merhaba sozlük ahalisi böyle bir başlığı acıp acmama konusunda basta cok dusundum desem yalan olur aklima gelir gelmez yazdim ve direkt aciklamaya gectim.
malumunuz universiteden yeni mezun insanların taştaşlı çevresi amcası dayısı eniştesi komşusu vs. yoksa iş bulmak için çıktıkları yolda yanlara kisisel kazanımları ve birazda şans dışında bir sey almadıkları aşikar.
min. 2 max. 7 yıllık universite hayatinda derslerin yanı sıra aklınıza arada mezun olunca ne olucam ? sorusu gelebilir.bu bazılarımızda haklı kaygıya dönüşür.(piyasa şartları düşündügümüzde kaygıların gerekcesi gayet sağlam olacaktır)
neyse iyisiyle kötüsüyle bir egitim serüveni atlatılır ve başlanır iş aramaya öncelikle şu meşhur iş bulma siteleri karıştırılır ve hemen her ilanda iş verenlerin öyle üst düzey beklentilerine şahit olursunuz ki bu durum beklentileri sağlıyorsanız sizi seçilmiş kişi gibi hissettirirken beklentilerin bir ya da bir kaçını saglamiyorsaniz sizi aşırı derece de mutsuz edebilir. -eminim o gerekliliklerin pek çoğu işverininizde de yoktur ama siz malum aday adayı olduğunuz icin bunu bilmek dahi kendinizi iyi hissettirmez-
derken iyisiyle kötüsüyle bir kaç ilana basvurulur ve bekleme sürecine gecilir.derken telefon calar gorusmeye davet edilirsiniz. az biraz icinizde umut yeşerir o an iş verenin gozunde o nitelikleri saglayabilen sayili insanlardan oldugunuzu pek tabi dolayisiyla size sunulacak sosyal haklarinizin ve maasinizin da hatrı sayilir oldugunu dusunursunuz.an gelir ve malum yere gider görüsmeye başlarsınız oraya girdiginiz an o sitelerdeki ilanlarda aranilan niteliklerin pek çogunun aslında o yere gereksiz oldugunun farkına varırsınız ama tabi bu dusuncenizi paylasamazsiniz. gorusmede laf doner dolasir ve deneyime gelir siz anlatirsiniz karsi tarafi ikna etmek icin okuyordum imkanim olmadi vs vs. (hoş! sizin bircok kapıdan olmayan deneyiminiz yuzunden cevrildiginizi dusunursek bu ortamda deneyim kazanmak size o an imkansiz gelecektir) sonra yabancı dilinizi sorarlar tam donanımlı biri oldugunuzu dusunursek guzel bir universitenin guzel bir fakultesinden mezun yabanci dili olan dort dortluk bir elemansınızdır kendinizce yani tek eksiginiz deneyimsiz olmanızdır böylesine güzel işi kapmanızı ve iyi maaş almanızın tek engelini o an deneyimsizliginiz zannedersiniz.derken el sıkışır ayrılırsınız bu arada kurumsal bir yer ise sizden maas beklentiniz ogrenilir ancak maas teklifi yapilmaz teklif 2 ya da 3.gorusmeye saklanir..
sizi bir süre bekletirler ve size dönerler bir gorusme arkadasindan bir gorusme daha hemen her mulakatı gectiginiz icin kendi kendinize kabulü bu kadar zor olduguna göre maaşı da bir o kadar iyi olcaktır dersiniz. ve o gün gelir size teklifleri başlangıç icin 1 yada 1,5 asgari ucrettir.(1,5 asgari ucret de genele bakildiginda 2017 yılındaki en iyimser baslangic ucretidir).
şimdi size şunu sormak istiyorum.
is verenlerin böylesine donanım tecrube egitim hatta en kusursuzu aradığı bir pozisyon için bu ücreti hak görmelerinin sebebi nedir?
işçi adayının sessiz kalması mı?
günümüz şartları mı? yok eğer günümüz sartları ise o şartlar nasıl sartlardır ki 5000tl lik niteliğe 1400-2000 tl yi hak görüyor?
Edit: Spontane bir yazı olduğundan yazım ve imla hataları olmuş.Kusuruma bakmayın
Ne guzel söylemiş arkadaşımız ; eleman mutlu ve huzurlu değilse, faydalı olamaz. Sanırım gözden kaçırılan nokta bu eleman iş verenin hayallerini gerceklestirmek icin bir aractan ibaret goruluyor cogu kimselerce yani elemanin mutlulugunun elemanin verimine potansiyeline yansıyacagini genellikle gözardı ediliyor.
şimdiki aklım olsaydı gemi adamı (kaptan) olurdum.
benim öğrencilik yıllarımda lise mezunu bile uzak yol gemi kaptanı olabiliyordu, sonradan gemi adamlığı uluslararası sözleşme gereği üniversite seviyesine çıkartıldı. artık bunun için denizcilik ve mak. müh. okumak gerekiyor.
ama aldığın maaş ise uçak pilotlarıyla eş değer seviyelerde.
bu mesleğin bir artısı daha var 50 yaşına gelsen bile işsiz kalma korkusu yaşamazsın, bilakis tecrübeli olduğun için öncelik sana verilir.
ilk entry i eksileyen insanlar olmuş.Şimdi yine iyimser bir sekilde onlari yorumlayayim.Bu insanlar ya sartlarindan son derece memnun calisiyorlar ya da entry de sözü gecen isverenlerden bazıları bunlar.
Bunlar en iyimser olanıydı! gercekci olanı ise yüksek ihtimal okumaktan kaçan uzun diye eksileyen kişiler.Şayet okumak bu kişilerin gözlerini korkuttukca ögrenemez düsünemez gucun esiri haline gelir, yürüyen ceset olurlar !
Fikir yok, durum karşısında sözü yok, muakeme yok.. Bu insanlar dunyada ezilme potansiyeli en yuksek insanlardır. Etmeyin okumaktan korkmamak gerek!
Deneyimsiz insan, niteliksiz insandır düşüncesi zaten bugun bunları yaşatıyor. Bugun buyuk şirketlere bakmak gerek böyle düşünmeden önce o şirketleri yöneten o insanların pek çoğu daha önce yönetim tecrubesi bulunmayan insanlar.Ya da siyasetcilere bakmak gerek bugunun makam sahipleri dün bu makamlara ilişkin deneyimleri sıfır olan insanlardı.
Nitelik insanın içindedir ve insan bu nitelikleri sürekli gelistiren bir seyler katan bir varlıktır. Sen nitelik eşittir deneyim dersen tabiri caizse yönetmenin yatagından geçmekle kalmaz bir de ağzına keyif sigarası verir ve yakarsın !
Tecrube kazandikca, is gorusmelerinde zaten verilecek maas limitini soracaksiniz. Hic bir kurum, calisacak eleman alma karari aldiginda verilecek maasi hesaplamamis olamaz. Onun alt ve ust limiti bellidir. Yurt disi is ilanlarinda bu bilgi ilk bastan verilir cogu pozisyon icin. Ornegin, Yillik 70.000 $ ile 85.000$ arasi maas ile calisacak X ariyoruz tadinda ilanlar acilir.
Yurt icinde "sektorun oncusu firmalar" personellerine verdikleri maasi acik etmemek icin bunu gizli tutarlar. Bunu anlayisla karsiliyorum. Ama benim bakmam gereken bir ailem, odemek zorunda oldugum borclarim ya da cizmem gereken bir hayat plani var. Gorusurken "Bu pozisyon icin ayirdiginiz butce nedir" diye sorarim. Siz de sorun. Sana ne kadar maas istiyorsun diye sormaktan cekinmeyene bunu sormaktan cekinmeyin. Sonucta is mulakatlarinda siz de karsi tarafi tartiyorsunuz. Bunda ayip bir sey yok.
Evet efenim, tabi efenim diye miymiy otmeyin. Kustahlik yapin demiyorum. Ama bunun profesyonel bir hayat oldugunu unutmayin. Yan haklarinizin ne oldugunu, ekstra mesainin ne kadar yogunlukla oldugunu, tipik bir calisma hayatinin nasil oldugunu, gorustugunuz insanlarin pozisyonlarini, egitim imkanlarini, hangi kriterlere gore performansini degerlendireceklerini, sizin de takim arkadaslarinizi ve ekip liderinizi degerlendirip degerlendiremeyeceginizi ( 360 derce IK denilir bu konsepte ) sormaktan cekinmeyin.
Ben belki vereceginiz parayi begenmeyecegim ? Neden beni begenmeyecegim bir maas icin surekli mulakata cagiriyorsunuz ? Bir an once bunu belirtin ki kimsenin vakti bosa gitmesin.
Deneyim hikayesi herkesin kafadan ufurdugu bir mevzu. 20 sene boyunca civi cakan birisi "20 senelik parca entegrasyonu tecrubem var" diye yediriyor. Ayni isi 20 sene boyunca yapmakla, progresif bir sekilde surekli yeni seyler ogrenmek bambaska. O yuzden neyi ne kadar bildigini olcmek isin yalnizca tecrubeye bakmak embesilliktir.
deneyimsizsin. bugün başladın, ne ile uğraşacağını bilmiyorsun. önce kabul edersin. sonra işi, işletmeyi öğrenirsin. sağlam çevre de kurabilirsen kendine işletme çalışanlarından oluşan, önemli bir eleman haline gelirsin. işletme sana bağlı ilerlemeye başlar. sonra dersin ben ayrılıyorum. zam teklifi gelir. yok ya dersin ben ayrılıyorum. gene zam teklifi gelir. önce kabul eder bir süre işletmeyi sömürürsün. sonra lamı cimi yoktur, ayrılırsın. kendine iş kurarsın. eski işletmenden çevreni de yanına alırsın. sektörde kâr edebiliyorsundur artık. sonra eski işletmene rakit olursun. birlikte girdiğin ihaleleri falan alırsın elinden rakibinin.
yani olay sende bitiyor. ot her zaman ottur. alt basamağı görmeden üste çıkamazsın. asansör yok.