aşırı konsantrasyon nedeniyle çok az önce farkettiğim kadarıyla 5000 başlığı geçmişiz. şimdi şööyle güzel uzun uzun tanım içermeyen bir yazı yazmanın zamanı geldi diye düşünüyorum. şu an itibariyle çk mutlu olduğum için, zirveye karşı çıkanlar alın size kapak odu diye birşey kesinlikle düşünemiyorum bile. aşağıda kalan satırlarda da böyle bir rekabetten, düşmanlıktan bahsetmeyeceğim.
öncelikle, fikri uludağsözlükte belirttiğimden beri pozitif düşünceleriyle yanımda olan herkese teşekkür ediyorum, bir de bunun yanına başlıklarını ekleyenlere ise minnet borçluyum. yazarlardan olumlu tepkiler alınca çok sevindim. hatta moderatörlerin de yazılı olarak destek verdiklerini görünce rüzgarı arkama aldım, "yelkenler fora" diye bağırdım. şimdi zirvenin gelişme ve sonuç sürecini kısaca anlatmak istiyorum *
dün gece 00:00'dan az evvel heyecan basmaya başladı. asidi kaçmış kola, tez projesi üzerinde uğraştığı için, zirveye katılmasını inşallaha bağlamıştı. bu yüzden geri sayımda online listesine baktığımda onu görmeyince ufak bir kuşku ve korku başgösterdi. gün değişimi ile birlikte girler girilmeye başladı ve dokuz dakika içinde 100 giriye ulaştık, ama açıkçası doğru orantı kurmaya korkuyordum. Lakin, tempo giderek düşmeye başladı. sonra birden yine yükselmeye başladı, "allah allah, sebebi ne olabilir ?" derken asidi kaçmış kola'nın online olduğunu gördüm. 1-2 saat içinde 1000 giriye ulaştık, herkesin ağzı kulaklarındaydı herhalde bu süre içinde. vakit geçtikçe insanoğlunun en büyük düşmanı uyku,iğnelerini batırmaya başladı. tam bu esnada asidi kaçmış kola, "ben biraz yatıcam" dedi. ancak diğer misafirlerre ayıp olur diye biraz daha uyanık kalacağımı söyledim. karnım da açıkmaya başlamıştı. hem de nba playoff larında çok önemli bir maç o an, ntv ekranlarındaydı. 1 saat ara verdikten sonra sabah ezanı ve kahvaltısını yapan kargadan gerekli mesajı aldım, biraz uyumam gerekiyordu. üç saatlik uykudan sonra 5000 diye bağırarak yataktan fırladım. * . hemen kaldığım yerden devam ettim, o zaman başlık sayısı 1300 civarındaydı, yazar sayısı ise yanlızca 7 idi. yoksa başaramayacak mıyız diye içime bir kurt düştü. çünkü 4 gündür çeşitli kaynaklardan bilgi toplayıp, copy-paste olmasın diye cümle yapılarını değiştirip, bir de üzerine kendi bildiklerimi eklemiştim. ben elimden geldiğimce yazılarımı yazmaya devam ettim, ama "hava da çok güzel herkes gezmeye gider şimdi, yarın da iş var akşam da erken uyurlar " diye düşünmeden edemiyordum. öğlene doğru birden yazar sayısı artmaya başladı ve sanki hepsi kahvaltıda bıldırcın yumurtası yemiş gibi süper hızlı ve bilgi dolu başlıklar açmaya başladılar. uykusuz, kıpkırmızı gözlerimin içi güldü. bu sıralarda başlık sayısı 2000 kadardı. herşey iyi gidiyor derken, lanet olası itü kampüsünün bağlantısı koptu. saat 12:30 civarıydı. o hışımla teknik servisi arayıp, "nooluyo lan burda, kutsal bir görevi icra etmekteydim, hemen bağlantıyı geri istiyorum" dedim. * "abi,elini ayağını öpiyim, yapabileceğimiz birşey yok, bağlantı bugün gelmeyebilir" dediler. işte o an beynimden vurulmuşa dönmüştüm. tom ve jerry'de farenin tuzağına düşen kedinin başına bir şey çarpar da kafasının etrafında kuşlar dönmeye başlar ya, benim de kafamın etrafında rakmala 5000 yazısı dönmeye başlamıştı. yurttaki oda arkadaşımın moderatörlerden birinin cep telefon numarasına sahip olduğunu hatırlatıp, "kromozom45, internetteki bir arıza yüzünden devam edemeyecek, ama kalbi sizinle" diye mesaj yollamasını istedik. ama o da, tatildemiymiş, neymiş bilgisayardan çok uzakmış, isteğimizi yerine getiremeyeceğini söyledi. ben yarım saat kadar refresh tuşuna bastıktan sonra bu internet gelmeyecek deyip, uykuya daldım. ama rüyamda sabaha kadar girdiğimiz entry lerin formata aykırı olduğu gerekçesiyle silindiğini ve sadece 500 tanesinin kaldığını gördüm, yine heyyyttt lannn diyerek uyanmışım. * saat 16:00 olmuştu. bağlantıyı yeniden yokladım, hala yoktu. birkaç kez daha denedikten sonra günün başlılarını gördüm. Ama beklediğim gibi bir kabusun değil, bir vahanın ortasındaydım. başlık sayısı 3000 küsür olmuştu. bu iş galiba olacak diyerek yine bir hışımla kaldığım yerden işime devam ettim. sol frame deki "5000 başlık saçmalığı" filan gibi yazıları gördükçe gaza basıyordum. ama internet bağlantım o kadar şerefsiz bir trafik polisi rolündeydi ki, beni her gördüğünde rüşvet istiyor, her bir işlemde bayağı bir bekletiyordu. o zmaan ben de bulduğum başlıkları zirveye katılan yazarlara dağıtayım dedim. böylece ayrı ayrı kulvarlarda koşmak yerine, olay bir bayrak yarışına dönüştü. neyseki 5000 başlık barajını aştık, o kadar umutsuzluğa ve hızlandıkça omzunuzdan geriye doğru çeken insana rağmen.
sonuç olarak ben bu yazıyı bitirene kadar 5200 gibi bir sayıya ulaşmış olacak.
--------------peki biz 5000 başlık açmakla neleri başardık ?----------------
1. öncelikle kendi adıma, isteyince oluyo be oğlum diyerek, bundan sonraki her işim içim gaz almış oldum.
2. her ne kadar ben bile çoğu zaman işin eğlencesinde olsam ve bilgi içerikli girileri bile espri katmadan sözlüğe eklememiş de olsam, bu zirve sayesinde çok güzel, çok farklı bazıları internette bile bulunamayacak başlıklar sözlüğe katıldı hem de bilgi dolu.
3. hiç birbirini tanımayan insanlar arasında bir takım ruhu oluştu, birbirimize mesajlarla yardımettik ve destek verdik.
4. baştan beri söylediğim gibi bu zirve bir deneme tahtasıydı ve ilerisi için daha yararlı buluşmalarda da yeterince istersek herşeyi başarabileceğimizi göstermek açısından önem taşıyordu. şimdi acaba bir sonraki zirvemiz ne olsun, nasıl yararlı olabiliriz diye düşünmeye bile başladım.
5. sözlükte bilgi isteyen bütün yazarlar tepkilerini ortaya koydu, yer yer ayar vererek yer yer işin matığını doğru, yalın bir dille anlatarak başta zirveye karşı olanlara işin aslını gösterdik, hatta onları da saflarımıza kattık.
yani en önemlisi moderatörünlerin de destek vermesiyle görüldüğü gibi biz önce sözlük için sonra insanlık için * iyi bir şey yaptık.
ama hala empati yeteneği gelişmemiş "karşı tarafın bakış açısı ne olabilir, niye böyle birşeye gerek duydular" düşünenler için ben ve zirveye katılan diğerleri cevap vermek, mantıklı bir dille tartışmak için hazır ve nazırız.
sonuç olarak "çok yoruldum be atam ?" diyorum kendime 5000 başlığı görebilmek dışında bir ödül veriyorum, film izlemeye akabinde uyumaya dair bir plan yapıyorum. size de günün ve hayatınızın geri kalanında sağlık ve esenlikler diliyorum.
bu başarı sadece kromozom45in ve asiti kaçmış kolanın değil,karşı çıkanıyla çıkmayanıyla tüm sözlüğün başarısıdır.karşı çıkanlar bugün entry girmedi mi?ya da başlık açmadı mı?
eğer birlik ve beraberlik için,daha ilerisi için yapılıyorsa bu ayrımcılık niye?
ben katıldım,çılgın gibi olmasa da başlık açtım, entry girdim,oy da verdim.
katılanlara da ,karşı çıkanlara da acizane, bir yazar olarak teşekkürlerimi sunuyorum.
bu olay nacizane sozlugumuzun yani uludag sozlugun kisa zamanda ne kadar buyuk isler yapabildiginin kanitlarindan sadece bir tanesidir.online liste bakinca bir tanesi daha gozukmektedir.*
evet katılan herkese teşekkür ediyorum tekrar. sol frame şöyle bir bakınca fark nasıl da belli oluyor di mi zirvenin bittiği ?
ayrıca artık bir tane seri eksi oy veren seçmen kazandım, kendisine buradan selam edip, çocuk ruhlu gözlerinden öpüyorum.
sözlük içinde kimseyi birebir tanımadığım için zirveye katılan isimler içinde sadece asidi kaçmış kola aklımdaydı ve fikrin çıktığı günden beri yanımdaydı, bu yüzden sadece onun adını verebildim. ama yukarıdaki mesaja dikkat ederseniz destek veren herkese teşekkür ediyorum. oscar alan aktör gibi önceden hazırlanmış bir listem yoktu elimde.
ayrıca bazıları bilgilerin copy paste ve gereksiz olduğunu söylemiş. gerekliliği kişiden kişiye değişir bu bilgilerin, kükürtün atom numarası çoğu kişi için yararsızken, bazıları için de yararlı olabilir. copy-past konusuna gelince kendi girilerimin çoğu copy-paste. nedeni ise günlerdir bulduğum başlıkları bir word dosyasınd depolamam ve geceden itibaren oradan buraya aktarmam. ancak nedense word dosyasındaki kesme işaretini ve üç noktayı sözlük tanımadı ve hata verdi. şarkı sözleri dışında yazdığım her cümleyi ben düzenledim. inanamayanlar herhangi bir cümleyi seçip google araması yapabilirler. ee tabii ki aynısını bulamadıktan sonra bu kadar uğraşımız için tebrik ve özürlerini iletirlerse daha bir çok memnun oluruz.
