Gayri Müslimler için derler. Yıllardır neler yiyoruz neler. Bal diye Mısır şurubu, sucuk sosis diye hertürlü hayvansal , kol bacak domuz eti . Yıllarca sağlıklı diye margarin yedik. Tavuk yiyoruz bin türlü antibiyotik ilaçla aniden şişirilmiş. Sebze meyve hormonlu, seradan kamyona yüklenen salatalık yolda kamyon üstünde birkaç kat büyüyor. Pirinç zaten gdolu. Daha neler neler. 40 yıl öncede böyleymiş. Eski filmlerde bolca geçer bu konular. Tabi kanser vakaları artacak, tabi kısırlık artacak ve daha nice hastalık neden çünkü vücuda zararlı herşeyi vücuda kakalıyoruz. Bu küresel bir döngü. Kötü beslet, hasta olsunlar ve onları yani bizleri bir ömür ürettikleri ilaçlara mahkum yaşayalım.
Turizm sektörüne sorulması gereken sorudur. Domuz eti yiyen varmı lan? Anasını satayım Antalya nın neredeyse yarısı Alman, Rus. Ne yiyorlar, ne içiyorlar bunlar?
Hayır şaka bir yana domuz eti bulamıyorsunuz koca ülkede. Her avmde, kasapta olmalı bu tip şeyler. Yahu markete gidiyorum hardal bile bulamıyorum. Sonra yemek kültürümüz çok gelişmiş bik bik. Kebaptan başka bir boku olmayan bir toplumuz.
kesin cehape zihniyetinin ak partimize bir iftirasıdır ama olsun yine de bir sorudur.
--spoiler--
Resmi gazetede yayımlanan tebliğiyle Et ve Süt kurumu'na Moldova Cumhuriyeti'nden 500 ton domuz eti ithal etme yetkisi verildi. Yayımlanan tebliğ üzerine CHP milletvelili Fikri Sağlar, Başbakana ' 500 ton domuz etini ne yapacaksınız?' diye sordu.
--spoiler--