Romanı alırsınız elinize, okumaya başlarsınız. Sayfalar adeta akıp gider parmaklarınız arasından. Kafanızı kaldırdığınızda hava kararmış olur. "kalkayım da biraz başka şeyler yapayım"dersiniz kendi kendinize.
On dakika geçmeden kafanızı kurcalamaya başlar "acaba sonraki sayfalarda ne olaylar olacak?" diye düşünüp durursunuz.
En sonunda kitabı tekrar alırsınız elinize. Sonunda anneniz gelir "yeter bu kadar kitap okuduğun, saat kaç oldu, git yat" der. Siz yatağa yollanırken roman hala bitmemiştir ve hala sonunu merak ediyorsunuzdur.
Yatarsınız, sağa dönersiniz sla dönersiniz uyuyamazsınız. En sonunda kalkıp ışığı açıp okumaya başlarsınız yine.
Sevgili ebeveyniniz bu sefer sert konuşur ve ışığı kapatıp gider.
Aradan yarım saat geçip annenizin uyuduğuna emin olduktan sonra kitabı alır ve yorganın altında telefon ışığıyla okursunuz.
Romanı bitirdiğinizde hava aydınlanmıştır ancak siz çok mutlu bir şekilde uykuya dalarsınız.
Tabi bir-iki saat sonra uyanırken baya zorlanacaksınızdır ancak değer.
Kitap candır.
roman çok güzel ve ilgimi çektiyse yaptığım şeydir. hatta çoğu zaman yaptığım şeydir.
ben de isterim tadını çıkara çıkara okuyayım, sonunu tahmin edeyim filan. ama olmuyor yahu! merakıma yenik düşüyorum, uykumdan oluyorum, ama yine de bitiriyorum o romanı..