hollywood romantik komedileri arasında kalburüstü bir filmdir. şahsen beğendiğim bir film. ama bir 50 first dates kadar güzel değil.
--spoiler--
filmin sonu kötü değil bence ama filmin orjinal dili ingilizce olduğu için genellikle anlaşılmıyor. filmde çocuğun soyadı summer (yaz) olan kızla ilişkisi anlatılırken filmin sonunda çocuk iş başvurusunda soyadı autumn (sonbahar) olan bir kızla tanışıyor. zaten filmin adı orjinal dilinde yazın 500 günü.
Az önce izlediğim filmdir. Şimdi bu çok harika muhteşem diyenlere bir sorum olacak. Evet film gerçekleri yansıtmış bizi aptal aşk hikayeleriyle kandırmamış falan ama bu summer gerizekalısı niye evlendi amk? Tesadüf eseri orda o adamla tanışmasını evlenmesinin açıklaması olarak yaptı , birden oldu falan dedi. Harbiden de birden olan ne? Bir anda düşüncelerin değişecekti madem, demek ki senin kendinle sorunların var ve karakterin zayıf. Ya da varlığına inanmadığın aşkı hissettin. Seninleyken emin olamadığım şeyden emin oldum demekle aşkı kastediyorsa tamam eleştirmiyorum. insanlar u dönüşleri yaşayabilir. Haricinde, gerçekçiliğiyle beğendiğim bir film oldu.
filmi durdurup etkilendiğim replik;
-en kötüsü ne biliyor musun? inandığın her şeyin yalandan ibaret olduğunu fark etmek.
+ne demek istiyorsun?
-kadermiş, ruh eşiymiş..
sıkılacağın insana duyduğun aşkın bi önemi var mıdır belki vardır lakin sonsuza kadar devam edeceğini sanırsan dımdızlak ortada kalırsın.aşk amaç değil araç olmalı. Ama böyle düşünerek işe koyulunca da işin tadı kaçıyor tabi. O yüzden kandırıyor insan kendini. insan sonsuzluğa aşık olduğu kadar neye aşık oldu ki zaten.