--spoiler--
tom: bana söylemeliydin..
summer: biliyorum.
tom: ..dans ederken.
summer: daha teklif etmemişti.
tom: ama hayatındaydı.
summer: evet.
tom: o zaman benimle neden dans ettin?
summer: öyle yapmak istedim çünkü.
tom: sen, canın ne isterse onu yapıyorsun değil mi?
--spoiler--
zooeyin masum güzelliği ve şapşal çocuğun onu o kaltaklığına rağmen hala sevmesi nedeniyle insanı gıcık eden ama izlenilmesi gereken bir filmdir. kızlar hep böyle şapşal aşık birini ister, erkeklerde bukadar güzel ve asi birini. sonuçta güzel bir filmdir . filmin müzikleride cabası. (bkz: regina spektor - hero)
izlediğim en iyi aşk filmlerinden biridir. ya da daha açık olayım. ilk 3 e rahat girer. casting mükemmel. soundtrack efsane. alınacak dersler, kendi hayatından bulacağın kesitler, diyaloglar. herşeyiyle güzel olmuş. beğendim. bu arada kız çok güzel be kaaaanka
eğer siz de bu filmin adını tıpkı benim gibi "beş yüz deys of samır" şeklinde söylüyorsanız tiz vakitte ingilizce öğrenmeniz gerektiğini çevrenizdekilerin gülüşlerinden anlayabilirsiniz.
500 days of summer ve eternal sunshine of the spotless mind* ingilizcenin turnusol kağıdıdır.
soundtrack' ları filmden daha çekici olan, filmin başında da belirttikleri gibi aşk filmi değil gerçeklik filmi olan bir yapıt. verilmek istenen mesaj iyi hoş ama o kadar saat o mesajı anlatmakla niye uğraştın kardeşim gel kısa film yapalım şunu dedirtir.
--spoiler--
bilmiyorum dostum...sanırım kesinleşti.
summera resmen aşık oldum.
gülüşünü seviyorum.
saçlarını seviyorum.
dizlerini seviyorum.
boynundaki kalp şekilde olan doğum lekesini seviyorum.
konuşmadan önce bazen dudaklarını yalamasını seviyorum.
gülerken çıkardığı sesleri seviyorum.
uyurkenki halini seviyorum.
bu şarkıyı her duyduğumda aklıma onun gelmesini seviyorum.
bana hissettirdiklerini seviyorum.
sanki herşey mümkünmüş gibi.
sanki...yaşamaya değermiş gibi.
...
summerdan nefret ediyorum.
yamuk yumuk dişlerinden,1960lardan kalma saç kesiminden,
kemikli dizlerinden,
boynundaki ezilmiş hamam böceğine benzeyen lekeden nefret ediyorum.
konuşmadan önce dudaklarını yalamasından nefret ediyorum.
gülerken çıkardığı sesten nefret ediyorum.
bu şarkıdan nefret ediyorum!.
bir yanım unutmak istiyor.
bi yandan da,bu evrende beni mutlu edebilecek tek insanın o olduğunu biliyorum.
Aşkı irdeleyen çok çok güzel ve farklı bir film.Adı aşkın 500 günü olarak çevrilmiş olsada hiç öyle romantik komedi klişeleri ve saçmalıkları barındırmıyor bu film.Gerçek,hayatın içinden ve karakterde kendinizden bir şey bulabiliyorsunuz.Ayrılık acısının üstüne de güzel gidiyor,yeniden umutla bakmanızı sağlıyor herşeye.
--spoiler--
Bütün film boyunca summerı öldürme isteğinin geçmediği,aşkın ne kadar da boş ve acıdan ibaret olduğu duygusundaydım.Ama filmin sonu; her şey tesadüften ibaret ve hiç beklemediğin anda yine çiçek açabilirsin ve yine o aptalca ama güzel olduğunu bildiğin duyguları yaşayabilirsin dedirtti.
Ayrıca esas çocuğun işten istifa ederken yaptığı konuşma işte bu dedirtti.Evet her şey o aptal pop şarkılarının,kartların,filmlerin suçu!
--spoiler--
aşkın 500 günü olarak çevrilen, aslında summer'ın 500 günü diye de düşünülürse güzel olan filmdir. başrollerdeki birinin adının da summer olduğu düşünülürse hoş oluyor tabi.
3rd rock from the sun dizisindeki velet bile böyle bir aşk yaşarken, biz hala 'kanka o kız çok paranı yer, hiç bulaşma' takıldığımız için, gerçeklerden biraz daha soğmama neden olan ve zooey deschanel in 'new girl' adlı dizide oynamasına rağmen hala gözümden düşmemesine sebep olan güzel bir festival filmi.
kesinlikle izlediğim en güzel aşk filmlerindendir.
`Tom: Kimsenin sevgilisi olmak istemiyordun, şimdiyse evlisin.
Summer: Bana da sürpriz oldu.
Tom: Asla anlayamayacağım galiba. yani hiç mantıklı gelmiyor.
Summer: Birdenbire oldu.
Tom: Evet işte anlamadığım da o. Birdenbire olan ne?
Summer: Bir sabah uyandığımda biliyordum.
Tom: Neyi biliyordun?
Summer: Seninleyken asla emin olamadığım şeyi.`
bütün film boyunca summer a sinir olur insan ama filmin sonlarına doğru bu konuşma geçince hissedilen duygu çok garip değil midir? herkes kendisinden bir şey bulur bu sahnede, kimi summer olur kimi tom..
ilk izlediğimde Zooey Deschanel için izlemiştim ve kendi hayatımdan pek bir şey bulamamıştım. bugün ise kendim için tekrardan izledim ve bildiğin kendimi tom gibi hissediyorum* arkadaş filmde ki 500. gün gibi bir gün gelsin diye bekliyorum bende peh.
Rachel:Onun senin için doğru kadın olduğunu düşündüğünü biliyorum,ama bence değil.
Bence sen sadece iyi şeyleri hatırlıyorsun bir dahaki sefere geçmişe döndüğünde tekrar bakmalısın bence
Tom Bir şey diyemiyor tabi mal gibi kalıyor ama kız haklı abi hep öyle olmaz mı karşımızda ki insana gereğinden fazla anlam yükleriz sonrada her şey bitince kendimizi zor bir durumda buluruz bu filmde gerçekten bu tarz hayatın içinden olan şeyleri iyi yansıttığından belkide bu kadar seviyorum ve seviliyordur soundtrackler de akıyor zaten neyse demek istediğim güzel filmdir böyle terk edilip izlemeyeni varsa izlesin kendine gelsin.* ~http://imageshack.us/phot...y-images/40/summertg.jpg/ ~