aslında yanlış olan söylem. neredeyse ölecekmiş. tam göğsünden kurşun yemiş ama saate denk gelmiş ve onu kurtarmıştır. hayır amacınız ne bu başılğı açarken. keşke ölseydi diye mi düşünüyorsun. yada atatürkü savaşta korkaklıklamı itham edeceksin. aç atatürkün çanakkale savaşında elde ettiği başarıları oku öğren. sadece bunu oku.
lan oğlum açıp okumuyorsunuz bari fikir yürütüp böyle davarlığın nirvasına ulaşmayın.
öncelikle çanakkale muharebelerinde 500 bin asker ölmemiştir. türkler ve düşmanlar toplam 100 bin kadar ölü; toplam 400 bin kadar yaralı ve kayıp vermiştir.
* hiç bir zaman paşalar, üst subaylar eline silah alıp hücuma kalkmaz; ya da siperde savunma yapmaz. tıpkı bir teknik direktör 90 dakika boyunca kaç saniye top peşinde koşuyorsa aynı şekilde bir paşa; ya da üst subay da elde silah savaşır. kısacası generaller ve üst subaylar saldırı ya da savunma planları yapar, planları emirlerindeki subaylara anlatır ve uygulatırlar. generaller ve üst subaylar yalnızca planın uygulanmasını kontrol eder ve gerek görüldüğü takdirde planda değişiklik yaparlar.
yanılmıyorsam, yaklaşık 70-80 milyon insanın öldüğü 2. dünya savaşında bile bir tek general ölmemiştir.
meraklısına: atatürk kurmay yarbay olarak savaşa başladığı çanakkale cephesinde 5 mayıs 1915'te kurmay albaylığa terfi etmiştir. çanakkale çatışmalarında henüz paşa olmamıştır. buna karşın savaşın gidişatını denetleme amacıyla siperlere hep yakın olmuştur. atatürk dürbünle gözetleme yaparken bir şarapnel parçasının sağ göğsündeki saate isabet etmesi de bunun en güzel kanıtıdır.
çanakkale çatışmaları bittikten sonra 1 nisan 1916'da atatürk tuğgeneralliğe terfi etmiştir.
komutanlar yonetir savasmaz .komutan olmasının sebebi savas zekasıdır zaten.savasta onemlı olan kalabalık degıl stretejı ve zekadır.iyi komutan olmadan butun ordu erır yok olur.Atatürk ve diger kahraman tur subayları cephe gerisinde kumndanlık yaparak bu ulkeyi kurtarmıstır.lakin sakarya savasında subaylar bile sehit olmustur.bu yuzden subaylar savası olarakta anılır.
bizler tabuları yıkmaya cesareti olmayan, bunu deneyenlere de ithamlardan bulunabilecek tiynette bir güruhuz. bu durum söz konusu şu başlıkta da öyle bir ayyuka çıkmış ki, bendeniz bu ayyuka çıkan parlak götleri parlatmak için can atıyorum.
kör topal tarih bilgimle bir şeyler anlatmaya çalışıcam,
memleket parsel parsel sikilmeye başladığında 'kurtarıcı' olarak gönderilen bir alman general vardı. ismi, Von Falkenhayn. bu abimiz ağır darbe aldığımız güney cephesi'nde tam yetkili olarak görevlendirildi. bu da demek oluyordu ki, mustafa kemal atatürk bu Falkenhayn denen adamın komutasında olacaktı. Falkenhayn cepheyle alakalı skandal işlere imza atıyor, atatürk buna şiddetle itiraz ediyor bu durumda da Falkenhayn atatürk'ü sandık dolusu rüşvetle kandırmaya, isteklerini gerçekleştirmesi doğrultusunda atatürk'ün rızasını almaya çalışıyordu.
mustafa kemal atatürk bu durum karşısında kaçtı! evet kaçtı, cepheyi bırakıp kaçtı, binlerce askerimizin şehit olduğu o cepheden mustafa kemal atatürk kaçtı. bu yüzden ölmedi mustafa kemal atatürk.
kaçtı dedik değil mi? o dönemde cepheyi terketmek kim olursa olsun idam cezasıyla sonuçlandırılıyordu. mustafa kemal atatürk bunu göze alarak kaçtı. gerekçesi ise siz amsalaklara komik gelecektir.
"ben bu milletin evladını göz göre göre ölüme gönderemem. varın beni de öldürün" dedi mustafa kemal atatürk.
sahte isimlerle yazdığı muhalif yazıları da arşivlerden incelendiğinde atatürk'ün neden şehit olmadığını pek açık şekilde görebilirsiniz.
sizin ölmediği için suç bulduğunuz mustafa kemal atatürk, bu vatanın tek bir evladı uğruna kendi canını onursuzca bir ölüme sürükleyebilecek kadar gururlu ve lider karakterliydi.
şimdi kabul edelim, bu demokrasi, bu devrimler, bu inkilaplar sizler için çok fazla. beyniniz, inançlarınız bu yükün altında eziliyor, siz de zincirlerinizi kırıyorsunuz değil m? özgür ülkenin mutlak köleleri.
Ilginçtir. Yani, adamlar kurşunlara dört nala koşarken büyük ihtimalle arkada sigara dumanıyla bu dehşetli manzarayı izliyordur. Evet efendim, üzgünüm ama gerçek bu.
bu dünyanın her yerinde böyledir, bunu kabullenmesi kimileri açısından güç olsa da o 500 bin kişiyi savaşa doğru stratejiyle sokmaktır bunun diğer adı.
tabii ki de 500 bin sayısı saçma. kaale almadan atatürk'ün cephede ölmemesi dersek, allahın sevdiği kulları olduğumuzun bir kanıtıdır. yoksa baban kimdi bilemezdin şerefsiz.