i melih ne kadar cam agaci varsa yok etmeyi basarmis. piknik alani haline getirmis senelerin camlik'ini. bir de tepeye luna parkimsi bir sey yapmis. o guzel olmus ne diyim. türkiye nin en uzun bayrak direğini de kondurmus tepeye. bu da guzel de, o kadar cam agaci vardi orda simdi yerlerinde yeller esiyor.
ankara'nin yesiline karsisin i melih bey ama tepeden bakinca ayagina serilen o guzelim ankara manzarasini bozamamissin ya, oh olsun sana.
koskoca yerde çay içecek bir tane bile kafesi bulunmayan, sadece ankara manzarası için yapılmış, içinde yalnızca 2 tane büfede kuruyemiş ve içecek satılan, piknik yeri adı altında onlarca kamelya tarzı küçük alanlar hazırlanan ama orada yenilecek içilecek şeylerin çay dahil evden getirilmesi gerektiği, kapalı mekan olarak daha hizmete girmemiş bir restoranın bulunduğu, bir de içinde lunapark gibi bir şeyin barındığı melih gökçek'in büyük reklamlarla açtığı park. kışın parka hangi aile gelir de o açık oturaklarda kıçı donarak oturur sorusunu bir tane aklı selim amca soramamış i. melih gökçek'e. insan ankara manzaralı, kapalı bir iki kafe yapar da elinde tüp, poşet, ekmek, çekirdek vs taşımak istemeyen kişiler * çayını içer, tostunu yer ankara'yı seyrederek.
