5 nisan 1994

entry10 galeri3
    10.
  1. 9.
  2. malum iktidar seçilirse iki katını yaşayacağımız kanaatindeyim.
    0 ...
  3. 8.
  4. Enflasyonun %152 ile tarihi rekor kirdıği günler.o zamanlar yinede bir umudumuz vardı.
    Şimdi enflasyon %12 açiklanıyor ama gerçekleşen %40 45 arası.umud varmı dersen o da yok.
    1 ...
  5. 7.
  6. Kısa vadeli hedefler açısından Ortodoks ve şok strateji içeren, uzun vadeli hedefler açısından heterodoks yöntem ve tedrici strateji içeren karma bir istikrar programının devreye sokulduğu gündür. 26 ocak 1994 deki stagfilasyonun acısı halktan acı acı çıkarılmıştır.
    2 ...
  7. 6.
  8. 5.
  9. yıldönümünü yeni krizlerle karşıladığımız tarih (bkz: never underestimate the power of human stupidity albert einstein)
    2 ...
  10. 4.
  11. 3.
  12. kitlerin kapatılmasını ya da özel girişime devredilmesini öngören kararların alındığı gün.
    1 ...
  13. 2.
  14. Devalüasyon kaderimiz

    Türkiye geçen yıl 21 Şubat günü alınan bir kararla dalgalı kur sistemine geçti. Böylece Türk Lirası tarihinde sekizinci kere devalüasyonla karşılaştı.

    Türk Lirası'nın yaşadığı ilk büyük şok, 7 Eylül 1946 devalüasyonuydu. Aslında ekonomide bu devalüasyona neden olabilecek bir gelişme de yoktu. Hem dış ticaret hem de bütçe dengesinde fazla sözkonusuydu.

    IMF'e üye olmadan hemen önce yapılan bu devalüasyonun en önemli gerekçesi, artık kur artışlarının bu kuruluşa danışılarak yapılabileceği yeni döneme avantajlı girebilmekti. Ayrıca üzerinden fiyat ve miktar sınırlamalarının kaldırılacağı ithalatın çok fazla artması önlenmek istenmişti. Ancak, bu amaçlara ulaşılamadı. izleyen dönemde hem ihracat hem de ithalat arttı. Ama ithalattaki artış daha yüksek olunca dış ticaret dengesi açık vermeye başladı.

    ikinci büyük devalüasyon ise birincinin tam tersine Türkiye'nin isteğiyle değil, 1958 yılında IMF'in zorlamasıyla hayata geçti. Aslında devalüasyon gereği daha 1954'te ortaya çıkmıştı. Hükümet bu önlemi almakta isteksiz davranınca, ekonomi 1954-58 dönemini krizde geçirdi. Rezervler eriyip ithalat yapmak iyice imkansız hale gelince IMF'in kapısı çalındı. Yapılan yüzde 221.4'lük devalüasyon, ancak üç yıllık bir gecikme ile olumlu sonuç vermeye başladı.

    Süleyman Demirel-Turgut Özal ikilisinin ilk teşrik-i mesaisinin ardından 1970 devalüasyonu ortaya çıktı. Bu devalüasyonun gerekçesi de bir hızlı büyüme döneminin ardından gelen ekonomik durgunluktu. Alınan önlemler sonuç verecek gibiydi ancak önce 1971 askeri müdahalesi sonra da 1973 petrol şoku işleri berbat etti.

    Bülent Ecevit hükümeti 1978 ve 1979 yıllarında iki devalüasyon yaptı. Ödemeler dengesindeki açık nedeniyle zorunlu hale gelen bu devalüasyonlar bir işe yaramadı. Çünkü Ecevit gerekli iç ve dış desteği sağlayamadı.

    Demirel-Özal ikilisinin 10 yıl aradan sonra yaptığı ikinci devalüasyonu, ekonomideki yapısal dönüşümü amaçlayan bir istikrar programının parçasıydı. ilginçtir ki söz konusu ikilinin yaptığı bu ikinci devalüasyonu da bir askeri müdehale izledi. Alınan önlemler askeri müdahaleden sonra sonra olumlu sonuçlar vermeye başladı ve 24 Ocak 1980 tarihi yeni dönemin miladı olarak Türk Ekonomi Tarihi'ne geçti.

    Türkiye 1 Mayıs 1981'den itibaren günlük kur ayarlaması sistemine geçti. Bu sistemin devalüasyonu ortadan kaldıracağı sanılıyordu. Ancak hükümetler kurları dengeli götürmeyi başaramadı. Zaman zaman kurların baskı altına alınması, doların olması gereken değerin altında kaldığı kuşkusunu doğurdu. 1980 öncesinden kalan "Ya döviz biterse..." korkusu da bir türlü aşılamadı. Döviz bulundurmanın da serbest bırakılmasıyla dış ticaret açığının her yükselmesinde ve ekonomideki her karışıklıkta dövize hücüm edildi.

    Bu hücümların en büyüğü 1994 yılında oldu. 1993 yılında cari işlemler açığının rekor kormasıyla başlayan korku, hükümetin faizleri düşürmek için borç ihalelerini iptal etmeye başlamasıyla birleşince para dövize yöneldi. Merkez Bankası'nın döviz rezervleri bu hücumu önlemekte yetersiz kalınca, 26 Ocak 1994'te resmi dolar kuru yüzde 13.6 yükseltildi. Ancak yaklaşan yerel seçimler nedeniyle önlem almakta gecikilmesi dövize hücumun sürmesine neden oldu. 5 Nisan 1994'te istikrar paketi açıklanırken doların resmi kuru yüzde 38.9 yükseltildi ve 1 dolar 32 bin liraya yaklaştı. izleyen bir kaç günde dolar 40 bin lirayı aştıysa da daha sonra düşüşe geçti ve 31-32 bin lira arasına yerleşti. Bu devalüasyon sonucunda ihracatta sıçrama yaşandı, ithalatta ise gerileme oldu. Ancak diğer olumlu sonuçların alınması, bir yıl sonra erken seçime gidilmesi nedeniyle gerçekleşmedi.
    DEVALÜASYON YAPANA DA YARAMADI

    YIL 1946
    ilk devalüasyon, Recep Peker Hükümeti '7 Eylül Kararları'nı aldı. Dolar 1.83 TL'den 2.83 TL'ye fırladı. Bir yıl sonra hükümet düşürüldü.

    YIL 1958
    Demokrat Parti, '4 Ağustos Kararları'nı aldı. Dolar 2.83 TL'den 9 TL'ye fırladı. 1960'ta darbe yapıldı. Başbakan ve iki bakanı asıldı.

    YIL 1970
    Başbakan Demirel, '9 Ağustos Kararları'nı açıkladı. Dolar 9 TL'den 15 TL'ye çıktı. 7 ay sonra 12 Mart Muhtırası verildi ve hükümet düştü.

    YIL 1980
    Demirel hükümeti, '24 Ocak Kararları'nı açıkladı. Dolar 70 TL'ye çıktı. 8 ay sonra 12 Eylül darbesi oldu ve Demirel hükümeti düşürüldü.

    YIL 1994
    Çiller koalisyonu '5 Nisan Kararları'nı açıkladı. Dolar 32 bin TL'ye yükseldi. 28 Şubat 1997'de 'Post-Modern Darbe' yapıldı ve Çiller hükümeti düştü.

    http://dosya.hurriyetim.com.tr/19subat/06kriz.asp
    1 ...
  15. 1.
  16. 1993 sonu ve 1994 başını kapsayan dönemde Türkiye, kriz yönetiminde de başarısız olmuştur.

    Siyasi otorite dövize olan talebi yüksek döviz rezervlerini satarak sınırlamanın mümkün olacağı, bu şekilde piyasada dolaşan paranın iMKB'ye yönlendirilebileceği varsayımı ile hareket etmekteydi. Bu varsayımlar iki nedenle geçerli olmadı. Bunlardan birincisi büyük bankalar yüksek bir devalüasyon olacağı bilgisi ile hareket etmekteydiler. Dolayısıyla piyasaya sürülen döviz talebi kırma işlevini yerine getirmekten uzak kalmakta ve piyasaya sürülen döviz giderek artan fiyatta alıcı bulmaktaydı.

    Diğer yandan iMKB, o dönem için 52 milyon dolar gibi dar bir işlem hacmine sahipti ve piyasada dolaşan spekülatif sermayeyi mas etme kapasitesine sahip olmaktan çok uzaktı. Sonuç olarak Ocak 1994'te döviz kuru 19 000 TL/$ Merkez Bankası rezervleri 7 milyar dolar iken Nisan 1994'te döviz kuru 38 00 TL/$'a çıkarken, uluslararası rezervler 3 milyar dolara düştü.

    5 Nisan 1994'te hükümet dengeleri yeniden kurmak amacıyla yeni kararlılık önlemleri paketini ilan etti. Dövize olan akını kesmek ve kısa dönemli kamu borçlarını ödeyebilmek için Mayıs 1994 tarihinde %400 faizli borçlanma kağıtlarını piyasaya sürmek zorunda kaldı. Dengeleri düzeltmeden yapay yolla faiz oranlarını düşürme çabası faiz oranlarında çok daha yüksek oranda bir sıçramaya neden olmuştur. Sonuç, ücretlerin düşürülmesi, işsizlikte artış, yüksek bir devalüasyon ve üç basamaklı enflasyon döneminin açılması olarak kendini gösterdi.

    Uygulamanın içeriği

    istikrar programı, enflasyon oranını azaltma, TL'ye kazandırma, dışsatımı artırma ve bunları gerçekleştirerek, 'sürdürülebilir'bir ekonomik ve toplumsal gelişme sürecini elde etmeyi amaçlamaktadır. Bu amaçlara ulaşılması, başta kamu kesimi açıklarının azaltılması ve bir dizi yapısal yeni düzenlemelerle gerçekleştirilecektir.

    Yaklaşım 'temel ilke'olarak 'üretim yapan, sübvansiyon dağıtan bir devlet yapısından, ekonomide piyasa mekanizmasının tüm kurum ve kurallarıyla işlemesini sağlayan ve sosyal dengeleri gözeten bir devlet yapısına geçmeyi'almaktadır.

    Uygulama programı, ek olarak, döviz kurunun fiyat artışıyla uyumlu kılınmasını, TCMB'nin giderek 'özerk bir yapıya'kavuşturulmasını sağlıklı bir para politikası düzenlenmesi, sermaye piyasasında spekülatif işlemlerin sınırlandırılmasını ve dışsatımın ve yabancı sermaye girişlerinin artırılmasını öngörmekteydi.

    sonuç; işsizlikte artış, ücretlerin düşürülmesi, yuksek bir devalüasyon ve üç haneli enflasyonun ortaya çıkması.

    ~http://www.ekonomi.name/t...si/5-nisan-kararlari.html ~
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük