beşiktaşlıların tamamına yakınının mağlubiyetin sebebi olarak, bazılarının yaptığı gibi hatayı dışarıda aramak yerine önce, içeride aradığı ve tigana'yı suçladığı maç olmuştur...
bazı yazarların da "özet" görüntülerden yorum yaptıkları maç olmuştur...
ismini vermek istemeyn bazı 2. ve 3. şahıslar da ilginçtir fanatizmin doruklarında "özet" görüntülerle yorum yapmaktadırlar... tamam anladık evine lig tv almamışsın ama 5 ytl ver maçı izle be birader... yok şöyle fanatiğim, böyle fanatiğim diye ötme... mustafa doğan'ın tümerle olan mücadelesinde bariz gol pozisyonu yok dolayısı ile, kart da yok, ancak mustafa doğan'a fenerbahçe'nin atak yönüne göre sol kanattan kezman'ın geliştirdiği atağında elini kolunu fazla kullanıp, kezman'ın suratına attığı parmaklardan dolayı, "centilmenliğe aykırı hareketten" sarı kart görmeliydi... ancak; kezman da beşiktaş ceza sahası içinde gökhan zan'a yaptığı "centilmelik dışı hareketten" sarı kartı görmeliydi daha sonrasında gördüğü de 2. sarı olurdu... -burada objektif yazarları gözlerimiz aradı- ibrahim toraman'ın gördüğü kartın rengi sarı da olabilirdi ancak kırmızıya da kimsenin itiraz etmemesi gerekir. tuncay toraman pozisyonunda "özet" görüntülerden yorum yapan ismini vermek istemeyen bazı 2. ve 3 şahıslar ilginçtir -ki; özet görüntülerde de 2 defa tekrarı var, nasıl yanlış yorumlanır orası da ilginç- toraman'ın faul yaptığına hükmetmiş ve kırmızı o zaman çıkarılmalıymış... o pozisyonda -bana göre- toraman'ın bir faulu var ancak, tuncay'ın omzu havada değil, yere düştükten sonra sakatlandı. ikisi de zıpladı havada birbirlerine dengesiz temas ettiler ve dengeleri bozuldu, tuncay altta kaldı ve toraman, tuncay'ın "kolunun" üzerine "düştü" -düşmek-, havada temasta dengesi bozulmayan insan tanıyan varsa kişiye kallavi bir muamele yapacağım... ayrıca hakem fırat aydınus havada olan birçok ikili mücadelede takdir haklarını fenerbahçe lehine vermiştir... -elbette ki; bu mağlubiyete sebep değil-
fırat aydınus, ufak tefek hatalar dışında bana göre çok iyi de maç yönetmiştir...
"özet" görüntülerle "kapsamlı" yorum yapmaya kalkmayın, yorumunuzun altında kalırsınız...
fenerlileri bu kadar mutlu etmesi ve kendilerini şampiyon olarak görmesi beni memnun etmiştir.futbol hiçbir zaman adil değildir ve kendini büyük göreni üzmeyi becermiştir.ufak da olsa umudum var.ipler bizde olsaydı iyi olurdu ama olmadı.
adil şartlar altında fenerbahce nin bjk den daha üstün daha kaliteli bir takım oldugunu gosterecegini biliyordum. şimdi birkac tane arkadas cıkıp diyecektir 2. yarıda biz oynadık fener sahada yoktu. e ilahi adalet derim ben buna, sen kupa macında 107 dakka altı pas icinde oyna sonra bi karambol goluyle kupadan feneri ele, sonra git sivas ta 90 dakka ezil, ezilmekten beter ol 90+2 de gol bul kazan gel. demekki en fazla 2 defa sıcrarmıs bu cekirge gerci jimnastikciler ya alıskınlar zıplamaya.!
şimdi bundan sonra neler olcak;
1- şerefli 2.lik lafları ayyuka cıkacaktır. acaba bu sene 6S mi yoksa jimnastikciler mi serefli 2. olcaklar bilmiyorum.
2- Ligden neden şimdi cekilmiyorsunuz lafları cıkacak tekrardan. diyorum ki biz denizli yede puan verdik eger cekilme gibi karar olsaydı ordan sonra cekilirdik.
Yine mi olmadı, yine mi olmadı....
"herkez bilsin burdan soyluyorum bjk şampiyon olcaktır."
Gecen sene GS ligi bizde Türkiye Kupasını alırız diyenler bi şekilde başarılı oldular. vatan haini ilan ettikleri ve ugruna " el degmemiş temiz bir lig istiyoruz" pankartıyla cıktıkları nobreyi alıp takımlarına koyan ve kaptanlık verenler, bu kez olmadı mı? olmadı mı diyorum?
beşiktaşlı durusu dedikleri nedir acaba cok merak ediyorum, zico nun basına tükürmek mi? yoksa top toplayıcı cocugun kolu bandajlı olan tuncaya celme takıp dusurmesi mi?
sunuda unutmadan soyleyeyım, kadıkoydeki kupa rovans macında olanların fenerbahce taraftarının tepkisi bjk ye asla degildi onların tepkisi hakeme ve federasyonaydı, ricardinho ile aurelio arasındakiler ise kişiseldi.
şimdi derin bir nefes alıyorum ve diyorum ki,
o japon bayraklarını alın şimdi elinize bjkliler sonra bakın tam ortasına kezmanın akıttıgı kanı gorceksiniz.
dertler kederler seninle bitti,
şampiyonlukmus kupaymıs, hepsi bahaneydi,
tek derdimizi Seni gormekti.
Seni Seviyoruz Fenerbahcem. Alayına isyan ölümüne FEnerbahÇE.
maçın özetini izlediğim kadarıyla, beşiktaşımızın özellikle ikinci yarıda gayet etkili olduğu maçtı diyebilirim, fakat gol gelmedi.maçta üstün bir taraf yoktu.olsa bile bu fenerbahçe değildi.kısaca fenerbahçe pekte şampiyon gibi falan oynamadı bence.ama yine de fenerbahçeyi tebrik ediyorum.
iyi oynayıp ta yenemediğimiz beşiktaşı kötü oynayarak yenmek, hem de şimdiye kadar hep şansı ile 1-0 kazandığı maçlara inat 1-0 yenmek her şeyden daha fazla haz verdi. sonucun mu yoksan futbolun mu önemli olduğunu bir daha düşünün artık.
tigana'nın çağ dışı çizgi defans uygulamasının daha ilk pozisyonda çöktüğü maçtır.
22 yaşımdayım... daha ilkokula başlamamıştım şampiyonluk gördüğümde... sonra ilkokul 1, ilkokul 2 ve ilkokul 5... kendimi hakikaten bildiğim dönemde gördüğüm şampiyonluk da üniversiteye başladığım seneydi... biz sevinmek için sevmemiştik. fevzi ayağının altından kaçırdığında da şampiyonluk kaçırdık, ahmet çakar'ın, alpay'ın üflemesiyle düşen hakan şükür'ün pozisyonuna verdiği penaltıyla da şampiyonluk kaçırdık... yine kaçırırız... problem değil... hem de top oynamadığımız halde, tigana'nın yanlış taktik ve oyuncu tercihlerine rağmen, fenerbahçe'nin bu oyuncu kalitesiyle inanılmaz derecede kötü olmasıyla lidere 2 puan yaklaşmamıza rağmen yine de şampiyon olamayabiliriz... dedik ya, biz renklere, armaya, formaya aşığız... bu sene oynadığımız oyunla şampiyonluğu hak etmedik... tigana tarihin en kötü lig performasında, kendi tercihi olan kaliteli oyuncularla, diğerlerine ayak uydurdu... fırsatı değerlendiremedi... çizgi defans, iki trabzon maçında yaktı, inönü'deki sivas maçında yaktı, ilk yarıdaki antalya maçında yaktı, ikinci yarıda antalya, sivas, rize maçları tarihi hezimete gidecekken, galip gelindi... kupa maçından sonra selçuk dereli için rezalet dedik... ama bu sezon şampiynluğu hak etmesek de almamızı istiyordum... vurarak, kırarak, hakemle ya da diğer etkenlerle... 2003-2004 sezonunda nasıl (ç)alındıysa bizden şampiyonluk, o sezonun diyetini görmek istiyordum... ama tigana'yı hesap edemedik... aslında hesap ettik de, dile getirmeye içimiz el vermedi... bir söz tümer'e, tepki gösterdik... tepkimiz, "beşiktaş'tan başka takımda oynamam" deyip, gittiği içinidi, lafının altında kaldığı içindi... öyle veya böyle "profesyonellik" adına gitti... ama maçtan sonra geçen yılki, kupa finalinden sonra çekilen ve 100. yılda şampiyonluk kupasıyla çekilen, 100. yıl kadrosunun fotoğraflarının bulunduğu koridorda "benim fotoğrafımın burada ne işi var hala?" demesi hakikaten ayıpların en büyüğü... ayrıca, kadıköy'deki küfürleri duymazdan gelen veya kadıköy'de küfür edilmiyor zanneden bünyeler nedense ısrarla, "beşiktaş tribünleri küfür ediyor" demekle kendilerini tatmin ediyorlar... dün 90. dakikada bile susmayan taraftara yazık oldu... yıldırım demirören... 18 milyon dolar borçla devraldığı kulübü 71 milyon dolar borçlu hale getiren, bunu yaparken sportif başarıda hiçbir başarı gösteremedi... tigana'ya ısrarla sahip çıktı... rıza'nın günahı neydi? del bosque'nin günahı neydi?
gönlümden geçen feyyaz-ertuğrul ikilisi ancak uzun vadeli, hep arkalarında olunarak, harcanmayarak...
son olarak, her zaman söylediğim gibi; haluk ulusoy, aziz yıldırım, yıldırım demirören, adnan polat, şekip mosturoğlu, levent erdoğan, ergun gürsoy, murat özaydınlı, mahmut uslu, celal kolot gibiler türk futbolundan elini çekmedikce, türk futbolu hiçbir zaman ilerleme kaydedemeyecektir... ancak milli takım başarılarıyla, 2000 yılındaki galatasaray'ın elde ettiği uefa kupası ve süper kupa ile övünürüz...
be$ikta$'in ikinci yarida son duduk calana kadar ereksiyon halde git geller yapip yumurtayi dolleyemedigi, me$k tandansli kar$ila$ma.
(bkz: buyuksun kartalim)
klasik bir orta saha takımı olan fenerbahcenin orta sahasının üstünlüğü sayesinde kazandığı maçtır. beşiktaş altı pas üzerine atılan 13 korberden sadece bir tane pozisyon üretebilmesi, beşiktaşlı futbolcuların beceriksizliğimi yoksa fenerbahce oyuncularının kafa toplarındaki bariz üstünlüğüdir orası size kalmış ancak fenerbahce defansı çok iyi bir oyun çıkardı. açılan her orta duvar gibi fenerbahceli bir defans oyuncusuna çarptı.defans bir birine çok yakın oynadı ve ayaktan açılan her top kazanıldı. kezmanın gözle görülen en önemli üç özelliği vardır. kendini unutturması, ani hızlı dönüşleri, aşırtma topları ve tabiki hırsı.. beşiktaş defansı bu üçünü unutunca fenerbahce golü erken buldu. can havliyle saldıran beşiktaş maçın ortalarına doğru yoruldu ve böylece fenerbahce en iyi yaptığı şeyi, yani orta sahada top dolandırmayı yaptı ve maçı kazandı. kim iyi derseniz burağın kötülüğündenmi kaynaklandı bilmem ama ümit özat,edu,lugana,önder defansta kusursuzlardı. alex herzamanki gibi olması yetti orta sahada beyniyle hükmetti. appiah merco'nun yerini dolduramadı ancak iyiydi. deniz ilk yarı çok kritik toplar çaldı ancak top kullanmakta beceriksizdi. kezman hırslı ve profoyonelce oynadı. tuncay iyi niyetli ancak etkisizdi.. serdar'da bobonun bir anda vurduğu şuttaki hızıyla beni şaşırttı. beşiktaşta serdar, ibrahim toraman ve ricardinho görevlerini yaptı.. sonuç ise fenerbahceden yana oldu...
100. yılda önce inönüde,sonra izmirde, sonrasında samiyen'de! ve nihayetinde kadiköyde! turlamak adlı fantezimin ilk ayağıdır. bunu gerçekleştiren cengaverlere, ve bize bu fantezi ortamını özenle hazırlayan federasyon ve eziktaşa sonsuz teşekkürlerimle..
futbol ortaya çıktıktan beş sene sonra icad edilen ve iki sene sonra "çok saçma lan bu" diyerek kullanılmamaya başlanılan ofsayt taktiği yakmıştır beşiktaş'ın canını. savunma hızla çıkarken "aha kezman nereye gidiyor" diye bakakalan gökhan zan ofsaytı bozmuş ve kezman golünü atmıştır. ondan sonrası nafile ataklar ve sevimsiz bir orta saha mücadelesi.
asıl enteresan olan ise beşiktaş'ın kazandığı zilyon tane kornerden yarım atak bile çıkaramamış olması. her bir yanı duran top ustası kaynayan bir takımın bir tane adam gibi orta yapamaması işin en vahim tarafı. ingiltere futbolunda yarım penaltı olarak adlandırılan kornerlerden 14 tane kazanıyorsunuz ve biri bile tehlike yaratmıyor. ondan sonra da avrupa'da başarıdan bahsediliyor. geçiniz.
sonuç olarak tatsız tuzsuz bir derbiydi. yarım atak ile kazanılan bir gol ve alınan yarım bir ünvan. yazılacak sahte kahramanlık hikayeleri için kalemler ele alındı. hikayenin kötü adamları federasyon ve hakemler. dünyayı kurtaran adamlar ise fenerbahçeli.
tırt bir harringon kupasından sonra bir 10 sene de bunu anlatacaklar ya bu ofsayt taktiği yüzünden ben ona yanıyorum.
maç sonunda yapılan gırgır da, en az fenerbahçemizin galibiyeti kadar güzel olan karşılaşmadır, ayrıca maç özetlerinde görmesem ve lick tivinin sansürüne uğramış olsa bile fenerbahçe taraftarının maçtan önceki kareografisi de mükemmeldi...
ben hatırlıyorum, zamanında fenerbahçe taraftarı üstüne basa basa söylemişti, "asla buyuk olamayacaksiniz" demişti, "haddinizi bilin" demişti, "itaat edin" demişti, ama ne fayda, meğer tüm bunlar boşa söylenmiş, ama olsun, bence büyüklük yolunda iyi denemeydi...
ayrıca, maçtan önce sahaya göstermelik olarak üç beş tane çiçek atan cimnastikçilerin, maçın gittiğini anladıkları andan itibaren, galiz küfürler savurarak, ana avrat küfür etmeye başlamaları ve "ligden çekilin ulan" şeklinde tezahürat yapmalarıyla beraber, deplasman tribünü kahkahaya boğulmuştur, çok komik adamlar vesselam, ha bir de emzik hikayesi vardı tabii, o emzikleri maçtan sonra da kullanır artık becekeliler, şu emzik gibi çok fonksiyonlu bir icat daha var mı acaba...
hakemi eleştirenlerin hiç izlemediklerini düşündüğüm karşılaşmadır...
özet görüntülerden görebildiğim kadarıyla, delgado kezman'ın kasığına basmış, direkt kırmızı kart, tümer metin gole giderken, mustafa doğan tarafından indiriliyor, bariz gol şansı ve kırmızı kart, alex ara topu atıyor ve bir baki mercimek klasiği, dirseği basıyor kezman'a, frikik ve sarı kart, ceza yayının üzerinde gökhan zan topu elle kesiyor, sarı kart ve frikik, ibrahim toraman tuncay'ın omzuna çıkıyor ve tuncay'ın omzu çıkıyor, ne kartı faul bile yok...
tüm bu olanlardan sonra, bir de gelip hakemi eleştirirseniz, adamı allah çarpar...
yani demem o ki, maçın hakemi haluk abisi tarafından, kendisine verilen görevi harfiyen yerine getirmiştir ama fenerbahçemiz 14 kişiyi de yenmesini bilmiştir...
(bkz: o değil de bir emzik vardı sahaya atılan ne oldu ona)
önce maçın yorumuyla olaya girip sonra da ufak bir göz atalım genel duruma..
bir beşiktaşlı olarak her şeyden önce beşiktaş'ın kanımca mutlak galibiyet parolasıyla maça çıkmadığını anladığım andan itibaren takımımızın mabedimiz inönü'de yenileceği aklımın bir köşesine yer etti ve 12.dakikadaki facianın ardından büyüdü büyüdü,çürüttü beni.
beşiktaşımız mabedinde maça 1-0 skor avantajı olduğu kupa maçının rövanşına çıktığı kadro ve anlayış ile sahadaydı. bu da bizim sonumuzu hazırladı bir nevi. Gerçi Kadıköy'de ilk yarıda yaptığımız pasların onda birini yapabilseydik bugün liderdik.
Fenerbahçe,ilginçtir; çok iyi konsantre olmuş. Fenerbahçe çok iyi pas yapıyor ve kendi yarı sahalarını çok iyi kapatıyor, tuncay dışında iyi paslar yapıyorlardı. Fakat yine de bizden tek artıları sadece bundan ibaretti.
Beşiktaş'ın bunu aşmadaki beceriksizliği sürekli olarak kanatlardan yüklenmek oldu. Oysa Beşiktaş galibiyet için kaleyi merkezden daha fazla zorlamalıydı.
ikinci yarı kaçan goller klasik bir beşiktaşlı olarak yine saçımı başımı yoldursa da şaşırtıcı değildi.
Şimdi gelelim bazı futbolcu şahsiyetlerine... Kezman ki;biz onu bir zamanlar futbolcu bilirdik,özellikle psv deyken, dün inönü'de şarlatanlıktan başka bir şey yapmadı. Çok sevdiğimiz Gökhan Zan kardeşimizin ensesini yumruklarken ben de masayı yumrukluyordum Bir allah'ın kulu bunu görmüyor mu ? diyerekten. Sevgili Aydınus sanırım Kezman'ın Belgrad'tan askerlik arkadaşı.. pek samimiydiler! kıskandım!
Kezman'ın kesinlikle oyun dışında kalması gerekiyordu bu pozisyondan sonra... Delgado'nun da göğsüne inen bir appiah darbesi vardı.. ümit özat'ın eli vardı kolu vardı ... bunlar bahane olsa da kanımca maçı etkiledi. Sezar ın hakkı sezar a gitmedi... ibrahim'in hareketi cezalandırıldı.
Ayrıca bazı çevreler bu pozisyonun ardından topun taç atışıyla oyuna girdiğini söylüyor.Ben dikkat etmedim açıkcası ama öyleyse bu kural hatası olduğu için maç tekrarı iddialarının önü açık demektir.
Gelelim tuncay'a... kendi kendini sakatlamayı başardı saygı duyuyorum.
Appiah ise görev adamı olarak iyi çalıştı kanımca başarılı bir maç çıkardı.
Beşiktaşımız da ise Serdar kurtuluş ve ricardinho maçın en başarılı isimleriydi. Ricardinho tam bir orkestra şefi gibiydi,bence elinden geleni yaptı. Bobo'nın hırsı yetmedi,Nobre ise vasattı. Baki'yi mi soruyosunuz bi de ? Hımmm, baki; baki değil. Ama bu adamı oynatan da az değil .. neyse...
Hem Beşiktaş hem Fener hem Galatasaray hepiniz futboldan başka her şeyi yapıyorsunuz sahada.Bu üç takım da bu sene şampiyonluğu haketmiyorlar, bu kadar kötü futbol ligin tadını çok bozdu bu sene...
Beşiktaşımız olur da şampiyonluk ipini göğüslerse hakikaten çok sevinmeyeceğim.
bir küçük noktaya daha değinip kapatalım konuyu... Fenerbahçe'nin başkanı olacak adam çok ağladı son günlerde ! Biz ise bence gereksiz bir sukunet içerisindeyiz. Ne çabuk unutuldu gasp edilen şampiyonluğumuz *!
Bu dakikaya kadar konuşulmadıysa bundan sonra da konuşulmasın..
Yıldırım Demirören den başkan Aziz Yıldırım'dan da adam olmaz
fenerbahçe'nin şampiyonluğunun hayırlı uğurlu olmasını dilediğim maçtır. her ne kadar takır takır topu beşiktaş oynasada, futbolda her zaman skor kazanır, tebrikler.
beşiktaş' ın şapkasını önüne koyarak düşünmesi gereken maçtır aynı zamanda. bundan sonraki teknik direktör adayını karakter testinden geçirmelidir. yılın en önemli maçı öncesi takımı bırakacağını açıklaması, gündemi sürekli kendine çekmesi, hatta takıma haftalardır müdahale etmemesi bu maçın habercisiydi aslında.
takımın ilk kaptanı maçtan sonra fenerbahçeli yöneticilere giydirmiş, ikinci kaptanı ise, attığı sağ kroşeyi inkar etmiştir. o pozisyonda kendimi bir an tarık solak organizasyonunda hissettim ya, neyse. bir kişi, herhangi bir kişi, futbolcunun tek işinin futbol oynamak olduğunu anlatmalı bu kişilere.
her nedense hiç bir yürekli delikanlı erkek oğlu erkek fenerbahçeli ( başkanından en küçük taraftarına kadar.) hakemden bahsetmediği maçtır. fenerliler büyük camia olmak yenildiğin maçlardan sonra şerefsizler emeğimizi çaldılar hırsızlar gibi tüm türkiyenin önünde hüngür hüngür ağlamak değildir. çok merak ediyorum doğrusu ali koç o maç için idda ya nekadar yatırmıştı fenerbahçe ye. hemen sonrasında yine sokakta dedikodu yapan kadınlar gibi türkiye kupasına paflarımızla çıkacağız demek değildir. ve öte yandan ligden çekileceğiz demek değildir. büyük camia olmak rakibini kutlamaktır. fenerbahçenin yenildiği her maçtan sonra kameralara çıkan yöneticin hüngür hüngür "anneeeee emeğimi çaldılar yaaaa banane banane ıngaaaa" diye ağlamasından bıktık. fenerbahçe taraftarının %95 inin her maçtan sonra hay ben o hakemin bilmem neyini demesinden bıktık. farklı şeyler görmek istiyoruz. tebrik ederim lafını duymak istiyoruz. büyük camia demek yenilgi her ne olursa olsun ligden çekiliyorum istifa ediyorum emek hırsızları gibi başarısızlığını gizlemek değil yakışmaz bi kere fenerbahçe gibi bir camia ya. dünyanın neresinde görülmüş bir takımın emeğimizi çaldılar dediğini? işte sizi bi real madrid ten , bir barcelona dan , bi arsenal dan bir beşiktaştan bir galatasaraydan farklı kılan ve onların karşısında küçük düşüren bu tavırlarınızdır. bir beşiktaşlı olarak olmuşla ölmüşe çare bulunmaz diyerekten hiç bir şekilde ne kezman ın yaptığına ne selçuğun çekirge meselesine ( ama selçuğa bir şey söylemek istiyorum. daha sen ve baban yoktunuz o çekirge fenerbahçe'nin üzerine hep sıçrıyordu. sıçramayada devam edecek. kupayı gördünmü sen selçuk efendi) ne selçuğun yaptığı parmak işaretine değinmeyeceğim akşama kadar yazsam maç bize dönmeyecek. fenerbahçeyi tebrik ediyorum. ( sizden de geçen kupa maçında da bunu beklerdik ama herhalde bir beşiktaş ile fenerbahçe arasındaki en büyük fark bu olsa gerek.)
konu fenerbahçe'nin bu maçı kazanması değil aslında. bir beşiktaşlı olarak kendilerini tebrik ederim. ancak bu sezon süper lig'de kim şampiyon olursa olsun bu şampiyonluğu hak etmeyecektir.
fenerbahçe için söylemiyorum bunu. bütün takımlar için. zirveye oynayan takımların oyunu bu sene berbattı. fenerbahçe 100. yılında bütün liglerde şampiyonluk hedefledi, ne oldu? türkiye kupası'nda fos çıktı. ligde de idare eder olmaya başladı. beşiktaş türkiye kupası'nda iyi gidiyor. ligde de kendi evinde iyi, deplasmanda batırıyor. galatasaray'ı zaten hiç saymıyorum.
kısacası bu maç "kimin en büyük olduğunu gösteren" değil, "şampiyonluk için kimin bir adım önde" olduğunu gösteren bir kaç olmuştur. sene sonu kim şampiyon olursa olsun, bu zamana kadar oynadığı futbolla bu şampiyonluğu hak etmeyecektir.
"asla buyuk olamayacaksiniz" dedik, "haddinizi bilin" dedik "itaat edin" diyerek olayları at gözlüğüyle izleyenler de bir daha düşünsünler.
bazı olguları hala beşiktaş taraftarına aktaramayan maçtır. bastırılmış duyguların sahibi yıllardır beşiktaş taraftarıdır. çok bağırırlar , pankart açarlar , emzik yaptırırlar , japon bayrağı sallarlar , garip garip entry girerler. kimin bastırılmış duygularıyla hareket ettiği kimin başarıya daha muhtaç olduğu gözler önünde o yüzden davranmaya hırslanmaya gerek yok yapılacak en güzel şeylerden birisi beşiktaş taraftarının zico'ya olan tükürüğündeki gibi salyaları sözlükte görüp keyif sigarası içmek.* bu kadar iddalı entrylerin ardından bu maçtan sonra bazı entryleri hakkettiniz ne yazıkki okurken kusura bakmazsınız inşallah.
Bu şekilde **** ancak bir yere kadar gidilebileceğini bir türlü göremeyen Beşiktaş'ın dersini aldığı karşılaşma olmuştur. Bu sonucun spor camiası için en büyük yararı, bir süre için etrafta sürekli konuşan beşiktaşlıların görülmeyecek olmasıdır.
Geçmiş olsun mosmor tüpçü *, teşekkürler Fenerbahçe!
