bugün aynının bir centlisi basıma geldi. kasiyer o minnacık yuvarlağı görebilecegim bir yere koydu. almamak icin döndüm arkamı lakin icimden bir ses bir gün lazım olur diye engel oldu. aldım ve onunla aynı kaderi paylaşanların cüzdandandaki kısmına koydum.
bu gerginliğe düşmemek için önceden bu durum hakkında karar vermek gerekir. ya hep o 5 kuruşu isteyeceğim deyip beklemek ya da 5 kuruştan bişey olmaz deyip tereddütsüzce oradan ayrılmak.
almak istemezsin . almamaya çalışıp bir zaman kaybı olmamasını istersin , sonra arkandan bağırılır küfür edilir gibi ve bunun benzeri olaylardan dolayı keşke alsaydım bu kadar yorulmaz idim kanısına varırsın . almayacaksan oradan koşarak uzaklaşacaksın ki yetişemeyecekler . . .
alsan ''5 kuruş alsan ne olur almasan ne olur'' bakışları kalsın desen ''sanki bağ bağışlıyor tırro havalara bak'' bakışları o yüzden zor durum.testereyi 3d izlemek gibi bir şey.
5 kuruş için 5 saniye beklediğimizi varsayarsak
1 saati 5*12*60=3600 kuruş yani 3,6 lira yapar
3,6 lira için bir yerde 1 saat beklermiyim?
zerre gerilmeden. *
ürünün fiyatını 1,95tl yapan adam gerilmiycekte ben mi gerilcem amk.çatır çatır alırım paramı. 5 kuruşuda 'çatır çatır' almak biraz garip olur ama alırım yani her türlü.
içten içe yok yok gelmez bu 5 kuruş diye kendini alıştırdığın, bir yandan da ama hakkım o benim yahu dediğin böyle saçma sapan ruh halinde kaldığın bir durumdur.
hiç umrumda olmaz 5 kuruş değil 1 kuruş olsa yanımda sevgilim olsun olmasın fark etmez söke söke alırım.5 kuruşu yoksa yarım saat sonra uğrarım der çeker giderim.hele bi de o 5 kuruşlardan onlarcası yere döküldüyse tavukların arasında yem toplamaya çalışan horoz misali yıkarım ortalığı kaybederim kendimi.
minibüslerde denk geldiğim gerginliktir. para üstü vermeye gelince vermezler 5 kuruş nolcak sanki derler ama 5 kuruş eksik verelim 5 kuruş var mı diye sorarlar utanmadan.
gereksiz bir gerginliktir. alın efendim o 5 kuruşunuzu. bazen öyle bir an geliyor ki, o 5 kuruşa ihtiyacınız oluyor. misal elinizdeki tüm bozuk paraları koydunuz masanın üzerine, sayıyorsunuz. sigara alacaksınız ve 5 kuruş eksiğiniz var. kağıt para bozmamak için evin altını üstüne getirirsiniz, tüm çekmecelere ya da annelerin para bırakma ihtimali olan yerlere bakarsınız ama yoktur o 5 kuruş. bakkal size 5 kuruş eksikken verecek mi o sigarayı. nah verir. o yüzden hiç çekinmeden alın paranızın üstünü.
bırak 5 kuruşu 2 kuruşun üzerini almak isteyenlerin oluşturduğu gerginliktir. biliyorsunuz bu yeni tl ler çıktığında 1 kuruşlar çok az basıldı, hatta piyasada yoktu. şu an da yok herhalde bayadır rastlamadım. yeni geldi aklıma bak. neyse; bir kamu kurumunun tahsilat bölümünde çalıştığım günlerde başımdan geçen olay şöyledir; bir teyze gelir elinde bir sürü fatura hepsini yatırır toplarsın dersin
-teyzecim x lira 98 kuruş
x+1 lirayı uzatır teyze beklemeye başlar.
-tamam teyze paran tam
+neresi tam? o para fazla değil mi?
-yok teyze 2 kuruş kalıyor üstünden
+e tamam vermicen mi 2 kuruşumu?
-yok teyzem nası vereyim, bozuk yok.
+ben 2 kuruşumu isterim
diye tutturur teyze. teyzeye daha sonra 5 kuruş para üzeri verilir. 3 kuruş ısrarla istenir. veremeyince devletimin memuruna ettiği tüm hakaretler 1,5 kat fazlasıyla iade edilir. rahatlanır.
bundan 20 sene önce bisikletin lastiğini şişirmek için bisikletçiye gittim lastik şişirildi neyse elimi cebime attım para yok düşmüş lastikçi tekerin havasını indirdi o gün bugün yaparım hesabımı o çekindiğiniz ibneler bırakın 5 kuruşu 1 kuruşun hesabını yapıyor.
bi restoranda tanık oldum adama 5 kuruş eksik getirmişler para üstünü, ortalığı ayağa kaldırdı "böyle böyle zengin oluyosunuz, soyuyosunuz milleti. istiyorum 5 kuruşu da enayi miyim ben!" diye. şaştım kaldım.
aslında 5 kuruş eksik olunca marketten bir şey alamayacağını hesaba katarsan o parayı almak için beklemek garip değildir fakat insan yediremez kendine, çoğu zaman unutmuş gibi ya da almak istemiyormuş gibi uzaklaşmaya çalışırsın, o zaman da "ba ba ba beğenmiyor 5 kuruşu artize bak!" derler diye çekinirsin.
