bazılarına nedense kapak olmuş bu maç, ulu sözlük sağolsun bunu da öğrendik. yani söylenen şu, fb ingiltere'den 1 puanlık muhteşem bir zaferle döndü ya, kapak olmuş bu hepimize. hepimiz göd olmuşuz, cevab verememişiz vay anasını...
karşılaşma hakkında söylenecek tek şey, geriye dönüp bakıldığında bir türk takımının 10 kişiyle defans yapıp bir ara topa sahip olma oranının %15 lere kadar düştüğü, herhalde son 15 senedir türkiye'den bir takımın avrupa'da oynadığı en ezik, en gülünç ve acınası futboldu.
ha buysa eğer sevinciniz, zafer çığlıklarınıza devam edin, kapak mapak da yapın millete. ama önce oturup takımın haline üzülün, protesto edin bişey yapın anasını satayım. eğer bu gülünç futbolla alınan 1 puan tatmin edecekse fenerbahçe taraftarını, eğer birşeylerin düzeltiği düşünülüyorsa, vay o taraftarın haline, vizyonuna...
senelerdir yenilse de yense de rakibin 3 pozisyonuna 5 pozisyonla cevap veren, rakibi bunaltan ezen, fark da atsa fark da yese "futbol" oynayabilen kulüplerimizi izleyen bizlere gülünç gelmiştir bu karşılaşma. her açıdan türk futbolunun kara gecesidir...
hatasız bir maç değildi fenerbahçe çok büyük hatalar yaptı şansını kullanamadı. arsenalda aynı şekildeydi bu maç çok gollü geçerdi hatta fener yener veya yenilebilirdi. maçın en gözde oyuncusu volkandı tek basına bu beraberliği kazandı. bu beraberlik taraftarı çok fazla tatmin etmesede fenerbahçenin gözündeki ışığı göstermiştir. bu son berberlik son hata yaptığımız maç olur ve güneşli günleri tekrar karşılarız.
oynadığımız kötü futbola rağmen şansımızın yaver gittiği maçtır. eksikleri olsa da avrupa'da arsenal kadar dinamik futbol oynayan kaç takım var bilemiyorum, ancak aldığımız bir puanı bile hazmedemeyen bünyelerin hırsından nereye bok atacaklarını şaşırdığını görmek oldukça eğlenceli. ayrıca arsenal'in uefa kupası'nda mücadele ettiği döneme ''en taşaklı dönemi'' demek gerçekten takdire şayan bir tespit.
bu kale fethedilemez... edu, lugano, uğur, gökhan ! anneleri ve babaları küçük yaşta ölen 4 kardeşin kahramanca mücadelesi... onlar fark yememek için ellerindne geleni yaptılar... yakın tarihe objektif bir bakış... bir belgesel film...
geçen sene bu stadda bir takım 7 tane yemişti.(bir hafta sonra o rekor kırıldı ama ).bu sene de grubumuzda bir başka takım 4 tane yemişti.e tabi bu tablo bazı ezik bünyeleri heveslendirdi.buna bir 2 hafta 5 tane atınca doğal olarak umutlandın.evini arabasını satıp iddaanın 2.5 gol üstü denilen oyun çeşidine oynadın.kızgınlığınızı anlıyorum. bu mevsimde buzdolaplarında su bulunmaz ki. o zaman sana az önce san francisco nun varoşlarında mccaine göndermek üzere çektirdiğimiz fotografıyla teselli etmek istiyorum.kime niyet kime kısmet durumu.
bitiminde fenerbahçeli arkadaşların nabzını ölçmemle beraber dumurlardan dumurlara koşmama sebep olan maç. abartıyorsam n'olayım, birisinin iletisi şu şekildeydi: "çocuklar inanın demiştik size, en büyük fenerbahçe!!". ula alt tarafı golsüz berabere kaldınız, o da rakibin kaçırdığı akıl almaz goller sayesinde. olmadı sokağa falan dökülün, kornaya abanın, tur atın falan... tövbe estağfurullah ya, "avrupa markası" diyorlar bu oluşuma bir de... hayır bir de porto yenilse anlayacağım, uefa için umutlanacaktı fenerbahçe ama porto da kazandı maalesef. bu coşkuyu anlamak mümkün değil, hezimet olur diyenleri susturmanın sevinci takımın adını, şanını ayaklar altına almaktan daha değerliyse buyurun devam edin. çıkın balkona 2 el de havaya sıkın...
(bkz: fenerbahçe büyüklüğü)
unutmadan: hele hele sözlükteki o belli başlı fenerbahçeli güruh artık daha ne kadar ezilecek, ufalacak merak ediyorum. bir tanesi var ki, sayesinde hobbit denen sevimli yaratıklardan ciddi anlamda iğrenmeye başladım. kendilerine artık edecek küfür bulamamakla beraber*, bu maçın lezzet ikizine bir bakın diyorum;
(bkz: 1 kasım 2006 arsenal cska moskova maçı)
sansimizin yardimi ile beraberligi kurtardigimiz mac olmustur. arsenal in genc kadrosu ve volkan in gununde olmasi bu skora etki etmistir.
60,003 kisinin canli izledigi mactir. yalniz klasik ingiliz taraftarlari gibi arsenallilerde "ah uuuuh" tan baska bir sey demedi tabi, ha "aaaaaaarsiniiil" diye arada bagirdilar. her ne kadar doksan dakika diyemesek te seisimizi televizyondan duyarabildigimizi dusunuyorum, hele mactan once bir atki sovumuz vardi, gordugunuz sanmiyorum.
turk her yerde turk, bunu bir kez daha anladim. adamlar sistmi ypmis bize ters tabi, kimse biletli koltuguna gecmediginden herkes ayakta izledi maci, koridorlar bile doluydu. ingiliz polisi duzeltmeye ugrassa da bir sure sonra vazgecti. ilk yarida taraftarin birini goz altina aldilar, genc fenerliler de az daha polise saldiracakti, allah tan buyumedi.
sevindigimiz nokta berbaberlik egil, hezimet bekleyenlerin hevesini kursaginda birakmamizdi.
fenerbahçe'nin kötü oynadığı, kapandığı, atak yapamadığı, şanslı olduğu maç. bir de, volkan kendini aştı bu gece.
bunların dışında maçla ilgili en dikkat çekici şey, konu fenerbahçe olunca milliyetini unutan tipler. arsenal 5 tane atsa yurt genelinde bayram havası olacakmış, haberimiz yok.
bir futbol takımının, * koşmadan nasıl yorulduğunu gösteren maç olmuştur. karşılaşmanın başından sonu kadar orta sahanın gerisine çekilmiş bir takım görüyoruz. sahada mücadele yok, hırs yok. çok ilginç orta sahada bir top kapmışlığımız yok, topları ya edu ya lugano, ya da gökhan kapıyor. bu da takımın koşmadığının göstergesi. adamlar ceza sahası içinde 78 pas yapıyor ve allahın kulu müdahale etmiyor. 60. dakikada takımın yürüyecek hali kalmadı. * herifler vuruyor volkan çıkarıyor, herifler vuruyor bizimkilerin biryerlerine çarpıyor. volkan azıcık ballı olmasa ve adamlar beceriksiz olmasa halimiz harap olurdu. alınan 1 puan iyi tabi ama, takımın durumu içler acısı. hiç umut vermiyor. bu gidişle ya böle balımızla kazanırız, yada rakiplerin salaklıklarıyla.
fenerbahçe'nin 90 dk. boyunca gol atmak için neredeyse hiçbir şey yapmadığı maçtır. evet fenerbahçe kötü oynadı fakat bunun yanında bence arsenal'de çok iyi oynamadı. tabi bunda fenerbahçe defansının maç boyunca kalabalık olmasının etkisi yok değil.
ayrıca söz konusu maçı tutup beşiktaş'ın 8 gol yediği maç ile karşılaştırmak çok saçmadır. 2 maç arasındaki tek benzerlik karşılıklı takımların aynı ülkeden olması bundan gerisi kuru kalabalık.
üstün çabasından dolayı fenerbahçeye teşekkür etmemizi gerektiren maç. bravo fenerbahce fark yemedin, yenilmedin ve 1 puanı söktün aldın ingiltereden.
(bkz: the rising fun over europe)
arsenal, fenerbahçe ceza sahasında ortada sıçan oynamasaydı kazanabilirdi. öte yandan fenerbahçe de küçük çaplı bir ordu yaratmış 8 tane asker dikmişler nöbet tutuyrlardı ceza sahasında. hatta bi tanesi saçlarını kestirmiş yumurtaya benzemiş adın ne dedim maldonado dedi o neola ki dedim...
oldukça kötü bir şampiyonlar ligi maçı izledik. resmen arsenal futbolcuları antreman havasında kısa pas çalışması yaptı. tehlikeli gol posizyonlarında önce volkan sonra şansın yardımıyla en az üç olması içten bile değildi. bu sonuç fenerbahçe açısından sadece kazanılmış bir puandır. çıkıpta savunma yaptık, italyan takımları gibi oynadık masallarını kimse söylemesin.
bir galatasaraylı olarak fenerbahçe'yi tebrik etmek istediğim maçtır. iyi kapandılar, ilk maçtaki gibi kontraatak vermediler kısacası direndiler. sonuç olarak fenerbahçe bu gruptan çıkar mı? ya da uefa kupasına kalır mı ? sanmıyorum ama emirates stadından her fenerbahçeliyi fazlasıyla memnun edecek bir skorla ayrılmışlardır. tebrikler.
fenerbahçe takımı tam bir savunma takımı. yani mesela avrupada orta sıralara oynayan bir takım olsa çok güzel puanlar toplar bu takım, çünkü kadrodaki 10 kişiden 6sı zaten savunmacı, diğer 4 kişi de savunmaya yardım ediyor mütemadiyen.
sorun da burada başlıyor zaten, fenerbahçe gol atmak istediği zaman gol yiyor. çünkü kadroda adamakıllı hücum yapabilen adam sayısı 3. yazıyla yazıyorum üç. eh o adamlardan biri zaten bugün yoktu(alex de souza). bu durumda kazanmak için çıktığı maçları kazanabilecek bir takım görüntüsü çizmiyor hiç fenerbahçe.
lafı nereye mi getiriyorum? 10 kişi savunma yaparak arsenal'den puan alınabilir tabii ki. hatta daha önceki entry'mde belirttiğim gibi bence başarılı bir skordur da bu.
ama işte istanbuldaki porto maçına galibiyet için saldıran bir fenerbahçe çıkarsa, istanbuldaki arsenal maçının bir kopyası yaşanabilir, benim korkum o.
işte benden size krallar gibi tahmin, bu fenerbahçe porto'ya istanbulda yenilecek. fark falan olur demiyorum bakın, yenilecek diyorum. çünkü savunması biraz ileri çıktığında fenerbahçe takımı bizim ligin sonuncusundan da, portekiz şampiyonundan da gol yer. yedi de zaten..
amacım kötülemek değil, realistik bir tahmin yapıyorum sadece.
5 kasımda fenerbahçeden 5 gol beklediğimiz fakat maldonado nun ara paslarına güiza nın o muhteşem bitiriciliğini ekleyememesinden dolayı berabere biten maçtır.
fenerbahçemizin 9-10 yer diye daşşak geçtikleri vakit 0-0 berabere biten maçtır kendileri. hayır gözden kaçan şu ki maçtan önce 9-10 gol diyenleri göt edebilmiş bir fenerbahçe ve 0-0'a galip gelmiş gibi sevinebilen taraftar güruhu...tabi bunun arkasında "oh ulan yenilmedik 10 tanede yemedik" düşünceleri yatar.
kimse bilmez ki acınacak halimize gülüyoruz, seviniyoruz. geçen sene ki fenerbahçe bu arsenal'i evire-çevire yenmezmiydi ? emirates'in çimlerine sokmaz mıydı ?
fenerbahçe tekrar beraberliklere sevinen bir takım olmuştur. bu zihniyetle biz yarrak avrupa da kupa alırız. zihniyetten önce bu futbolla olmaz bu iş zaten.
hakemin ilk yarı arsenal'e ikinci yarıda fenerbahçe'ye iyi davrandığı maç olmuştur.
galatasaraylı bir taraftar olarak şunu diyebilirimki ben fenerbahçenin berabere kalacağını dahi düşünmemiştim ama kabul etmek gerekir ki fenerbahçe ilk yarıda çok etkisizdi. volkan çok iyi kurtarışlar yaptı. guiza etkiliydi. uğur ise etkili olmaya çalıştı ama maçın temposuna göre yavaş akldı. edu kendi ceza alanlarında çok etkili top çevirdi. lugano çok sert bir oyun sergiledi. lakin bana göre maçta en berbat oyunculardan biri roberto carlos'tu. o kadar deneyimli bir oyuncunun yaptığı hatalı paslar kabul edilebilir gibi değildi.
arsenal ise genç oyuncularıyla etkili bir oyun sergiledi ama kah biraz şans biraz da fenerbahçe'nin kadıköy'de oynadıkları oyundan daha etkin bir şekilde oynamaları sonucu 1 puanla ayrıldıkları maç oldu.
keşke fenerbahçe bu oyunu kadıköy'de de sergileyebilseydi. dileriz şampiyonlar liginde devam ederler.
zevksiz bir mac olmustur. bundan 6 ay önce fenerbahce'nin sevilla'ya, chelsea'ye kök söktürdügü maclari izlerken, bugün sol ve sag acigi top süremez hale gelmis fenerbahce'nin, aldigi 1 puana bir kisim taraftarin sevindigi, bir kisim taraftarin da * hic siklemedigi bir mac olmustur. üstüne basa basa ve de inatla söylüyorum ki bu sene fenerbahce icin kayip bir senedir. arsenal deplasmanindan bir puan cikarmis olmak bu gercegi degistirmeyecektir.
alex'siz fenerbahçe'nin iyi direndiği maç, ama yani gerçekler ortada alex geri döndüğünde de bu takım tekrar dökülmeye başlar...
koşmuyorlar,
koşmuyorlar,
koşmuyorlar...
ha fener iyi direnmiştir de yine de fark yiyebilirdi, arsenal açıkçası fener maçını düşünmüyordu, bu bir gerçek, premier league'deki başarısızlıkları, haftasonu manchester maçı vs., ha bir de van persie çok kötü bir günündeydi, top oynamak yerine lugano ile didişti durdu, lugano'da en iyi yaptığı işi yaptı, görünmeyen noktalarda van persie'e yer misin yemez misin indirdi, adamı çileden çıkardı, maçtan soğuttu.
maçtan önce, rtük bu maça özel işaret koysun (+18), beşiktaş'ın rekoru tarihe gömülecek, elin oğlu acımaz ki diyen ezilmiş kitlenin, maçın sonunda "ulan 11 kişiyle defans yaptınız da 1 puan aldınız, bala göte beraberlik sevinilir mi buna be, yuhh " diyerek fenerbahçe'nin londra'da çemişkezekspor'la maç yaptığını sandığı ve de ne kadar ezik olduklarını alem-i cihana gösterdikleri maç olmuştur. (bkz: göt olmuş ezik beyanatları)
