Usul ve süresinden çok önce açıklanan savcılık mütalaası ile başlayan; dün itibarı ile Tahkim Kurulu kararları ile hayata geçirilen ve muhtemelen UEFAnın kararlarıyla son bulacak olan, senaryosu önceden yazılmış süreç, işlemeye başlamış, başlatılmıştır.
19 maç iddiası ile başlayan bu oyun, geri adım atıla atıla önce 13 maça sonra 8-9 maça şimdi de 3-4 maça inmiştir.
Polis fezlekesine dayanarak, iddianameye dahi girmemiş birtakım iddialar üzerinden oluşturulan kurul raporları ile Türk spor hukukuna ihanet edercesine, başkan ve yöneticilerimizi suçlayanlar; 19 maçta şike olduğu yolunda -kendilerinin dahi inanmadığı iddiaların- değiştirilmesinden, azaltılmasından utanç duymamış, özerk spor hukukunu, özel yetkili savcıların mütalaalarına dayandırmayı zul addetmemişlerdir.
Şimdi sıra bu süreci hazırlayanların başta da planladığı üzere UEFA Disiplin Kurulundadır. Kamuoyu görecektir ki, birkaç gün içerisinde önceden tasarlanan pazarlıklar ve bunun sonucu olan süreç an be an bu şekliyle hayata geçirilecektir. Ve Fenerbahçe adı altında Türk Futbolu feda edilecektir.
Sayın Başkanımız ve Yönetim Kurulumuzun defalarca anlatmaya, uyarmaya çalıştığının aksine, mevcut yasalarda günü kurtarmaya yönelik değişiklikler yapanlar; Fenerbahçe taraftarına şirin gözükme pahasına, Fenerbahçeyi ve Türk futbolunu lekelemeye kalkanlar, bir gün mutlaka kamuoyu ve yargı önünde bunun hesabını vereceklerdir.
Kulüplerle kişileri ayırmak gibi evrensel spor hukuku ilkeleri ile bağdaşmayan çözüm önerilerinin neden bu kadar süratle hayata geçirildiği aşikardır, milyonların malumudur
Ne üzücüdür ki bu önerinin sahipleri, kamuoyunu dahi bu yönde etkilemekten kaçınmamışlardır. Gelinen noktada; yöneticilerimiz savunmasız bırakılmış ve haksızca lekelenmiştir.
Bu önerileri hayata geçirenlerin gerekçeleri de hazırdır; "Onlar Fenerbahçeyi kurtarmıştır." Ancak aslında bu durumun ve gerçeğin böyle olmadığı, çok yakında UEFA kararlarıyla tüm kamuoyu tarafından görülecektir.
Fenerbahçe Spor Kulübü ve onu her platformda destekleyen milyonlar olarak; dik duruşumuzun kaynağı olan, adil yargılanma ve savunma hakkımız tahtında 19 maçta şike ve teşvik olduğu iddialarının, neden ve nasıl 3 maça indiğini ve bu 3 maçın da hangi pazarlıklar sonucunda olmazsa olmaz şeklinde hayata geçirildiği, ivedilikle açıklanmalıdır.
Nasıl olur da kurul raporlarında basit bir şüpheden öteye geçmeyen iddialar, cezaya neden olacak şekilde kabul görmektedir? Bir futbolcunun özel hayatında, futbol dünyasından tamamen uzak kişilerle yaptığı konuşmaları delil olarak kabul edenler, bunun gerekçelerini kamuoyuna açıklamak zorundadır.
Kurullarda göreve başlamadan önce, bilirkişi edasıyla yorum yapanlar, Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım Operasyonu için sipariş edilen 6222 sayılı yasanın imal sürecine bizzat katılmakla kalmamış; şu an da Kurul Üyesi sıfatıyla karar merciinde yer almaktadırlar. Bu kişiler, gereğini yapmadığı takdirde, kulübümüz, bu kişileri kamuoyuna sunmaktan kaçınmayacaktır.
Fenerbahçe Spor Kulübünün kavgaya çekilmek istendiği aşikardır.
Bu ana kadar, bu kavgadan kaçınmamızın tek nedeni, Türk Futbolunun uğraması muhtemel zararlardı. Sayın Başkanımıza, Yöneticilerimize ve taraftarımıza yönelik bu eylem ve tasarrufları yakından takip etmekteyiz.
Açıkça ifade etmeliyiz ki, sabrımız taşmak üzeredir.
Gelinen noktada, camiamız ve spor kamuoyu, Fenerbahçe Spor Kulübüne karşı hukuk dışı yolları tercih edenlerle, her yerde ve her tür bedeli göze alarak savaşmaya hazırdır.
Unutulmamalıdır ki Fenerbahçe darağacında değildir; Unutulmamalıdır ki Fenerbahçe son sözünü henüz söylememiştir.
özetle;biz şike yaptık onu örtmek için türlü yollar denedik, ne yaptıysak olmadı şimdi siki tuttuk uefa yakında ceza verecek bari boku tff'ye atalım demektir.
yüzsüzlük sınırlarını zorlayan,utanma ve arlanmayla uzaktan yakından alakası olmayan bir açıklama.http://inciswf.com/bitmednz.swf
--spoiler--
açıkça ifade etmeliyiz ki, sabrımız taşmak üzeredir.
Gelinen noktada, camiamız ve spor kamuoyu, Fenerbahçe Spor Kulübü’ne karşı hukuk dışı yolları tercih edenlerle, her yerde ve her tür bedeli göze alarak savaşmaya hazırdır.
Unutulmamalıdır ki Fenerbahçe darağacında değildir; Unutulmamalıdır ki Fenerbahçe son sözünü henüz söylememiştir.
--spoiler--
taraftarı germekten başka bir işe yaramayacak açıklamadır. sadece tehdit içeren şu son kısım bile fenerbahçe'nin içinde bulunduğu çaresizliği gösterir. resmen taraftar meydanlara çağırılıyor. olay çıksın ve bu olaylar büyüsün isteniyor. hale bak. koskoca fenerbahçe, taraftarına "gel beni kurtar" demiş.
dik duruştan falan bahsetmişler, cas davasını, namusumuz dedikleri davayı hani şu haklı oldukları için sonuna kadar haklarını arayacakları davadan vazgeçerek daha da bir 'asil'leşmişlerdir.
götümle güldüğüm açıklama.şuraya bakar mısınız :
"Usul ve süresinden çok önce açıklanan savcılık mütalaası ile başlayan; dün itibarı ile Tahkim Kurulu kararları ile hayata geçirilen ve muhtemelen UEFA nın kararlarıyla son bulacak olan, senaryosu önceden yazılmış süreç, işlemeye başlamış, başlatılmıştır."
ben mi yanlış anlamışım yoksa savcılık, tff ve yetmezmiş gibi uefa kafa kafaya verip fenerbahçeyi bitirme planı mı yapmışlar? ben uefa nın yerinde olsam iftiradan dava açarım bunlara.
sürecin en başında kendileri başkan vekilleri kulüp kurul toplantılarında kulupler ve kişiler birbirlerinden ayrılmalıdır. birkaç kişinin yaptığı camiaya mal edilemez diye ağlamışlardır bakın şimdi neler söylemektedirler.
delil olmadığından suçsuz yere verilen cezalardan, herşeyin planlı olduğundan bahsetmiş olmalarına rağmen,masum başkanının 11 ay boyunca hapiste olması dahi başlı başına bir kanıtken verilen göstermelik minik cezalarda bile bağırıp çağıracak arsızlığı göstermek muhteşem bir meziyettir. artık yargıya hakimlere savcılara da sallamaya başlamışlardır. işlerin geldiği nokta bellidir birşey biliyorsanız çıkın kanıtlayın ama 11 ay boyunca sürekli kendisiyle çelişen herkesi her kurumu suçlayan ama birtek kendileri haklı olduğunu gösteren beyanatlar vermeleri manidardır. yargı sürecinde birtek suçlamadıkları yargıyıda zan altında bırakmaya başlamışlarır. hsyk adama demezmi kardeşim sen neyin peşindesin diye. cas davasına hiç girmiyorum bile.
insanların körükörüne bağlı olduğu aşkını silah olarak kullanan bir yönetime sahiptir fenerbahçe kulubü.
taraftarın ilk görmesi gereken gerçek budur.
şu omurgasız fenerbahçe yönetimini görünce, her koşulda takımına sahip çıkmaya çalışan fenerbahçe taraftarına acıyorum. aralarından 10 adam seçin, şimdiki yönetimden daha şerefli şekilde yönetirler takımlarını.
kendi taraftarını gerizekalı yerine koyan, terörist yerine koyan yönetimin saçma sapan açıklaması. taraftar da ne yapacağını şaşırdı.taraftarı önce hükümetin işi diye kandırdılar, tayyip çıktı fener'e kol kanat gerdi, arkasından aziz yönetime akplileri doldurdu, taraftar gördü ki hükümetin işi değil. sonra cemaat oldu. nihat özdemir bizzat kendisi çıktı cemaatle ne ilgisi var dedi. şimdi yargının işi uefanın işi oldu. açık bir şekilde kendi taraftarını galeyana getirip kaos yaratmaya çalışıyorlar. ey fenerbahçe taraftarı aylardır yediniz bu numaraları artık yemeyin lütfen. kendinize gelin, takımınıza sahip çıkın ama bu karaktersizleri savunmayın artık.
maa döneminde 58. madde değişikliği için dilekçe vermiş kulubün biz 58 değişsin istemedik dediği ve 6222'yi hazırlayanın kendi yöneticileri olan şekip mosturoğlu olduğu gerçeğini örtmeye çalıştıkları açıklama. ulan utanma duygusu hiç mi yok. 6222 hazırlayan kişi şeko be.