25 vatan evladı tam bir dangalaklık sonrası yaşamını yitirdi gece 25 askerimiz şehit oldu, sabah izmir'de 58 mülteci öldü. bir uğursuzluk var başımızda. bir bakan takdir-i ilahidir dedi. Üstüne ekledi bir kişi namaza çıkmıştı, kurtuldu dedi. diğerleri de namaza çıksaydı ölmezdi anlamına gelecek şekilde. ne diyelim densizlik demek lazım. dün gece telefonla bağlanıyoruz, belediye başkanı yaralı 4 yaralı diyor. 22 askerin kesin şehit olduğuna dair bilgi elimizde vardı ama belediye başkanı 4 yaralı var diyor, vali 9 yaralı var diyor. sanki parmağını kesmiş bu askerler. olayı bir küçük gösterme çabası. 25 vatan evladı tam bir dangalaklık sonrası yaşamını yitirdi. karanlıkta bu askerlere mühimmat taşıtıyorlar olacak iş mi? bu olayın gerçek manada soruşturulacağı ya da sonrası için önlem alınacağına dair bir şey duymuyoruz. bu olay gerçek anlamda soruşturulacak mı? bu millet seçilmişleri tarafından eşek yerine konmak zorunda mı? bu mühimmatı tabi erler taşıyacak albay veya generaller taşıyacak değil ama 15 günlük acemi askerler mi taşımalı? bu millet eşek mi? bu millet seçilmişleri tarafından eşek yerine konmak zorunda mı? Çok asabım bozuk kusura bakmayın. ben türkiye'de artık hiçbir şeye şaşırmıyorum. Ösym başkanı da aynı. adamın göreve geldiğinden beri yaptığı 10 sınav varsa yüzde 90'ı hatalı. ben bu işi yapamıyorum deyip bırakma gibi bir düşüncesi yok. hırsızlıkla soru çalarak hakim olmuş kişiler senden benden şerefimiz üzerine yemin ederek ifade vermemizi isteyecek.
izliyorum arkada analar babalar ağlıyor. hem de nasıl ağlıyor! insanın içi parçalanıyor. önde kendine orman ve su işleri bakanı diyen şahıs diyor ki bunlar normal şeyler. olur. pakistan ve hindistan'da da sürekli oluyor.vsvsvsvs. diye zırvalıyor. yazık çok yazık!
halen tatmin edici bir açıklama yapılmayan patlama. yarak kürek açıklamalarla tatmin olan bir hükümet olabilir ama biz halk olarak enine boyuna her şeyi bilmek istiyoruz. kilometrelerce öteden hissedilen ve tahribat yaşatan bir patlamanın namaz kılmaya giden ve cephanelikten sadece 50 metre uzaklaşan bir askere neden zarar vermediğini bilmek istiyoruz. elbette bir erimizin kılına zarar gelmesini istemiyoruz ancak mantık çerçevesinde bir açıklama bekliyoruz. askerlerimize artık bir zeval gelmesini istemiyoruz. çözüm bekliyoruz. hindistan'da, pakistan'da bu tarz olaylar oluyor gibi saçma sapan açıklama istemiyoruz. ha böyle açıklama yaparım diyorsan oradaki devlet idarecileri gibi istifa etmesini de bileceksin. zira orda böyle olaylar olunca adamlar istifa etmesini biliyor.
25 askerimiz şehit olmuş. kaza ama sebebi bilinmiyor diyorlar nasıl bilinmiyor arkadaş o kadar uzman yetiştiriyorsunuz bırakın onlar konuşsun daha hiçbir şey belli değil bakanlar kaza kaza diyip duruyorlar.
allah tüm askerlerin ailesine sabır versin. anlamıyorum bu askerlerin başına gelen kimsenin başına gelmiyor ne olsa asker ölüyor ve işin ilginç tarafı hepsinin ailesi gariban. bu işte bir yanlışlık var bu sistemde bir yanlışlık var.
askerliğimin bir bölümünde tuncelide bulunduğumuz tugayın cephanelik nöbet timindeydim. süren operasyonlara acil cephane yetiştirmek amacıyla unimog model bir kamyonun kasasında çok sayıda top mermisi yüklü bekletilmekteydi. bu kamyon cephanelik binalarından birinin önünde başında bir nöbetçi bırakılarak harekete hazır halde beklerdi. bir sabah gündüz timiyle nöbet değişimi içtima sırasında iki arkadaşımızın eksik olduğu farkedildi, çok büyük bir alana yayılmış ve yeryer çalılarla kaplı alanda arkadaşlarımızın bir yerde uyuyakaldığını düşünerek aramaya başladık, lakin o sıcakta güneşin altına uyumak imkansızdı. bir komutanımız aniden aklına geldiği belli bir şekilde top mermisi yüklü kamyonun arkasına atladı ve kaybolan iki arkadaşımızla beraber indi. akıllı kardeşlerimiz uyumak için gölgelik olarak kamyonun kasasını, yatak olarakta cephane sandıklarının üstünü seçmişler, tabii uyumadan öncede o ortamda 1-2 sigara tüttürüp muhabbet etmişler (sigara izmaritleri bulundu). kamyonla nöbet timinin sabaha kadar beklediği prefabrik kulübenin arası sadece 10 metre kadar, kamyonun ana cephanelik binasıyla arası ise 2-3 metre. nöbet timi komutanlar dahil yaklaşık 30 kişi.
tsk da bunun gibi yüzlerce sorumsuzluk örneği olay yaşandığını hepimiz biliyoruz.
1- askerde öğrendiğim kadarıyla önlem olarak her cephanelik binasının arası en az 40-50 metre olur.
2- cephanelik binaları dışarıdan roket, havan gibi mermilerden etkilenmeyecek şekilde yapılır.
3- cephanelikler orduda en iyi korunan yerleden biridir. dışarıdan birinin girmesi imkansız olduğu gibi roket saldırılarından da etkilenmezler.
4- önlem olarak bazılarının içi boş, sadece şaşırtma olarak kullanılır.
5- öyle ha deyince cephanelikten içeri girilemez. emir gerektirir.
6- sayım ve sevkiyat söz konusu olduğunda bunu gerçekleştirmek, bırakın konuyla ilgili özel eğitimi, doğru düzgün atış eğitimi bile yapılmamış erlerimiz tarafından, başlarında sorumlu 1-2 astsubay ve varsa uzman çavuş bulunarak yapılır. (onlarında bu konuyla ilgili ne kadar eğitimli olduğu tartışılır)
ve son olarak herkesin bildiği gibi askerlikte mantık yoktur, çünkü her kesimden (okumuş okumamış kültürlü kültürsüz saygılı saygısız zengin fakir vs.) yüzlerce insanın buluştuğu bir grubun düzen ve disiplinini sağlamak için mantık ortadan kaldırılmıştır (bkz: emir demiri keser.). fakat bu sistem daha sonra karmaşıklaşarak gerçektende mantık dışı olayların yaşanmasına sebep olmuştur ve olacaktır.
şimdi bu mantıksız ortamda, niye o saatte oradalar, o saatte sayım mı yapılır, vay efendim eğitimsiz askerle bu iş yapılır mı gibi sorular abes kaçmaktadır. tabii ki o mühimmatı taşıyacak, sayacak ve indir kaldır yapacak olan en düşük rütbeli asker olan erlerimizdir. kanımca burada sorulması gereken soru yapılan iş ve işin saati değil, ordumuzdaki rütbeli askerlerin ne kadar eğitimli ve sorumluluk sahibi olduğudur.
not: tsk ya bir düşmanlığım yok, bilakis askeri, orduyu ve askerliği severim. lakin gözümle gördüğüm şeyleri de söylemek durumundayım.
edit: (bilmeyen arkadaşlar için) ordumuzda uzman çavuş rütbesi ile görev yapan askerlerin herhangi bir konuda uzmanlıkları yoktur. askerlik görevini tamamlamış ve 26 yaşını doldurmamış her türk erkeğinin basit sayılabilecek bir sınav ve kısa bir eğitimden sonra yapabileceği bir meslektir.
ister kaza, ister terör saldırısı olsun. her koşulda ordu ve ülke yönetiminde bir sorun olduğu kesin.
vaktiyle dünyayı titreten ülkenin bu kadar madara hale gelmesi umarım %50'lik koyun kesiminin varsa vicdanını sızlatır da aynı mallığı bir sonraki seçimde yapmaz.
Afyonkarahisar'daki cephanelik patlamasının ardından birçok soruya cevap aranıyor
1- Patlama 5 Eylül Çarşamba gecesi saat 21:15 sıralarında meydana geldi. Elektrik kontağından çıkabilecek yangınlara karşı bazı cephaneliklerde olağan elektrik aydınlatması bile kullanılmazken, Afyon'da neden gece saatlerinde mühimmat tasnifi (TDK: Bölümleme) yapıldı?
2- Uzmanlar, çok acil durum olmadıkça cephaneliklerde gece saatlerinde tasnif yapılmadığına işaret ediyor. Afyonkarahisar'da gece mühimmat tasnifi yapılmasını gerektiren çok acil bir ihtiyaç mı ortaya çıktı?
3- Afyonkarahisar Valisi irfan Balkanlıoğlu, tasnif işleminin 5 gündür sürdüğünü ve patlamanın son günde meydana geldiğini açıkladı. Mühimmat tasnifi işleminde son gün olduğuna göre, 25 askerin birden cephaneliğe doldurulması, hangi hazırlık için acele edilmesinden kaynaklandı?
4- Mühimmat deposu gibi hayatî risklerin çok yüksek olduğu ve genellikle mekân olanaklarının sınırlı bulunduğu bir yere 25 askerin birden doldurulmasının nedeni, Afyonkarahisar'daki birliklerde rutin askeri denetim hazırlığından kaynaklanıyor olabilir mi? Mühimmat tasnifi, birlik komutanlarının denetime hazır olma gibi bir gerekçeyle gece saatlerinde ve can kaybını facia boyutuna yükselten sayıda askerle yapılmış olabilir mi?
5- Cephanelikte gece aydınlatması, güvenlik riski yaratabilen olağan elektrik hatlarıyla mı, suni aydınlatma yöntemleriyle mi yapılıyordu?
6- Genelkurmay Başkanlığı, patlamanın henüz bilinmeyen bir nedenle meydana geldiğini açıkladı. Afyonkarahisar'da bulunan Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu ise, patlamanın kesinlikle bir terör saldırısından kaynaklanmadığını muhtemelen bir el bombasının yere düşmesi sonucu meydana geldiğini söyledi. Eroğlu'nun, bir sabotaj ihtimalini kesinlikle reddeden iddiası hangi bilgiden kaynaklanıyor?
7- Çarşamba gecesi 21:15'te meydana gelen patlama için saatlerce neden can kaybı yok izlenimi veren açıklamalar yapıldı? Bu açıklamalar, olaya yeterli olanaklarla müdahale edilmesini geciktirmiş olabilir mi?
8- El bombası, pimi çekilmemişse, yere düşme, çarpma gibi nedenlerle patlar mı?
9- Bir el bombasının patlaması, 25 kişinin hayatına mal olacak şekilde seri patlamalara neden olduysa, cephanelikte güvenlik tedbiri yetersizliği mi var?
10- Patlama, cephanelikte çalışan askerlerden birinin ateş kullanması, yanlışlıkla fünyelerin ateş alması gibi bir nedenden kaynaklanmış olabilir mi? Bu durumda, cephaneliğe sokulan askerler arasında bu kadar hassas bir mesai için yeterli eğitim almamış olanlar da bulunuyor muydu?
11- Cephanelikte çalışacak askerler nasıl eğitiliyor, nasıl seçiliyor ve tasnif gibi bir mesaiye nasıl alınıyor? Örneğin, cephaneliklere girerken ateş bulundurma gibi ihtimallere karşı üst araması yapılıyor mu?
yok kamyon devrildi, yok cephanelik patladı, yok taş düştü, yok ayı çıktı.
bal gibi askerlerimizi pkk vuruyor ama akp bunu örtbas ediyor.
anlamamak için mal olmak gerekir ama bu ülkede maldan daha fazla ne var ki!
bu sabah itibarıyla Mühimmat Depo Komutanlığında sabah iştimaları 25 eksikle yapılacaktır, tertipleri teskere alıp evlerine gittiğinde 25 aile sabah kahvaltısına bir eksikle oturacaktır. gerisi ıvır zıvır.
ailelerine allah sabır versin, ceset torbasının içinde tanınmayacak şekildeki evladın acısına her ne kadar sabredilebilirse.
-gecenin saat 21:15'inde sayım olması (ki askerlerin yatmaya hazırlandıgı vakit)
-yere düşünce allahu akbar diyip patlayan el bombası (çok ilginç ki pimide çekilmemiş)
-bunları açıklayanlarında orman bakanı olması ('!^'!'!(+)'+)
sonuç olarak:
burası Türkiye