gencecikti. afyona gideli daha 5 gün olmuştu. 5. daha birliğine alışamamıştı. daha havasına suyuna bile alışamamıştı. gitti işte. konuşamıyor insan bazen işte. bu kadar yakın olunca olanlara, boğazına bir şeyler düğümleniyor, kelimeler yerine gözyaşı akıyor. üzülmemiş miydim arkadaşımın olduğunu öğrenmediğimde. yine ağlamaklı olmuştum. evet. ama bu kadar etkilememişti.
hani ateş düştüğü yeri yakar diyorlar ya. aynen öyle.
askerden gelecekti. iş bulacaktı kendisine. kardeşinin düğününü görecekti. evlenecekti. çocuklarını okula götürecekti her sabah. hayatın tadını çıkaracaktı. ama ne oldu? gitti işte. öylece gitti.
kimse uğurlamadı onu askere giderken. annesine özellikle söylemiş, beni uğurlamanızı istemiyorum diye. sessizce çekip gitti. bir duyduk ki ertesi gün tolga teslim oldu.
çocukluk arkadaşımdı lan o adam benim. mahalle mahalle dolaşıp taso oynardık, üterdik bebeleri. yeri geldi dayak yemekten kaçtık. yeri geldi gazoz kapağı toplamak için birahaneleri teker teker dolaştık. sabahtan akşama kadar bilye oynadık bir dönem.
başka mahalleden de değildi ki öyle uzak ırak yerde. kapı komşumuzdu lan. aynı apartmandaydık. ailesiyle samimiydik. ben şimdi burda zırlıyorum ağlayarak, annesi babası ne haldedir şimdi? küçük kardeşi alper ağlıyor mudur?
babası ali amca vatan sağolsun demiş midir?
dememiştir umarım. çünkü onların vatanı oğullarıydı. vatan sağ olmasın içindeki mehmetler öldüğü sürece. vatan sağ olmasın abi. daha fazla gözyaşı dökülmesin.
hayır lanetleyecek bir şey de yok ki ortada. savaşta kurşun atıp ölmedi ki bu adam. ya da çatışmada vurulmadı ki? el bombası taşırken öldü. iç anadoluda. askeri birlikte. hiçbir tehdit yokken.
ablamı aradım, evin önü ana baba günü dedi. açmışlar kocaman bir bayrak. herkes bekliyor burda dedi. neyi değiştirdi ki bu? ölen 25 evladımızı geri mi getirdi? kazaydı demek ailelerin içini mi rahatlattı? annesindeki suçluluk duygusunu mu azalttı?
kendi kendimizi tatmin ettik sadece. bir 10 gün daha yasını tutacağız, sonra unutacağız diye.
acayip bir duygu arkadaş. anlatılmaz. allah kimsenin başına gelmesin. ölümle bu kadar iç içe olmak, hele ki bu hassas dönemlerde..
mekanın cennet, biliyorum kardeşim. senin gibi iyi bir adamın gideceği başka bir yer yok. umarım orada, diğer 24 evladımızla rahatsındır.
bu kadar basit değil. 25 şehit! ağızdan bile çıkmıyor, boğazım düğümleniyor.
tasnif olduğuna zerre inanmıyorum. gece 21de tasnif falan olmaz, oldu diyelim o kadar askerle olmaz, hadi o'na da eyvallah, o askerlerin başıda yüksek rütbeli birisi olur, hani nerde? astsubay mı?
patlama olmuş, olay yerine yaklaşılamıyor bile, itfaiye bile müdahale edemiyor, ama belediye başkanı, vali çıkıyor ' çok güvenli bölge, sabotaj imkansız, kaza olmuş' diyor. ulan müneccim misin be adam! bu telaş niye? daha olay yerine bile giremiyorsun, bu zoraki açıklama da ne?
hükümetin orman bakanıyla açıklama yapması da mide bulandırıcı, başka da bir şey değil. 3-5 mehmet şehit olunca yeterli değildi yüce hükümetimize(!), 25 de kesmedi anlaşılan.
şehit kimlikleri tespit bile edilemiyormuş, dna ile tespit edilmiş.
ben yoruldum artık her gün uyandığımda şehit haberi duymaktan, televizyon açmaktan korkar oldum. kaza veya sabotaj, bu olayın üstü öyle kapatılamaz, hele ki 'başka ülkelerde de olabiliyor' gibi yavşakca bir açıklama ile asla kapatılamaz. hepinizin amına koyayım!
Türk silahlı kuvvetleri'nin komuta kademesi ile birlikte yönetsel anlamda tarihinin en kötü günlerini geçirdiğinin apaçık ispatıdır afyonda olan patlama.
Türkiye cumhuriyeti faal bir savaş durumunda olmamasına rağmen tarihinin en çok şehit verdiği dönemlerinden birini yaşıyor.
bunun pkk aracılığı ile olan kısmı bir yana tamamen yönetimsel zaaflardan, yetkin olmayan askerlerin hatalarından kaynaklanması ise manidar.
her kim ki bu olayların yaşanmasında, görevinin başında olması gereken komutanların vatana ihanet gibi gerçek olması mümkün olmayan bir suçtan silivri'de olmalarının etkisi olmadığını düşünür, bence gafilin önde gidenidir.
vatan evlatları artık birer birer değil, beşer yirmişer hayatını kaybediyor ama acziyet içindekiler buna dur diyemiyor. cunku bu gibi skandalların önüne geçebilecek, sistemli olarak orduda iyileştirme sağlayabilecek bütün askeri kademe cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş sekilde ucuzca yargılanıyor.
afyon'daki arkadaşların söylediğine göre, 30 civarında can kaybı olduğu patlama. yerel kanallar öyle demiş.
her gün geçerdim önünden. sigara paketimi nöbet tutan askerlere bırakırdım. karanlıktan 'usta sigaran var mı?' sesi gelirdi. ya da 'usta karşıdaki tavukçuya söylesene bize baksın' sesini duyardım. eksili değerlerde, kar altında üzülürdüm hallerine.. hepsi aynıydı. aynı traşı olur, aynı kamuflajı giyerlerdi. birbirlerine benzerlerdi. içim yandı şimdi be.. ciğerim yandı.
devlet baba! baba diyoruz. o kadar büyüksün gözümüzde... sana emanet edilen canlara böyle mi sahip çıkıyorsun? bu mu senin emanet anlayışın. canım yandı amk...
uludağ sözlük yazarlarının kokuşmuş medyadan daha hızlı olduğunu gördüğümüz, üzüntü verici olay. umarım ölen insanlarımız olmaz.
fakat mühimmat depolarının yakınlarında en az 5 nöbetçi asker vardır. allah yardımcıları olsun.
