ya arkadaş insan şuna sinirleniyor ne değerli koltukları varmış lan bunların
çok pardon ama bi tek ebesi sikilmedi resmen son 6 ayda ülkenin, sen bir tane istifa haberi duydun mu?
bi onurlu devlet görevlisi de çıkıp 'bırakıyorum arkadaş' diyemedi yaaa
ne onursuz koltuk sahipleri varmış arkadaş biri de midem kaldırmıyor hatalıyım diye bıraksın lan koltuğu.başbakan hükümet kalsın ok yaşanan olayların diyeti ödetilmiyor, sadece bön bön bakılıyor madem
o koltuklarda oturan sözde onurlu devlet görevlileri bıraksınlar koltuklarını.kademe farkı gözetmeksizin
bu ülkenin anası koltuk sevdalılarının sayısı azalmadığı sürece ağlayacak arkadaş bu kadar net
koltuk siyasetciler dışında önemsiz olmalı bir ülkede.tamam siyasetçi her yola girer koltuk belasına ama görevini yapan bir memur bile istifa edemiyorsa bunca yaşanan olaydan sonra
o ülke için işler çoktan bokluk seviyesinini ötesine çıkmış demektir..
el bombası ya da türevi cephanelik mühimmatlarının kazara(!) patlayabilmesi için süper nova minvalinden yüksek ısıya maruz kalması gerekir. aklıma yatkın gelen tek şey anti tank mayınının buna sebep olabileceği yönündedir ki o bile zor ihtimal. 200 kiloluk bir şeyi kazara yere düşüremez kimsecikler. böyle bir varsayımın ardından aklımda kalan 2 ihtimal var;
1- afyon'daki cephanelik içerisindeki tüm mühimmat nato tarafından kayıt altında tutuluyor. birilerine el altından mühimmat yardımı yapabilmek adına bir miktar cephanenin stoktan düşülmesi için böyle bir olay tezgahlanmış olabilir. bu savı kuvvetlendirecek başka etkenler de mevcut. gece 22.00 civarı askeriye içinde patlama olacak ve askeriyede zayiat sayısı sabaha kadar tespit edilemeyecek(!) osuruğa içtima alan askeriye böyle bir durumda ilk olarak içtima alır lan. hadi bunu geçtim sabaha değin yanan bir yere hiçbir müdahalede bulunulmayacak. uçak var uçmaz, helikopter var uçmaz dediniz. lan itfaiye neden giremez o zaman. skerler diğer cephaneliklerin patlama ihtimalini. o cephanelikler iglo tipi ve hepsi sırt sırtadır. birbirlerinden güç alacak şekilde. belli ortalığın amına koyulmuş ve bir cephanelik havaya uçmuş. toprağı ve betonu mu yok edecek lan yangın? ilk anda patlamadıysa diğer cehpanelik duvarları (-ki 1 metre civarında duvar kalınlıkları yani öyle kolay kolay yapısal hasar görecek cinsten değil) ilerleyen zamanda patlama gibi bir ihtimali zaten yok. eee yangin da önce toprağı, sonra betonu aşıp geçemeyeceğine göre neden girilmedi söndürme/soğutma işine?
bu sorular olayın ardında başka işler dönüyor olabileceğinin ve o 25 insanın gayri resmi amaçlar uğruna bok yoluna gittiklerini düşündürtmüyor değil.
2- kasıt unsuru. erat içerisindeki birinin yaşadığı bir sorun hitamında nevrinin dönmesi sonucu ( ailevi olabilir, sevgilisiyle olabilir, maddi olabilir ve böyle bunalımlı bir durumdayken başındaki subay ya da astsubay ile sürtüşmesi sonucunda) skerim askerliğini de dünyasını da diyerek bir anlık reaksiyonuyla böyle bir olay da ortaya çıkmış olabilir.
kulağa saçma gelse de o saatte orada o kadar adam bulunuyorsa zaten bir sorun olduğu aşikardır. eğer ki erat tayfasından kırık biri boktan hayatını böyle devam ettirirken araya rütbeli birinin girip hepten çileden çıkarması gibi bir durum olduysa pekala böyle bir olayın olması da mümkündür.
ben bunları nereden biliyorum hususuna gelirsek;
aksaz deniz üs komutanlığı, ordonat grup komutanlığı, cephane depo komutanlığı bünyesinde afyon cephane depo komutanlığındaki gibi bir devlet memurluğu-amelelik arası askerliğim oldu. kulakları çınlasın bizim cephanelik sorumlu subay ve astsubayımız (1 subay 2 astsubay) akşam 17:00 oldumu özden örnek bile gelecek olsa yanaşmazdı cephaneliğe. ha biz cephanelikte sigara içtik, ateş yaktık lakin böyle bir mevzuat yaşamadık. girerken topraklama yapar öyle girerdik cephaneliğe. hassas mühimmatların olduğu kısımlar görece diğer cehpaneliklere oranla daha küçük odalarda, birbirlerinden epey uzaklıkta tutulur (tekik mekanizmaları, fünyeler, patlayıcı materyaller, sat-sas mühimmatı) ve odalara azami 2 kişi aynı anda girerdi. olası bir kaza anında kaybın asgari düzeyde olması için. zaten milyonda bir olan kaza ihtimalinde bile öncelik emniyet üzerine kuruluyken kimse bana olayın kaza olduğunu kanıtlayamaz. 5/52 top mermisinin kucak mesafesinden yere düştüğünü, denizaltı gemisinden atılan patlayıcı madde yüklü savaş başlığına sahip torpidonun batırılacak gemiye çarpmasına rağmen tetik mekanizmasının bağlı olmaması sebebiyle bordadan geri döndüğünü gören ben sikseler böyle bir olayın kaza olduğunu kabullenemem.
bana göre olan durumlar yukarıda saydığım gibi. ilk ihtimali düşünmek utanç verici olsa da son yıllarda yaşananlar sonrası böyle bir durumun olmuş olması bile beni şaşırtmaz. kafam her türlü orospuluğa basarken bu olayda iyi bir durum bekleyemem. her ne olursa olsun ortada sorumsuzluk mevcuttur. ama işgüzar bir subay/astsubay ama mühimmat kaçırmak adına kendi personelini ölüme yollayan bir ordu. ortada bir sorumsuzluk var ve en çok canımı yakan ise çıkıp kimsenin bu olayla ilgili olarak helal olsun dedirtecek eylemi olmaması.
orman bakanı çıkıp açıklama yapmaya çalışıyor sonrasında. he amk afyonlusun diye meydan senin. ben genelkurmay başkanı yahut milli savunma bakanı olsam böyle bir durumda ivedilikle olayın aslını astarını öğrenir bunu medya ile paylaşır ve ardından istifa eder kendime de bir mağara bulurdum yaşamak için. tabi o vicdan azabıyla yaşayabilirsem.
yazık ulan, ne kadar hissiz olmuş adamlar ki bir tanesi tiynet gösterip de istifa etme sorumluluğuna girmiyor.
daha ne diyeyim sözlük ve okurlar, benim esas umudu kıran bu. sen 25 evladını kaybet ve kimse bunun sorumluluğunu almasın.
sanki bir anda durduk yere öldü o canlar.
anaları yok
babaları yok
kardeşleri
sevdikleri yok.
bu ülkede insan olmanın değeri yok nasılsa.
zaman gazetesinin 7 eylül tarihli baskısında, denetlemeye yetiştirmek için sayımı gece yapılan faaliyette ihmal ve kaza sonucu diye kararını verdiği, açılacak soruşturmayı ve genelkurmayın "henüz bilinmeyen bir nedenle" özenini es geçtiği, şimdiden toplumu en az tepki vereceği sebebe yönlendirdiği patlamadır.
velev ki kaza-ihmal... 25 can gitti lan sam amca'nın metresinin çocukları. bırakın da ne olup bittiği bir araştırılsın...
hiçkimsenin hakkı yoktu o gencecik çocuğun canını almaya. kimsenin hakkı yoktu bu kadar çok insanı üzmeye. vatan sağ olsun mu? önce babam-kardeşim-çocukluk arkadaşım-oğlum sağ olsun. onlar olmadı mı vatan ne işe yarar?
akşam 5ten sonra hayatın durduğu askeriyede gece yarısı neyin sayımı bu dedirten şüphe uyandıran olaydır. Allah sabır versin.
bizlere de yazıklar olsun.
patlamada evleri mahvolmuş olan ama "evlerimiz mahvolsun önemli değil keşke şehitlerimiz olmasaydı" diyen o insanlarla aynı memlekette yaşadığım için gurur duyuyorum. başkaları gibi evlerine bir kurşun isabet etse "bizim zararımız ne olacak, devlet bu zararı ödesin" diyenlerden olmamışlardır.
sorumluların ceza almasını beklediğim üzüntü verici olaydır. 25 insan bir o kadar da ağır yaralı. oldu bittiye getirilemez. o emirleri veren hangi komutanlarsa hesap sorulsun.
Başka bir internet ortamında kısaca tanımladığım patlamadır.
"Cephaneliğin patlaması olayını kaza! deyip kapatacaklar. Az biraz daha sorgulayan için de işte bilmem ne subayı teftiş için gece vaktine bırakmış istifi zart zurt diyecekler, o bilmem ne subayının üzerine yıkıp kapatacaklar. El bombaları, mayınlar, top mermileri yüzyılı aşkın süre boyunca çeşitli tecrübelerle kaza ve hata payını enaza düşürmek için tasarlanmış silahlardır. Bir el bombası yere düşt
üğü için patlamaz, keza bir top mermisi de tapasının pimi çekilmiş olsa da yere düştüğü için patlamaz veya bir lançerden atılan bomba, birincil güvenlik önlemi aşılsa da ikincil güvenlik önlemleri vardır fünyelerinde. Keza bir el bombası patladı diye yanındaki ikinci el bombasının patlama olasılığı hadi o patlasa bile diğerinin patlama olasılığı ve saliseler içerisinde yeri göğü saracak bu kadar büyük bir patlama olasılığı düşüktür. cephanelikte patladığı iddia edilen El bombaları anti-materyal değil anti-personel silahlardır, anti personel silahlar da insan öldürmek için yapılmıştır, insan öldürmek de bir elbombasını dışarıdan patlatmaktan çok ama çok kolaydır, haliyle lüzumsuz güçte yani lüzumsuz maliyette bir askeri mühimmat üretilmez. Yani bu kadar düşük olasılıkla kaza ihtimali varken buna karşın Gerek Suriye meselesi, gerek Rusya, gerek israil, Gerek Amerika derken AKP hükümeti sağolsun sağımızı solumuzu düşmanla doldurmuşken, ülke ajan cennetine dönmüşken, TSK istediği gibi personelini ordudan ihraç edemezken, "Sabotaj" ihtimalinden kimsenin bahsetmemesi Orman bakanı patlamanın ilk saatlerinde olayı kaza diye kestirip atması olsa olsa olay gerçekten Sabotaj olduğundan olsa gerektir."
cephaneliğin infilak etmesinden dolayı 25 askerin şehit olduğu acı bir kazadır. ( KiMiNE GÖRE KAZA, KiMiNE GÖRE SABOTAJ) asıl merak edilen saat 21:00 da cephanelik de istif/sayım yapılmasıdır. gündüzler torbaya mı girmiştir? HAZIR TORBA DEMiŞKEN şimdi düşünün, şehit anası şehit babası olarak düşünün. subayın bi tanesi kapınızı çalıyor ve oğlunuz öldü diyor. vatan sağ olsun falan diyor ve bir kara poşet ( ve ya kocaman bir beyaz poşet bilemiyecem ) uzatıyor. yani uzatıyor derken bunları tabutun içinde sunuyor. içinde oğlunuz duruyor. kolları, bacakları, parmakları, kafası her bir yeri paramparça kanlar içinde.. kim bilir belki tamamı bile oğlunuz değil. zira kolay değil cepahaneliğin içinde tek vücut kalmak. kilometrelerce uzaklıkta ki evlerin camları ve duvarları nasıl parçalanmış ise, malesef o asker de paramparça olur. ( uzuvlar karışabilir )
neyse, yazarken içim burkuldu. o anneyi ve babayı düşünemiyorum. tabutu açıp oğlunu bile öpemez. onu koklayamaz. bu çok acı. inşallah bir daha böyle olaylar yaşanmaz. orman bakanının dediği gibi '' böyle şeyler hindistanda da oluyor '' gibi sıradan ve basitçe laflar ile geçiştirmeler olmaz. bu olay çok sıkı bir şekilde değerlendirilmeli ve halka açıklama yapılmalıdır. inandırıcı bir açıklama olmalıdır. tatmin etmelidir. zira tsk'nın büyük bir ayıbı olarak arşivlerde yerini alır.
tekrar tüm türkiye'ye geçmiş olsun ve tanrı herkese sabır versin.
haftası dolmak üzereyken halen ele gelir bir açıklama yapılmamış olması, olay üzerinde kafalarda oluşan kuşkuları fazlasıyla güçlendiren olaydır. olan 25 evlada, anaya babaya olmuştur yine..
cephanelikteki patlamadan sonra yazılan raporda, patlama sonucu hayatını kaybeden askerlerin geride kalanlarına tazminat vermemek için " görev sırasında doğal afet sebebiyle şeht olan personel ibaresi yazılmış.
milletvekilleri kendilerine her tür imkanın sağlar elaleme yalakalık olsun diye atacakları sms lerin bile faturasını meclis hazinesine yaslarken bu şekilde kıvırtmaları en hafif deyimle mide bulandırıcıdır.
gerçi bu hayatını kaybeden çocukların ailelerinden de illa akp li olan var, acaba bütün bunlardan sonra biz hangi zalimin peşine takıldık ne halt yiyoruz diye düşünüyorlar mı merak ettim şimdi.
--spoiler--
Afyonkarahisarda cephanelik patlamasında şehit olan 25 asker için düzenlenen Şehit Personel Formunda " Görev sırasında DOĞAL AFET nedeniyle şehit olan personel.. " yazıldı. Şehit aileleri isyan etti.
--spoiler-- http://www.haber365.com/H.../Onlar_Dogal_Afet_Sehidi/
ikizi olan depoda yapılan keşfin görüntüleri servis edilmiştir.
öncelikle bu görüntüler nasıl gazetelere ulaşıyor akıl sır almıyor diyesim vardı. ama sonra videoyu izleyince gayet normal olduğunu gördüm.
ulan keşfe gelen komutan mühimmatı tanımıyor, depolama standartlarından habersiz. bunların kendi çektikleri videoya sahip çıkabilmesini beklemek abesle iştigal olur zaten. keşfe gidiyorsun mevzuata bir bakar insan bilmese bile. görevli uzmana soruyor aksaklıkları.
bir de hala aynı aksaklıklar devam ediyor. 25 asker daha ölse yine devam edecek herhalde. bir depo daha yapmak bu kadar zor mu?
25.
25'ten çok öldük.
bu sefer çok öldük be sözlük. içim acıyor.
25 deyip kestirip atamıyorum.
insan hayatının sayılarla ifade edildiği ülke'de yaşamak çok zor.
25.
siz 25 kişi öldük sanıyorsunuz sayın genelkurmay.. ama siz insan hayatının sayılarla ifade edildiği ülke'de yaşıyorsunuz. lütfen hesaplar mısınız yukarıdaki bilgiler ışığında; kaç kişi ölmüşüz? kaç kişi daha eksilmiş o 75 milyonumuzdan?