Insan hisseder doğru insani buldugunda. 10 yıl cıkıp düğün alışverişinde ayrılan çifti gördüm ya da 7 yıldan sonra evlenmek üzereyken parayı bulup , nişanlısını terk eden karaktersiz erkekleri.
4 ay içinde tanışıp nişanlanıp evleneni gördüm ben.
daha önce kpss dershanesinde tanışmış olduğum bir erkek arkadaşımı aynı okulda görev yaptığım bir kız arkadaşımla tanıştırdım geçtiğimiz aralık ayının sonunda ve bu nisan ayının sonunda evlilerdi. 25 yaşıma girmeme ramak kala kendim henüz evlenemesem de çok güzel bir işe vesile oldum, o gözlerdeki ışıltıyı görmek mükemmel bir şeydi.
birbirini o süre zarfında çok iyi tanıdılar ama...her gün görüştüler. açık sözlü oldular, maske takmadılar yüzlerine. birbirine soğuk davranmadılar. ikisi de evliliğe hazır bireylerdi. ve hepsinden öte her anlamda tencere-kapak lardı. onlar da bunun farkındaydılar.
kız olan ilk görüşmede fiziksel görüntüye aldanıp çok beğenmediğini ifade etse de konuştukça birbirine ısındılar. erkek olansa gerçekten konuştukça sevilecek tatlı diliyle kendine bağlayan bir arkadaşımdı. "ikinci görüşmede ben evliliğe hazırdım" dedi kız...
uzun süreli ilişki üniversite yılında olabilir, 4 yıl bir şekilde geçiyor, o yıllarda evlenemezsin zaten. ancak; 4 yılın sonunda mezuniyetten kısa bir süre sonra ayrılıp atandıkları yerlerde tanıştıkları kişilerle 7 ay içinde evlenen de çok oldu...demek ki 4 yıl yetmemiş birbirlerini tanımalarına.
eğitimini tamamlamış işi gücü olan kişiler hem mantıken hem de gönüllerine uyan bir kişi olsun istiyorlar ve kimin kendisine uygun olacağını kısa zamanda anlayabiliyorlar. iki taraf da eğitimini tamamladıysa işleri varsa zaten en az 23-24 oluyorlar ki evlenmesine vesile olduğum arkadaşlarımdan biri 28 diğeri 29 yaşındaydı. sevgililik süresi ne kadar uzun olabilir...mantık tamamen devre dışı değil, kabul ediyorum, ama birbirlerine bakarken gözlerinin içi gülüyor; ben buna şahit oldum. rabb'ime şükürler olsun o kadar mutlular ki inşallah bir ömür sürer.
kendi adıma 1 yıla yaymak isterim evlilik sürecini; karşımdakinin de benimle aynı fikirde olmasını isterim. kısa sürede evlenenlere karşı da önyargılı değilim ama...her çift istediğini yapsın.
hani bir de çok meşhur bir söylem var ya...annem babamı ,konuşmayı geçtim, sadece 1(bir) sefer görmüş, 26 yıldır evliler. evliliklerinin ilk yıllarında onlar da sıkıntı yaşamış, ama bir şekilde karşılıklı fedakârlıklarla beraber yaşlanmayı seçmişler. daha birkaç hafta önce yatak odalarının kapılarını çaldım, bir şey söylemem gerekiyordu, baktım hiç ses yok, babam annemin elini sımsıkı tutmuş uyuyorlardı. gözlerim doldu.
rabb'im yeter ki kaderimizdeki doğru kişiyi karşımıza çıkarsın.
düz ve sığ ya da partnerinin bir ömür geçirilebilecek birisi olup olmadığını 5 ay içerisinde analiz edebilen çok zeki insanlardır. bence düz ve sığdır ama.
Bütün bunları 1 ayda yapanları görünce şaşırmadığım başlık. Biz 1 yılda ayrılığı atlatamayız adamlar tanışıp nişanlanıp evleniyor. 1 yılda çocukları da olur bunların amk.
turizmde çalışırken bir çok insanla, aileyle tanıştım. muhabbet olsun diye hep tanışma hikayelerini sorardım.
zaten iki gruba ayrılıyorlardı. ya görücü usulü, ya da sevgililik dönemi yaşayıp evlenmeye karar verenler.
görücü usulü ile evlenen ailelerin %90'ı mutlulardı. hatta çoğunun tek sıkıntısı geçim derdi oluyordu, ama bu sorunu hayatı birbirine dar ederek çözmeye çalışmıyorlardı.
sevgililik dönemi yaşayıp evlenenlerde kendi içlerinde ikiye ayrılıyor. tanışıp apar topar evlenenler, 5-6 yıl sevgili olup evlenenler.
tanışıp apar topar evlenenlere bakıyorum, mutluluk oranları görücü usulünde ki kadar yüksek.
uzun süre sevgili kalıp sonra evlenenlerin oranları ise bir o kadar düşük.
bu tabii ki benim çıkarımım;
bir insanı evinde, bir çok şeyi paylaşmak zorunda kaldığın zaman daha iyi tanıyorsun, daha açık yürekli olup sevip sevmediğin şeyleri söylüyorsun. arada geçen cıvık seneler olmadığı için karşı taraf kendini daha çabuk toparlıyor. karşılıklı tabii.
artı sevgili kalıp evlenenlerin en büyük sorunu, sen beni bilmiyor muydun?, benim nasıl düşündüğümü biliyorsun, beni değiştirmeye çalışma çünkü beni böyle kabul edip sevgili ardından karı-koca olduk diye en ufak bir eleştiride bunları sıralaması.
savunuyor muyum? hayır.
uzun süre sevgili kalıp sonrasında gelen evliliği onaylıyor muyum? hayır.
ama benim gözlemlediğim bu yönde.
sevgililik süresi ne kadar kısaysa, evlilikte mutluluk o kadar artıyor.