bir galatasaraylı olarak fenerbahçe'nin hiç zorlanmadan yeneceğine inandığım karşılaşma..josico ve selçuğun ön libero'da yan yana oynamsı takıma ciddi bir direnç getiriyor.fener yener..
fenerbahçe' nin rakibini hafife alıp istekli oynamaması durumunda gol üretmekte zorlanabileceği mücadeledir. fenerbahçe takımında semih, tümer ve maldonado kadroya alınmazken denizlispor' da ise murat karakoç, burak, couto, izzet, emin ve kırmızı kart cezalısı olan braga forma giyemeyecek.
hayatımda çok anı heba ettim, çok zamanı boşa harcadım ama en çok bu maçın 45 dakikasında harcadığım zamana acıdım.. oturup iki satır bir şeyler okusaydım bari.. kendimi geliştirirdim az biraz..
ot gibi maç işte.. son dakikada volkan şahane bir kurtarış yaptı.. helal olsun.. onun dışında futbol maçından başka her zıkkıma benzemekte..
deivid'in yaklaşık 35 metreden vurduğu topun üst direğe ardından çizginin bir hayli içine ardından tekrar diğere çarpıp oyun alanına geri döndüğü maç. hekem vermedi. maç hala 0-1. haydi denizli.
deivid'in 35 metrelik şutunun üst direğe vurduktan sonra çok net bir şekilde içeriden çıktığı mücadele, fenerbahçe'nin golü güme gitmiştir. en fazla 1 metre kadar içeriden çıkmıştır ki uçmayalım şimdi 6 metre falan, zaten ağlarla çizgi arası mesafe taş çatlasa 3 metre...
sözlüğün performansının düştüğünü gösteren maçtır. en boktan maçı bile en az 60-70 entry ile donatan sözlük ahalisinin fenerbahçe aleyhine çok net bir hakem hatasının da yapıldığı bu maç üzerine yazmaması enteresan. öldü mü lan bu fanatikler, nerdeler acep?*
ayrıca roberto carlos son dakika içerisinde topu 4 kere sektirip pas vermiştir ve kanımca rakiple dalga geçip, sportmenlikten ışık yılı uzakta iğrenç bir hareket yapmıştır. buyrun burdan yakın, denizlispor'lu futbolcuların bu adamı akabinde takip etmemesi onların ayıbıdır, lanet olsun onlara...
deivid'in şutunda topun tamamının kale çizgisini geçmediği maçtır. malum topun çapı 2,5 metre ve top bir metre içeriye vurunca yarısı dışarıda kalıyor. arkadaş nerenizle izliyorsunuz maçı anlamıyorum ki.
fenerbahçeli'lere rahat bir nefes aldıran maç olmuştur. cuma gününden böyle zor bir deplasmanı kayıpsız atlatıp, rakiplerin maçlarını gönlül rahatlığıyla beklemek hoş olsa gerek.
eğer top tamamen çizgiyi geçmişse ve de hakem bunu görmemişse kural hatasından tekrarlanması gereken maç. ya da topun direğe çarptığı dakikadan itibaren devam edilmeli. ama deivid'in de aynı vuruşu tekrar yapması şartıyla.
itiraz kültürünün kimde nasıl olduğunu gösteren maçtır.
tabi türkiye liginde sahaya 100 ton su fırlatıp stad yakan bir taraftar zihniyetine sahip bir takım var ve o takımın çirkef kere çirkef futbolcuları var.
şimdi düşünüyorum. denizlispor-fenerbahçe maçında fenerbahçe'Nin 2 nizami golü verilmedi. guiza'nın aşırtmasında öncesinde ofsayt kalktığı gibi bir de adam sarı kart yedi. açık bir goldü deivid'in mükemmel golünde de da top çizgiyi zannederim 1 metreye yakın geçti.
böyle bir şey bahsettiğim çirkef güruhun başına gelseydi ne olurdu?
hakem itilir kakılır, ağızlardan köpükler çıkaran bir grup futbol teröristi türlü türlü şebekliklerle ve piskopata bağlama ayaklarıyla tribünleri gerer, sahada kavgalar çıkarır, yuvalarından fırlamış gözleriyle hakemi doğduğuna pişman ederlerdi.
ben söylemedim hangi takım olduğunu varın siz tahmin edin.
kendisine büyük takım diyor bu kültürü ve temsil ettiği değerleri olmayan takım.
bir de fenerbahçeli futbolcuların itirazına bakın. itiraz bile denilmez sitem.
işte burada asalet ve sefalet farkı ortaya çıkmaktadır.
ikinci yarı emre'nin golünden sonra sıkılıp kapatılan, ama çok şeyler kaçırılan karşılaşma. televizyonlar maç için birşeyler kıpırdattı, ama skor değişmedi. bir iş var hacı dedim. gittim baktım, pozisyon gösteriliyordu.
ofsayttır, fauldür; birşey olmuştur dedim ne kadar mantıksız gelse de. temiz bir şutsa ama o...
fenerbahçe'den nefret eden biri olarak söylüyorum, s*keyim sizin hakemlerinizi.
denizlispor ve asil fenerbahçe arasında geçmiş olan maçtır.
bu maç gibi birçok maçta asil fenerbahçe'nin asil taraftarları bir golleri verilmeyince ağlarlar, fakat o kadar asillerdir ki her sezon en az bir gollerini asaletten ötürü topa pis ayakla vurmayı sevmedikleri için elleriyle atarlar, hakemler bu asil hareketlerini takdirle karşılar golü verir, bu asil taraftar da hep unutur bunları.
lugano'nun asil itirazları, edu'nun asilce topu hakeme fırlatması falan gerçekten bütün takımlara örnek olmalıdır. *
bu sene takımın tamamı elle gol atmaya çalışırken sarı kart gören ve 2 tane de elle gol atan bir takımın ezik taraftarlarına dert olmuş onları derinder yaralamış maç.
lan hadi anladım kafalar fazla çalışmıyor hafızalar balık, vahap beyazları, ahmet çakarları unuttun! geçen haftaki süleyman abay'ı da mı unuttunuz be!
diyoruz ya asil olan sarı laciverttir! sefil olanın adı üstünde,
sözlüktekilerin bu sezon kimlerin sahaya futbol değil de voleybol oynamak için çıktıklarını, kimlerin rakiplerine verilen gole uzun süre itiraz ettiklerini, kimlerin maçlarda çirkeflik yaptıklarını unuttuğunu gözlemlediğim başlıktır.
maç ile ilgili olarak çizgiyi geçmiş, geçmemiş artık geride kaldı. hakemin uzakta kaldığından göremediğini düşünüyorum. sonuçta zor bir deplasmandan alınan 3 puan ve zirve yarışına ortak olmayla sonuçlanmış bir maçtır.
artık bu maç geride kalmış, önümüzde çok kritik bir dinamo kiev maçı vardır. bu futbolla kazanırmıyız pek bilmesem de fenerbahçe'den en azından taraftarı tatmin eden bir futbol bekliyorum. bir çok kişinin kötü oynayalım ama yeter ki kazanalım düşüncesinin aksine.