çok ilginçtir çok. çünkü sadece görükle köyü'nde olan bir olay anlatılmamaktadır. ulusal hatta uluslararası bir durumdur. hatta günümüzde globalleşme ile birlikte 4g'nin önemi oldukça artmış olmasına rağmen bir saf kitle halen dolu minibüse binmekte ısrar etmektedir.
mesela ben de ayşe arman gibi dubai'nin beach road adında yalnızca multi dolar milyarderlerinin kaldığı bir yerde kalıyorum. süper bir yer. kızlar teklif ediyor falan. fazla anlatmayayım, büyüsü bozuluyor. merak edenler ayşe hanım'ın köşesini okuyabilir, zira sürekli bahsediyor sağolsun.
bu beach road'da otobüsler de çok ucuzdur, benzin de. orada herkesin arabası olmasına rağmen yüksek trafik cezaları nedeniyle arabayla trafiğe çıkan kişi sayısı çok azdır.
burada sahil yolu üzerinde toplam 3 durak vardır ve sadece belli bir kesim bu duraklarda bekleyebilir. zaten oradan geçen tek otobüs 4g'dir. 4g yolcuları alır ve açık büfe ikram olanağı sunar. bütün elit yolcular bu otobüse binmek ister ancak pek azı bunu elde edebilir.
her gün olduğu gibi yine alttan ısıtmalı durakta 4g bekliyorum. durak hıncahınç dolu. büyük ihtimalle hayatlarında hiç osurmamış sarışın afetler neredeyse kucak kucağa oturuyor. otobüsün saatleri bellidir ancak bir kısım kendini bilmez pespaye insan o kadar saftır ki bu saatleri ezberleyememiştir.
otobüsün gelmesine 1 dakika kala -ki sabittir hep bir dakikadır bu- ön camında dev bir cd bulunan, kaputunda ''allah utandırmasın'', torpidosunda ''bismillahirrahmanirrahim'', koltuk arkasında ''dal rüzgarı affeder ama kırılmıştır bir kere'' yazan ıkarus marka minibüslerden biri durağa yanaşıp yolcu alır.
o sırada durakta bulunan bir kısım saf insan gelen bu minibüs ağzına kadar dolu olmasına rağmen sıkışa sıkışa bu minibüse binerler. fikstir bu, hep aynı şey olur. bu dallamalar o minibüsle gidince 4g ufukta görünür. durakta kalan 4-5 kadar entel 4g'ye bineriz. üstelik minibüsün yarı fiyatına. üstelik one drink free. üstelik masajlı koltuklu. üstelik oturunca kırışan pantolonu ütüleme imkanı sunuyor...
biz 4g'ye binip huzur içinde yola çıkınca saatte 300 km yapan bu otobüs, arka tekerinin üzerindeki çamurluk fazla yükten yere sürten minibüsü sollar, gideceğimiz yere varırız. hem daha ucuz, hem daha konforlu.
her bindiğimde 1 dakika önce gelen dolu minibüse binen safları düşünür, erol taş kahkahası atarım. o derece de vurdumduymazım yani.
o gün bu gündür,
ne zaman kişisel bir başlık görsem duygusallaşırım. gözlerim dolar. dalarım gecenin karanlığına ay olurum, yıldız olurum... yalnız bırakmam kimseyi hatalı başlıklarda. içten içe vefalıyım aslında.
peşin peşin edit: bu başlık başıma kalırsa fevkalade bir durum ortaya çıkar. ben bile gülerim o zaman.
görüklede yaşanan bu durum şu şekilde gelişmektedir. bilindiği gibi saat başı ve yarımlarda gelen otobüs, durakta topluca beklenmektedir. tabi durakta aptal kızlarda vardır. efendim boş otobüs gelmesine 1 dk kala bu aptal kızlar dolu gelen minibüse koşturarak binerler, hem ayakta giderler hem de fazla para verirler.