Bu adam ben oluyorum canlar. Böylesi bir dram ve acı emin olun yalçın çakır ın bile karşılaşamayacağı büyüklükte bir göz yaşı ve keder ihtiva etmektedir.
47 saatlik yoğun bir çalışma maratonu sonrası eve gelinir. Akşam saatleridir ve yağmur yağmaktadır. O an tek düşünebildiğiniz uyumak uyumak ve uyumaktır. Elbiselerinizi çıkarmak bile hiç bitmeyecekmiş gibi gelen bir zulümdür o anlarda. Soyunma faslını geçtikten sonra, yatağınız gözünüzde ıssız bir çölü geçip de geniş bir vaha gibi görünür gözünüze. Yatağa en kaliteli parfümler sıkılır ve don katına yatağa girilir. O anlar tarif edilmez bir duygudur. Vücudun gevşemesi ve gerilmenin verdiği eşsiz tat, eminim ki 100 orgazm a bedeldir. Tam uykuya daldığım an, belki komik gelecek ama rüyada bile uyuduğumu gördüğüm o an! Annenin kapıyı tıklatması ile kabusa dönmeye başlamıştır bile. Anne telaşlı bir şekilde, misafirler gelecek. Kalk kalk koş bu listedeki malzemeleri al, unutmadan ablanın şampuanı bitmiş onu da al demesi ile, beyninizden vurulmuş bir şekilde ceset gibi bedeninizi yataktan sürükleyerek çıkarsınız.
Yolda yürürken park içinde uyuyan köpekleri görüp imrenseniz de attığınız her adım bir ömür gibi uzayıp sonunda markete taşır sizi, markete girer girmez bir adet enerji içeceği alınıp hemen açılır ve alışveriş içten gelen küfürlerin sıralanarak devam etmesi ile sonlanır. Kasa önünde sizi bardak dipli bir gözlükle çirkin bir kız beklemektedir. Hızlı bir şekilde aldıklarınızı kasa önüne dizer ve bitmek üzere olan enerji içeceğini uzatıp, bunu da geçin lütfen diyerek, hesabınızı ödemek üzere elinizi cebinize atarsınız. işte o an, beyninizden vurulmuşa dönersiniz, çünkü acele ile terk ettiğiniz yatağınızın yanındaki pantolon yerine askılıkta duran bir diğer pantolonunuzu giydiğinizi ve fermuarının da açık olduğunu fark edersiniz. Üzerinizde tek bir Allah kuruşu para yoktur. Ve kasa önünde sıra bekleyen bütün müşteriler sizi ve açık fermuarınızı süzmektedir. Uykunuz bir anda kaçar. Mümkün olsa ben de kaçsam ya da ölsem diye düşünürsünüz.
Hesabı ödeyemediğiniz gibi, açmış olduğunuz enerji içeceği de kasa önünde senin ben ejdadını sikem! Der gibi bakar yüzünüze. Kasiyer kıza durum anlatılır ve 5 dakika müsaade istenir. Kız, olmaz ama hadi neyse! Diyerek aldığınız malzemeleri kenara çekerek, diğer müşterilerle ilgilenmeye başlar. Dışarı çıkarsınız, mahcubiyetiniz ve utancınız dolayısıyla, yüzünüz toplanmayan domatesten farksızdır. Hemen bir ticari taksiye binersiniz ve evi söylersiniz. Taksici, abi çok yakın! Yürüseydin ya itoğlu tripleri ile aracı çalıştırır ve acele ile eve gelirsiniz. Hemen cüzdanınızı alarak tekrar markete dönersiniz ve almış olduğunuz eşyaların tekrar raflara dizildiğini görüp, sinir kat sayınızı katlayıp yeniden tüm malzemeleri toplayıp kasanın önünde soluğu alırsınız. Hesabı öder ve çok şükür uyuyabileceğim düşüncesi ile dışarı çıkıp eve gelirsiniz. Eve geldiğiniz an, sizi bir başka sürpriz beklemektedir. Zira, 1 alışveriş yaptığınız an aldığınız ürünü 2. Alışveriş esnasında unutmuşsunuzdur