işleyiş, farklilik ve kopya olmayip ozgunluguyle guzel bir yapitti.behzat reyis de kendi olayini katmisti derken yapimci krizine girdi. Sonu mLesef ki belliydi..
Tanim:Türkiye de hic bir iyi , kaliteli olAn cezasiz kalmaz
Hiçbir zaman bir diziyi tv'den takip edemedim tıp ki 46 yok olan gibi hep sonradan izledim. Girilen entryleri görmemezlikten gelerek yapılan eleştirileri es geçtim. Dizi bitmesine rağmen hala eleştirildiğini görüyorum. Bu eleştirilere göre ben de bir cevap vermek istiyorum.
Bir tv izleyicisi olmadığım için dizi tuttu ya da tutmadı bilemiyorum. Ama eğer reytingler tutmadıysa star tv ve ekibi erken final yapmadıkları için kutlamak lazım.
Öncelikle Türkiye tam bir dizi-sinema çöplüğüdür. Bunu her gün kaldırılan dizilerden anlayabiliriz. Bu dizi çöplüğüne 46 yok olan'ın eklendiğini düşünmüyorum.
Çünkü senaryo hakkında bilgisi olanlar dizilerin ilk olarak 13 bölüm olarak tasarlandığını bilirler ve eğer bu diziler tutarsa devam ederler. 46 yok olan'da 13 bölüm olarak tasarlanmıştır. Erdal Beşikçioğlu bu dizi Türkiye'de izlense de izlenmese de en az 13 bölüm olacağını daha önce açıklamıştır.
Peki bu neyin kafasıdır? Bu neyin eleştirisidir?
Hepiniz mimar sinan üniversitesi gsf sinema bölümü mezunu musunuz?
Türkiye'de bir dizi 1 değil 2 değil 3 bölüm reyting alamasın direk kaldırılır. Çünkü dizi çekmek külfetli bir iştir ve kanal patronlarının kaybedecek parası ve zamanı yoktur. Yani siz bu ülkede en iyi diziyi çekin o dizi zaten reyting alamasın direk kaldırılacaktır. O yüzden o tatlı kafanızı boşuna yormayın size sunulan aptal televizyon programlarını sadece izleyin.
46 yok olan'a tekrar gelecek olursak serdar akar'ın yönetmenliğine bir şey demiyorum. Herkesin hatası olduğu gibi onunda hataları vardır. Yaptığı işler ve kalitesi ortadır. Senarist ercan mehmet erdem ise beni behzat ç.'den sonra şaşırtmış ve tam bir murat menteş kafası yaşatmıştır. Özellikle bunu son final bölümü için söyleyebilirim. Murat Menteş'ten bir sayfa okur gibi bir bölüm izledim diyebilirim.
Türkiye'nin böyle dizi ve yapımlara gerçekten ihtiyacı vardır. Yoksa insanlar hala arka sokaklar, çocuklar duymasın ve akasya durağı gibi yapımları izlemeye devam edecekler.
bir sürü parantez açmış hiç birini kapatamamış dizidir, amerikan seyircisi ikinci bölümünü bile izlemez ancak türk televizyonları için iyi bir gelişmedir.
hani tanzimat döneminin ilk eserleri teknik açıdan kusurludur ama yazarları önemli kişiler olduğu için ve yepyeni bir akımın ilk ürünleri yani geçiş ürünleri oldukları için değerlidirler ya 46 da aynen o tarz bir dizidir,yönetmen senarist ve başrol çok önemli insanlar ve hakikaten rezil seviyede olan türk televizyon dizileri arasında çok farklı oluşuyla bir kere bilim kurgu oluşuyla devrim yapmış çığır açmış bir dizi,teknik açıdan yetersiz olabilir,çok mantık hatası olabilir en önemlisi behzattan sonra yapmacık gelebilir ama türünde ilk olması nedeniyle kesinlikle kötülenmemesi gerekir.
not:füsun,selin,ceyla ve yenge denen oyunculuk fukaralarını kötüleyebilirsiniz,onlara atış serbest.
Hatanı anladım ben senin. Gerçekten şu hayatta zevk aldığın hiçbir şey yok. Ölmek uyumakla eşdeğer senin için, uyanmak dirilmekle eşdeğer. Emanet bir bedende yaşıyoruz, ben senin yaptığın her hareketi, her şeyi; her şeyi biliyorum ve haberim var. Sadece müdahale edemiyorum. ilacı vücuduna zerk edene kadar felçli gibiydim. Ezo'dan bir farkım yoktu, bedeninde öylece bekliyordum. Bunun ne demek olduğunu bilemezsin.
Emre'yi öldürdüm çünkü hak etmişti, benim yasalar umrumda değil, genç bir kızın masum gözyaşlarını dökmeye hiç kimsenin hakkı yok. Elimden bir şey gelmediği için kırık kalplerle dolaşan insanları düşündükçe ben öfkeyle doluyorum.
Hepimiz öleceğiz, hepimiz öleceğiz, bugün olmasa yarın toprağa gireceğiz. Kozmolojik ölçekte hiçbir anlamımız yok. insan denen varlık o kadar kibirli ki bir gün daha fazla yaşayabilmek için yapmayacağı hiçbir şey yok.
Bu çocuğun ölmesinin tek bir sebebi var: kendi hayatının herkesten daha değerli olduğunu zannetmesi. Kimsenin hayatı o kadar değerli değil. ne ben, ne sen, ne o şarapçı adam…
Bir hastalığa ilaç bulunca insanlık ilerliyor zannediyoruz. iyi bir roman yazınca teknolojide devrim yapınca ülkülerimize bir adım daha yaklaştığımızı zannediyoruz, buna inanıyoruz.
Tek istediğim bu bedeni riyakarlıklardan kurtarmak. Bu çocuğun cesedini görmeni istedim çünkü mana aradığın dünyanın aslında ne kadar basit olduğunu anlamanı istedim. gördüğün gibi bir manamız yok. Doğduğundan itibaren bedenine hapsolmuş biri olarak seni taktir ettiğim tek bir şey var; ürememiş olman. Ölüm tek hakikat. Bazı geceler yatağa girdiğinde uykunu kaçıracak kadar bunu düşündüğünü biliyorum.
Murat'ım şu anda ben içinde bir yerlerdeyim. Neler düşündüğünden, her şeyden haberim var. bazen kendine bile itiraf etmekten çekindiğin düşüncelerin oluyor; öyle şeyler düşünüyorsun ki tiksiniyorsun kendinden. Tabii ki bunların ne olduğunu biliyorum ve bu ikimizin arasında kalacak hiç kimseye bahsetmeyeceğim. Ama bir şey itiraf etmenin vakti geldi; bana dönüşmekten büyük keyif alıyorsun. Kendini bu düşünceden uzaklaştırmak istiyorsun; ben de diyorum ki sana boşver, bırak gitsin.
Bak şu suratları görüyor musun? her gün oturup kalktığın insanların bunlardan bir farkı yok, hepimiz biraz emojiye dönüştük, hissetmeden yaşıyoruz. Artık gerçek bir şeyler yapmanın zamanı geldi, bunu biz yapacağız. biz uyanacağız. Riyakarlıktan kurtulacağız, zayıflara karşı kibrimizi toprağa gömeceğiz, samimiyetsiz davranışların kemiklerini kıracağız, yobaz zihinleri aydınlıklara boğacağız, ikiyüzlüleri iki yüz parçaya böleceğiz; Ezo uyanmadan Murat'ım, biz uyanacağız.
objektif bakan herkesin kabul edeceği gibi harika bir tasarım ama hayata geçirmede büyük sıkıntılar oldu.
1. bölümden tek tek başlamak istemiyorum. dizinin tutmayıp kaldırılmamasının tek nedeni tüm olayların erdal beşikçioğlu çevresinde dönüyor olmasıydı. maalesef sezon boyunca kötü adam kahkahası izledik.
hele final bölümüne değinmek bile istemiyorum tam bir facia. adam gibi bir dizi yapıyorsanız oyuncuların karakterlerini de derinleştireceksiniz. izleyici tüm karakterlerin iç dünyalarını bilmeli ki oturup izlesin. biz başroldeki doktorun ne yaptığını bile çözemeden dizi bitti.
güzel proje, kötü yapım. belki de abd gibi gelişmiş bir ülkede yapılsa 3 sezon giderdi.
Bence gayet güzel ve kaliteli diziydi niye kaldırıldı anlamadım, yabancı televizyon serisi izler gibiydim, kaliteliydi ama bizimkiler kaliteden ne anlar yav.
gerçekten kaliteli bir diziydi. şu an puhu tv'den 11. bölmünü izliyorum. gerçekten efsane bir senaryosu var. ilginç hikayeler, olaylar dönüyor. bence devam etmeliydi.
ilk 5 bölümle alakali kritiklerini yazdığım "çabalasalar olacak" olanı özensiz bi şekilde "çabalamadan sıçanlar"a çeviren, Erdal beşikcioglunun fazla Behzat Ç. olduğu.. yapımcılar tarafından "şamanlık gösterelim uf marjinal olsun" derken bizi "gerçek şamanlık bu degil" diye isyan ettiren.. Yasemin kay allen'a yazık edilen.. son dönem tv Türk dizi tarihinde 60 dk ile sınırlı kalarak yerli dizi yersiz uzun tartışmalarına bir çeşit başkaldırı gerçeklestirmeye çalışan.. lakin bu başkaldırının mükafatını pt 2 ardından saat 00.00da yayınlanarak alan.. senaristliğini pek sevdiğim Ercan mehmet erdem'in yaptığı.. Türk dizi denemesidir.