aLLAH'ıN ŞAH DAMARıNDAN YAKıN OLDUĞUNA iNANANLARıN SORUNU. aBi "Allah ŞAH DAMARıNDAN YAKıNSA, ELÇiYE, KABEYE, KıBLEYE NE iHTiYAÇ VAR" DiYE SORMUYOR ADAM. "yANLıŞ KıLDıK" DiYOR. nASıL BiR DÜNYASıN SEN YA?
aslolan niyettir, işte bu sakat kafa yapısı yüzünden çoğu insan dinini yaşayamıyor, kasıtlı olarak yanlış yönde kılmadıysa sorun göremiyorum, herşeyi kuralına uygun yapamazsınız.
eğer tetkik edilip bulunmuşsa eda istemez. namazlar sahihtir. yok eğer al işte burası denmiş sen de uymuşsan hiçbir tetkik yapmamışsan eda ister. fıkha göre böyle biliyorum.
Kabeye tapan insanların sorun edeceği, kabenin içindeki tanrısına/tanrılarına hesap vereceğini düşündüğü kendilerince acıklı bir durum. Tek tanrıya kul olanlar böyle gereksiz ayrıntılarla kafalarını meşgul etmezler.
dünyanın yuvarlak olduğunun bilinmediği zamanlarda güneye dönüktü kıble. Şimdi yuvarlak olduğu bilindiğine göre kuzeye dönük bile kılabilirsiniz. rahat olun.
"Gerçekte erdemlilik, yüzünü doğuya veya batıya çevirmeniz ile ilgili değildir; ama gerçek erdem sahibi, Allah'a, Ahiret Günü'ne, melekler, vahye ve Peygamberlere inanan, servetini -kendisi için ne kadar kıymetli olsa da- akrabasına, yetimlere, ihtiyaç sahiplerine, yolculara, yardım isteyenlere ve insanları kölelikten kurtarmaya harcayan; namazında devamlı ve dikkatli olan ve arındırıcı (mali) yükümlülüğünü ifa eden kişidir; ve gerçek erdem sahipleri söz verdiklerinde sözünü tutan, felaket, zorluk ve sıkıntı anlarında sabredenlerdir. işte onlardır sadakatlerini gösterenler ve işte onlardır Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar."
30 derecelik açıyla yapılan yanlıştır ve bu sadece bahsi geçen köyde olmamaktadır. bir çok tarihi eserimizde kıble hatası vardır. bazılarında 60 dereceye kadar çıkar.
Sivas'ta olan kullanıcılar meydan cami'nin kıblesini bir ölçsünler bir zahmet. Gitsin bir pusula alsınlar, bir meydan camisini bir de 500-600 metre yukarıdaki paşa camisini ölçsünler. eski camilerimizin bir çoğunda bu hata vardır.
genel kabul edilen bir yoruma göre (kıblenin tam olarak bilinmediği durumlarda) namaza durulduğunda göğsün 180 derece açıyla karşısı kıble kabul edilir.
yaradan şekilci değil demek, yaradanın veya peygamberimizin koyduğu şekil şartlarını hiçe sayabiliriz manasında algılanmamalıdır. o işin sonu gelmez. elbette bilgimiz ve gücümüz dahilinde olan şekil şartlarını da es geçemeyiz. çünkü bu bütün dinlerde ve hatta sosyal yaşamda olduğu gibi bir birliktelik, düzen, o düzenin sağladığı bir sağlıklı işleyiş getirir. bu da azımsanmayacak bir şeydir. ritüelleri böyle tek tek işimize geldiği gibi itibarsızlaştıramayız.
45 yıl boyunca bir kişide aklını çalıştırmamış mı? tamam niyet önemli de. ya akıl o da önemli. din akıl sahibi insanlar içindir. kıble yönünü bilmediğin bir yerde' döndüm kıbleye, kıblem kabe' diye niyet edebilirsin. ancak 45 yıl. tuhaf. en iyisini allah bilir.