45 yaşına kadar bir dünya okumuşsundur, kendini belirli alanlarda donatmışsındır. belirli bir fikrin söylemine tamamen hakim olmuşsundur. karşıt görüşlerin, argümanların, kavramların sevdiğin yazarların, bokun püsürün ıvırın zıvırın her şeyin yerli yerine oturmuştur.
sonra birden belki de 45 senenin 30 senesi ak dediğine 1 senede bok demeye başlamışsındır. bu halinle de kitleleri o kadar etkilemişsindir ki insanlar senin müptelân olmuşlardır.
ya var ya fazla uzun etmeyeyim bence yavşaklığın, karaktersizliğin, daniskasıdır be sözlük!
Bunlara en güzel örnek din değiştirenlerdir. Bu kişilerin de bilim adamları tarafından incelenip , insanların değişemeyecek olduğunu iddia edenlerin gözüne sokulması gerekmektedir. Hatta emekli olana kadar dinle diyanetle alakası olmayan fakat emekli olduktan sonra her nasılsa birden değişip emekli ikramiyesiyle hacca giden ( ya da niyet eden ) bi anda dindarlaşan insanları da örnek verebiliriz. Bir örnek daha verelim. Bülent Ecevit te ölmeden çok kısa süre önce " Vahdettin aslında hain değildi " demiştir. E hani yıllarca ders kitaplarında bize hain olarak tanıtmıştınız , noldu şimdi ? Örnekler çoğaltılabilir. Demekki neymiş. Değişimin yaşı olmaz. Ne kadar köklü de olsa.