Amına koyayım ben şunu anlamadım gitti. 1 milyon mezun olsa 1 milyon atama bekleyeceksiniz? Sen bilmiyor mu tarihten öğretmen alımı az. Senede 50000 kadar mezun veriyor. E yazma amına koyayım. Ha madem yazdım iş için yazma. iş yok çünkü. Sizin pisliginizi devlet temizlemek zorunda değil kusura bakmayın. Derdiniz devlete sırtı yaslamak 3 ay tatil yapmak. Siktir.
Öğretmen olmayanlar kpss ye girmeyenler yorum yapmasın allah aşkına. insanın sinirleri bozuluyor. iibf ye gidip işsiz kalanlar buraya yorum yapmış resmen sıkıntıdan.
44 bin edebiyatci degil, bu edebiyat ogretmenliginin onunu bir raddeden sonra kapatmayan meb sucludur. Elinde tüm veriler sabit, kac kisi okumakta, kac kisi okumus atama bekliyor! Bunlar elinde bulunurken kac okula sahip olundugunu kac dersligin oldugu, su anda egitim vermekte olan ogretmen ve onumuzdeki yil emekliye ayrilacak ogretmen sayisi hepsi mevcut. Bunun sinirlamasi yillar oncesinden yapilmis olsaydi, su an 1077 kontenjana 44bin ogretmen degil, 1077 kontenjana 2000 ogretmen yarisirdi. Nelere kadirsin türkiyem, ne günler görecegiz daha.
Burda sorun 1077 kontenjan verilmesi değil.44 bin mezun olmasıdır. Herkes Üniversite mezunu olsun her ilde Üniversite olsun diye sen bunları yaparsan. Edebiyat mezunu çaycın işletme mezunu taksicin tarih mezunu şehidin olur.
Ama öğretmenlerin de suçu var daha 2-3 sene olmadı 60bin öğretmen atandığı yeri beğenmediği için atandığı yere gitmedi, hem öğretmen açığını meydana getirdi hem yerine gelecek öğretmenin de hakkını gaspetti. Öğretmen olmuşlar ama vatanın her karış toprağını kutsal görecek o mesleki görev bilinci edinememişler. Hele emeklisi geldiği halde ortamdan kopmak istemeyen bencil fosil kafalı örtmenlere ise bir şey diyemiyorum. Ama ayıp.
Kolaya hazıra çalıştırınca kafayı normal tabi bunu kabul edememek, tatili de var, oh devlete daya sırtını, iki üç özel ders de patlattın mı tamamdır.
Yok öyle yasla arkadaşlar, dört yıl okudun diye kutsal mertebeye çıkmadın, biraz matematik, olmuyorsa başka iş bakın,
Zaten bir bunu çözemedik biz, üniversiteler ne zaman ki devlet memurluğu değil de ilim irfan kapısı olacak işte o zaman asri medeniyetler seviyesinden nasibimizi alacağız.
devletin sözelcilere attığı bir kazık dahadır.
sen lise de ana ders olarak sözel okuyan öğrencilere, sosyoloji, psikoloji dersleri koy, sonra bunları üniversitedeki bölümlerine tm puanı iste. hukuğu saymıyorum bile.
geriye kalan yarak kürek bölüm mezunlarını da diplomalı işsiz yap.
yani diyor ki matematik bilmiyorsan bir hiçsin. diyor ki beynin sağ lobunu hiçe say.
amına koyim nasıl rezalet bi sistemdir. dağa bayıra, 15 bin nüfuslu ilçelere Üniversite kur - amaç ne bilmiyorum - sonra bir gençliği viran eyle. önemli olan nitelik değil nicelik tabi bu kafada.
sonra meydanlarda bağır "81 ileee Üniversite kim açtııığğğ? biz açtık halkım biiiiiiz" alkışlamalar hülooğğ nidaları. iyi bok yedin. içine soktuğun gençliğin durumuyla gurur duy amına koyim.
insanlar boşa okuduğunu bile bile okuyo bildiğin lan. gir herhangi bi edebiyat fakültesine sor, okul bitince hedefin ne diye. kpss ye girip gümrük memuru olmak isteyen, polis olmak isteyen, babasının tükkanına dönecek olan falan filan.
adam kendinden umudu daha okurken kesmiş. mezun olduktan sonra bile değil.
devede kulak kalan mezun atama oranıyla nasıl umudunu korusun ki.
sistem bu olmamalı, diploma dediğin şey 216*279 mm kuşe kağıda basılmış bi paçavradan farklı olmalı.
umut siken bu sistemden nefret ediyorum.
Bir yerde çaresiz olan mebdir. Sistem bozuk tamam ama nasıl bir felaket ortaya çıkıyor görmüyor musunuz? Para kazanmak artık çok zor ve özel sektör Boğaziçi mezunlarını dahi beğenmez hale geldi. Bunca insan ne yapacak? Hayat kadınlığı mı yoksa mafyacılık mı? Devlette bir yere kadar, bu kadar insan nasıl karnını doyuracak?
En iyi yapmamız gereken şey eğitim bizim kimse farkında değil eğitim sistemimiz sürünüyor. öğrencilerin yeni beyin öğretmenlere iyi yetişmiş öğretmenlerinde öğrenciye ihtiyacı varken sadece edebiyat alanı için demiyorum diğer alanlar içinde kontenjanlar çok yetersiz. Lise hayatıma kadar devlet okullarına gitmiş bir insan olarak söylüyorum yeri geldi 45 kişilik sınıflarda ruh hastası hocaların dersini dinlemeye çalıştım yeri geldi yeterli öğrendiğime inanmadım yeri geldi harika öğretmenleri oldu hiç unutmayacağım hem fazla fazla öğretmen hem fazla fazla okul ihtiyacımız var ama bunlardan önce sisteme ihtiyacımız var.
Arkadaşlar size bir bilgilendirme yapayım. Bu yıl türk dili ve edebiyatı öğretmenliği 81.9 ile kapattı. inanmayan meb'in sitesinden bakıp öğrenebilir. Tarih öğretmenliği, felsefe öğretmenliği ha keza bu puanlarda kapatmıştır. Edebiyat öğretmenliğinde sadece 43 bin insan mesleğini yapamamaya mahkum edilmiştir.
Bakın beyler bayanlar, ülkemizde daha yeni onlarca şehit verdik. Hepimiz üzüldük, birlik olduk. Ve sizin bir konuda birleşmeniz için ölmek mi gerekiyo? Ölüye gösterdiğiniz saygıyı diriye de gösterin.
Buradaki olumsuz yorumlar neyin neticesidir, merak etmekteyim. Çıkar çatışması mı, yoksa kıskançlık mı? Bakın, hiçbir öğretmen, ataması yapılmamış bir iktisatcinin, işletmecinin atanamamasini istemez. Ben inanmıyorum isteyeceğine. Veya x bir bölümün atanamamasini da istemez. Ortada büyük bir adaletsizlik var. Size o adaletsizliği de anlatayım:
Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni bir arkadaşımızın bir sınıfa haftalık ders saati bir(1)'dır. Türk dili ve edebiyatı öğretmeni bir arkadaşımızın bir sınıfa haftalık ders saati beş(5)'tir. Buna karşılık din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliğine ayrılan kontenjan 4 bin iken; türk dili ve edebiyatı öğretmenliğine ayrılan kontenjan bindir. Sizce de bu durumda bir terslik yok mu? Bir adaletsizlik yok mu? Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliğine bunca kontenjan açığı yaratan MEB veya devlet, türk dili ve edebiyatına,tarihe, felsefeye, coğrafyaya, matematiğe vs kontenjan açığı yaratamiyor mu? Sonra vay efendim MEB napsin... MEB ne yapacağını gayet iyi biliyor kardeşim. Okul mudurleri ve yardımcıları ve hatta il ve ilçe milli eğitim müdür ve yardımcıları ve dahi alakasız kurumların müdür ve yardımcıları din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerinden yapılıp açılıyor bu kontenjanlar saygıdeğer arkadaşım. Biz salak değiliz bunları göremeyecek kadar. Kimse masal anlatmasın.
herkes mesleğini yapsın, elbette istenilen budur. lakin bu ülkenin sorunu edebiyatçıların atanmaması değil, plansız eğitim-öğretim-istihdam sorunudur.
yani meb'in edebiyatçılara bir garezi varmış gibi algılanması cidden komik. her yıl atama olur ve kadrolar her zaman mevcut açık sayısına göre belirlenir. iki senedir sınıf öğretmenliği lider oluyor kadro bazında, çünkü türkiye geneli en çok ihtiyaç bu bölümde. lakin 3 sene önce de yalnızca 300küsürlük bir kadro alabilmişti, 4+4+4 mağduru olarak 30bin norm fazlası ile.
yani demem o ki; kendinizi seçilmiş talihsiz ilan etmeyin. hayat üstünüze üstünüze geliyor psikolojisinden çıkın. bu kadar mezunu maalesef ki meb istihdam edemez; bu çok açık. iyi hazırlanıp, kontenjan dahiline girecek bir sonuç almak zorsa, başka alternatiflere bakın. hayat devam ediyor.
not: burada klasik bir meb müsteşarı gibi konuşmuş olabilirim lakin bu camianın gerçeği bu. yoksa herkes ister; üniversitelerden donanımlı öğretmenler yetişsin ve bunların tamamı beklemeden mesleğine başlasın.
asıl sorun 1000 edebiyatçı varken her şehre bakın üniversite açıyoruz diyerek fen edebiyat ve eğitim fakültesi açıp bırakmaktır. senin 1000 tane edebbiyatçıya ihtiyacın olabiir bu normal ama bu kadar az ihtiyaaça bu kadar fazla adam yetiştirmek senin devletinin bok yemesidir beceriksizliğidir. ayrıca siz de tercih yaparken ülkenin durumundan bihaber fen edebiyat ve eğitim fakültelerine mi gidiyorsunuz anlamıyorum cidden. bu amına kodumun ülkesi bok gibi yönetiliyor biraz bunu göz önüne alıp üniversite tercihi yapın.
tekrar söylüyorum bunun en büyük sorumlusu ihtiyaç sayısı 1 iken 10 adam yetiştiren devlettir.
