Türkiye istatistik Kurumu'nun verilerine göre, Ocak'ta TÜFE 0.41, ÜFE yüzde 2.36 artması ve Yıllık enflasyon TÜFE'de yüzde 4.90, ÜFE'de yüzde 10.80 olması ile oluşan durum.
enflasyonun çok düşük olması sanılanın aksine o kadar iyi birşey değildir. enflasyonla işsizlik ters orantılıdır. enflasyon düşer, işsizlik azalır. yani bi yerde dengeye getirilmelidir. hesaplanan enflasyonda sepetin içinde ne kadar alakasız şeyler olduğu bu oranın halka yansımamasının asıl sebebidir.
enflasyondan önce halledilmesi gereken asıl sorun işsizliktir. işsizliğin yüzde 13 olduğu bir ülkede başkbakan yüzde 87 si de çalışıyor bunu hiç görmüyosunuz diyorsa işsizlikte bir sorun değildir. e enflasyon da düşmüş, kıçımızdaki donu da vergi olarak veririz hobarey hobareayyy.
resmi rakamların, sokağı, yurttaşın alım gücünü yansıtmadığını gösteren onlarca kanıt varken, istatistiki verilerle istediğin gibi oynarsan olabiliyor.
resmi istatistik verilerine göre öyle ama hakikat öyle değil dersen iktidar ve yandaşlarına göre muhalif, terörist vs falansın o da ayrı mesele.
ekonomide hesaplamalar yapılırken veri çeşitlemeleriyle ulaşmak istenilen sonuca varmak o kadar imkan dahilindedir ki, beni maliye bakanı yapsalar ertesi gün kişi başına milli geliri 15.000 usd olarak açıklar ve ispat edebilirim. o nedenle tüik' in yayınladığı sikko istatistikler göz boyamaktan ve siyasilere propaganda amacıyla kullanabilecekleri argümanlar olmaktan öteye geçemezler.
ellerinde türkiye istatistik kurumu verilerini hazırlayanlardan daha iyi verilere sahip olduğu iddiasında olan yazarları görmemizi sağlamış istatistiktir.
tabi canım türkiye istatistik kurumu da neymiş kaynak kemal varken.
benzin 4 lira iken, yağ 20 lira olmuşken, evet en düşük seviyededir. ilkokul 2' ye giden kardeşimin önüne koysanız bu verileri daha gerçekçi bi hesaplama yapar size.
koca bir yalandır bence. her markete gittiğmde fiyatlar yükseliyor,benzin istasyonlarında rakamlar uçuyor,restoranlarda sürekli fiyatlar artıyor. bunu da açıklasınlar. ayrıca paranın alım gücü de düşüyor 2005'te 50 ytl'ye daha çok şeyler alınırdı. şikayetçiyim ben bu durumdan.
(bkz: nerde bu devlet)
pinpon topu ve lcd tv gibi belli ve çeşitli kalem malların fiyat değişikliklerinin ortalamasının alınması sebebiyle aslında sadece etiket anlamında bir düşüşün yaşandığı enflasyonun, halkın cebine yansımaması sebebiyle beni bir istatistikçi olarak pek ilgilendirmeyenidir.
enflasyondan getiri beklendiğini görmemizi sağlamış istatistiktir. enflasyonun getirisi mi olur, enflasyon başlı başına götürüdür zaten. ne kadar doğru olduğu tartışılır tabi ancak yine de şimdiye kadar gördüğüm en düşük orandır. stratejik bir istatistiktir. kredibiliteyi olumlu yönde tetikler ve yabancı yatırımcı için cazip bir görüntü sağlar. amaç bize sevimli görünmek değil, sermayeye sevimli görünmektir. takdir ettim, adamlar bu işi biliyor.
enflasyon sepeti mefhumunu altüst eden bir çıktıdır. iki türlü sakatlık mevcuttur. birincisi enflasyon hesaplamalarının neye göre yapıldığı malum olduğundan bu düşüş sanaldır. ikincisi velev ki gerçekten düşük çıktı bu çok sevinilecek bir durum değildir. zira işsizlik bu kadar artmışken hükümetin iş sahası açma gibi yeni yatırımlara girme riskine girmediğini gösterir. ekonomik olarak da bunun kısaca açıklaması enflasyonun düşük çıkması her zaman iyiye işaret değildir.
bunu anlamak için öncelikle hesaplanmasını sağlayan enflasyon sepetinin içeriğine bakmak gerekir.
kira, taze sebzeler, ekmek, elektrik, otomobil, su, benzin, cep telefonu görüşme ücreti, et, taze meyveler, tüp, dolmuş ücreti, LPG, sigaralar, doğalgaz, kömür, mazot, beyaz peynir, lokantada yenenler ve deterjanlar, aks, modem cihazı, telefon kart ücreti, PTT koli gönderme ücreti, tramvay ücreti, köprü geçiş ücreti, şans oyunu (10 Numara), pamuk, otoban geçiş ücreti, dikiş ipliği, ayakkabı tamiri, bankayla para havale ücreti, veteriner ücreti, pirinç unu, mektup gönderme ücreti, tiyatro, viski, ilk yardım aletleri, banliyö tren ücreti, kakaolu içecekler ve boş CD.
şimdi bunlardan sonra enflasyonun ne olduğu tekrar düşünülmelidir.