13.
bir baltaya sap olmamış, havada bulup tavada yiyen ergenlerin anlayacağı bir olay değil baba olmak, o yavruyu ilk kucağına almak, kokusunu içine çekmek, hele bir baba deyişini işitmek, baba olmanın yaşı yoktur arkadaşlar, dünya düzeni değişti, okul, askerlik, iş bulmak, para kazanmak derken insan otuzlu yaşları görüyor birde doğru insanı bulamayınca kırklı yaşlar sürpriz değil.
çok tercihe şayan bir durum olmasa gerektir. ancak yine de böyle bir karar verenleri de gömmeye gerek yok, her insanın ayrı bir hikayesi var. hiç baba ol(a)madan dünyadan göçüp gitmek de çok matah olmasa gerek neticede.
Tamamen kişiyle alakalı. Ve bence baba olmanın yaşla pek alakası yok.
Kardeşim doğduğunda babam 42 annem 41 yaşındaydı. Nasıl mutlu olduğunu tarif edemem. Şimdi 61 yaşında dış görünüşünden başka değişen bir şey yok. Babalık görevini de gayet iyi bir şekilde yaptı ve yapmaya devam ediyor.
Torun görmek ise bence pek önemli değil. Türkiye şartlarında 30 lu yaşlarda hatta daha genç ölen, bırakın torununu evladının büyüdüğünü görmeden vefat eden çok insan var.