klasik bir türk hastalığıdır. *
isviçreli bilim adamlarının yaptığı bir araştırmada erkeklerde görülme yüzdesi 97.8 iken, kadınlarda bu oranın yüzde 80.5 olduğu belirlenmiştir. isviçreli bilim adamlarının bizle ne işi olacak demeyin. ben de çözemedim. neyse konudan uzaklaşmayalım.
evet bilinen en eski yalanlardan biridir bu.
- hiç aşık olmadım !!
bu cümleden sonra er kişi hanım kızımızdan genellikle acıyle karışık sevgi ve şevkat göstermesini bekler. Bir tane akıllı mantıklı insan da sormaz nasıl yani diye.
Ne yazık ki samimi gelmeyen cümledir. Hele de size gelene kadar sayısız ilişki yaşamış birinin ağzından çıkıyorsa. Konu ile ilgili bilimsel çözümle de yapabiliriz. hadi karşıdakinin doğru söylediğini düşünelim. bu durumda bu kişiler için iki ihtimal söz konusudur. birincisi -ki şahsım tarafından daha baskın olduğu düşünülmektedir- karşıdaki er kişi bundan önceki tüm ilişkilerinde gönül eğlendirmiştir. macera peşinde koşmuştur. ruhsuzdur. Aşık olmadan biriyle birlikte olabilecek kadar duygusuzdur. üstelik emin olunan birşey vardır ki bu kişiler bundan önceki ilişkilerinde karşılarındakine yüzyılın en basite indirgenen kelimesi olan "aşkım" şeklinde hitap etmiştirler.
Bir diğer ihtimal de bu kişilerin aşk kavramının içini boşaltan kişiler olma ihtimalidir. Aşkın ne olduğunu bilmez, olduklarını sanırlar. Geçen zamanla birlikte bazı şeyleri çok hızlı tüketen, yaşanacak, paylaşılacak bir şeyleri kalmayan, boş gözlerle birbirlerine bakan bir çift olmalarıdır. tutkusuz, sevgisiz... Aslında bu ihtimal daha da tehlikelidir. Çünkü size de aşık olduğunu sanmış olabilir tıpkı sizden öncekilerde olduğu gibi.
VElhasıl, bu cümleyi kuran ya yalancıdır. ya da doğruyu söyleyen bir duygu yoksunudur. Aşkı sizde tecrübe etmesine izin vermeyiniz. gördüğünüz yerde kaçınız.
Bu söz hurafedir.Çünkü bizim toplumumuzda aşık olmak bir zayıflık olarak görülür.Aşık olanlar yakınlarından ''Erkek adam hiç aşık olur mu?'' türden laflar duymamak için bu söz öbeğini kullanmaktan çekinmezler.