Bir sonraki neslin feci küfür edeceği grup, sırf siyasi rant uğruna sizi şişirme kadrolarla alacaklar eyvallah peki sonra biz ne olacağız? her sene 20 kişilik kadrolara girmek için kpss den 90 üzeri puanlar almaya çalışacak olan genç nesiller ne olacak? umarım hak eden girer öğretmenlik kadrolarınada siyasetçilerin saçma sapan popülist hareketleri sonucu ülkede işsiz öğretmenlik mezunu ordusu oluşmaz. 40 bin atamada 50 puanla girecek adamdan iki sene sonra o kadroya girmeye çalışana 85 puan yap öyle gel derlerse sikerim böyle atamayı çok afedersiniz.
adam liseyi bitiriyor, öss.ye giriyor, kafasına göre bir eğitim fakültesi kazanıyor, okuyor, bitiriyor, hadi beni devlet atasın diyor. bu kıyak durum çok az bölümde var. sanırsın eğitim fakültesine girerken devlet bunlara taahhütte bulunuyor, adam eğitim fakültesine girince kendini devlet memuru oldum zannediyor, komünist ülkeyiz sanki. devlet o fakülteye zorla sokmuyor, taahhütte de bulunmuyor, orada sana sadece belli branşta öğretmenlik eğitimi veriyor, o mesleki niteliklerle ister kamuda ister özelde çalışırsın, ama nedir bu beni atamaya mecbur özgüveni, nereden geliyor. adam maliye bölümünü bitiriyor, maliye bakanlığı onu atıyor mu, o kişi illa kpss.ye giriyor, puanı yeterse belli kadroya yerleşiyor, ama hiç niye atanamıyor diye sokaklara dökülmüyor. öğretmenler bu hakkı nerden buluyor, kutsal meslek diye martaval okuyanlar çıkacaktır, ama daha ilk gün maaş hesabı yapmaya başlarlar, samimi olun, bir iş yapıyorsun ve karşılığında ücret alıyorsun, ders saatin belli, aldığın maaş belli, cumhuriyetni ilk yıllarında kaldı o kutsal meslek durumları, zaten tayinin doğuya çıksa, yerinde zıp zıp zıplıyorsun batıya gelmek için. her meslek kutsal, her meslek kritik, çöpçüler 1 ay grev yapsın mesela, onların bile değerini anlarız.
ama devletin bu işe bir çözüm bulması gerekir, her eğitim fakültesine kapak atan kişi, okulu bitirince benim atamam yapılsın diye sokaklara dökülmemeli, branşını adam gibi seçsin, okulunu zamanında bitirsin, kpss.den istediği puanı alsın atansın. buna kimsenin bişey dediği yok, ama bu tantana niye. atanamayan öğretmenler diye mağdurları oynuyorlar, sanki bu insanlara kesin atanacaksınız diye söz verilmiş, bunlar da okul okumuş, sonra açıkta kalmışlar.
düzgün bir devletin, devlette çalıştırılmak üzere üniversite eğitimi verdiği insanların istihdamını da planlaması gerektiğini akıl edemeyip devlet bunlara atanma garantisi vererek mi üniversiteye alıyor gibilerinden yorum yaptığı grup. Sen kimseye sormadan her yıl üniversite kontenjanlarını arttır insanlar üniversitelerde sınıflara sığmayacak hale gelsin. plansız programsız her bölüme binlerce öğrenci al - al ki lise mezunu insanlar 4-5 yıl daha okusunlar ve işsizlik oranı düşük çıksın- sonra da insanlar iş bekleyince her şey devletten beklenmez de. şimdi tarih, fizik vs. öğrenimi görmüş birisi ne iş yapacak? madem ki istihdam edemeyecektin bu insanların senelerini neden boşa harcattın? neden umut verdin? neden başka bir eğitim alabilecekken yıllarını senin plansızlığın yüzünden heba etmesine neden oldun?
üniversite sayısı çok diye, illa ki bir bölüme kaydolacaz diye bir kaide yok. üniversite planlamasındaki sıkıntılar tartışılabilir, ama üniversitenin çok olması bir bahane olamaz. misal açıköğretim fakültesinin yüzbinlerce öğrencisi var, çoğu bölümünde puan limiti bile yok, her yıl binlerce mezun veriyor, ama kimse devletin kapısına dayanmıyor, çünkü üniversitelerin olması, fakültelerin olması bir çeşitliliktir, sen seçimini ona göre yaparsın, devlet bölüm açmış gidip yazılayım mantığıyla üniversiteye gidersen, ortam yapayım, aileden kurtulayım diye abuk sabuk bölümlere gidersen devlet napsın. benim çevremde en az 5 kişi tanıyorum, mevcut öss puanları yeterli olduğu halde, ataması yapılmayan bölümlere gitmediler, ertesi sene bir daha hazırlandılar. tekrar öss.ye hazırlanıp yorulmamak için taa kars'taki fakülteye, hiç ataması olmayan veya çok az olan bölüme bile bile gir, sonra da atamam olmadı de.
haa bi de neymiş, adam eğitim fakültesi okumuş, başka iş de yapamazmış, bak bak.. eee napalım sana şimdi. sen o bölüme yazıldığında muhtemelen o bölümün atamasının az olduğunu biliyordun, yine de gittin, Allah kerim dedin gittin, lale devri bitti, ataman da yapılmıyor, üstelik bunu baştan biliyordun, şimdi de ağlıyorsun, hem iyi ders çalışıp ataması olan bir bölümü kazanmamışsın, hem bunu bile bile okula gitmişsin, sana kimse girişte illa atanacaksınız diye garanti etmemiş, özel sektörde çalışmak da istemiyorsun, (belki de imkan yoktur), bütün suç devletin. niye? devlet senin keyfi üniversite tercihlerine göre hareket etmedi diye mi?
ben üniversite bitirdim devlet beni atasın demek nasıl bir özgüvendir anlamadım gitti. tıp fakültesi bitirenlerde bile bu beklenti bu kadar çok değil. işin daha da ilginci, devlet şu an tüm öğretmenleri atasa, o eğitim fakültelerine talepte yine patlama olur, bunun sonu yok. eğitim fakültesini kapatmak da olmaz, sonuçta öğretmenlik eğitimi almak isteyen herkes alsın, belki adam özel sektörde kolejde çalışacak.
Bu sene mezun olup atama bekleyenler kusura bakmasın 4 yıl öncede atanamama problemi vardı vizyonunuz geniş olsaydı tercih etmezdiniz belki maaşına, belki çalışma saatine, belki de tatil süresine aldanıp okudunuz ama sonuç hüsran
tabi burası türkiye ne olacağı belli değil herkes kumar oynuyor fen edebiyat okuyup şuanda formasyon alanlara umudu olanlara atama bekleyenlere Allah yardım etsin.