bugün

12 eylül faşist cuntasının döneminde emniyet genel müdürlüğü yapan veysel küçüktiryaki'nin bir mektubunda geçen beyanı.

kenan evren’in resmi arşivinde tutulan mektupta, 12 eylül döneminin emniyet genel müdürü refet küçüktiryaki’nin, “yavuz sultan selim’den sonra en büyük alevi kızılbaş düşmanıyım”, “malatya il merkezindeki 40 bin alevi’ye kan kusturdum”, “türkiye’de ilk defa resmi olarak alevi soykırımını devlet adına başlatan benim” ifadeleri dikkat çekiyor.

bence çok daha önemli olansa şu ifadeler: "abd tavsiyesiyle atandim. beni emniyet genel müdürü yapan, başbakan süleyman demirel değildir. ben, beni keşfeden amerikan hükümetinin ankara temsilcilerince tavsiye üzerine bu göreve atandım."

ve zaferini coşkulu biçimde, hem de tarihsel referanslarla anlatmayı sürdürüyor faşist müdür: "yavuz sultan selim’den sonra en büyük alevi kızılbaş düşmanı benim, bunu ispat ettim ve ispat etmeye de devam edeceğim. ben, beylerderesi olayları sırasında yanımda malatya il jandarma komutanı albay olduğu hâlde ‘malatya’daki tüm alevi-kızılbaş köyleri ortadan kaldırılmalı’ dedim. benim sözlerimi mayıs 76 tarihli halkın kurtuluşu adlı dergi yazdı"

ifadelerinin tamamı şu linkte: http://haber.sol.org.tr/d...an-kusturdum-haberi-62296

şaşırdınız mı siz sözlük? var mı böyle bir gaflet içinde olan?
1980 öncesi kitle katliamlarını cıa-devlet ve mhp'nin birlikte tezgahladığını, faşist hareketin abd'yle kol kola çalıştığını bilmeyenimiz kaldı mı?
emniyet genel müdürüne bile kendimizi emanet etmememiz gerektiğini özetleyen cümle. böyle faşist duygularla kime faydası dokunabilir ki bu adamın?

(bkz: iyi bok yedin)
koca bir stad'ın şu cevabına maruz kalması gereken dübür beyanı.

(bkz: 40 bin alevi ananı siksin)
bitmek tükenmek bilmeyen komünist zırvalarından biridir.

Allah bilir bu polis eskisi'de, dev-pol üyesi bir polis eskisidir. Şimdi yandaşlarına prim yapma amacı güderek kendini kullandırıyordur. Yoksa asıl amerikancı, asıl millet düşmanı polislerin kimler olduğunu biliyoruz.

Sol siyasetin yıllarıdır oynadığı alevi oyunu bıkmadan-tükenmeden devam etmektedir. Aleviler katledildiği zaman onlar mutlu olmaktadır, çünkü siyasi çıkarları bu tarz katliamlar üzerine kuruludur.
nefret ve şiddet söylemidir. kime ve neye karşı olduğunun bir önemi olmamakla beraber izahının da olmadığı bir cümledir.
filler tepinirken birbirlerinin kirli çamaşırlarını açığa çıkarmaya çalışırlar. biz de bu arada çimenlere ne olduğunu kısmen öğreniriz...
Askeri yargılamak için terörist ifadesinden medet uman yapının sıçtığı beyanattır. kaos olmadan ayakta duramayan kapitalist-emperyalist ağalar için türk-kürt çatışması yetmemiş demek ki şimdide bu ajanlara uyduruk beyanlar verdiriyorlar. bizim kürt faşisti tatlı su solcularıda mal bulmuş magribi gibi üstüne atlıyor bunların. puu allah belanızı versin.
Başın göğe erdi mi? Şeklinde ısrarla sormak istenen beyan.
40 bin sünniye kan kusturdum açıklaması bazı bünyelerde nasıl etki yapacaksa alevi kesimde de aynı etkiyi yapacak açıklamadır.

özetle, çok acı ve talihsiz bir olayın açıklamasıdır. nefretin nemenem birşey olduğunu görün işte.
Kirk bin alevi bir gün birleşir, ve sonunu düşünemiyorum. O kanı neresinden kustururlar onuda kendi bilir.
işbirlikçi faşistin "merdi kıpti sirkatinle övünür" tarzı sözüdür. bu adamın ikinci vahim sözü ise, "ben abd tavsiyesiyle atandım" şeklindeki iğrenç itirafıdır.
faşist tutumun sonucunda olan ve soyut olarak halen devam eden bir durumdur. ülkemizin bence kanayan yaralarından biridir. bu duruma dur denilmezse bir gün ödenecek bedel sanıldığından büyük olacaktır. çünkü asıl olan insandır. türk kürt arap ve alevi sünni ayrımı, ötekileştirme insanlığın kendinden başkalarına tahammül edememesi sonucu ortaya çıkmış olup acı vericidir. 40 bin aleviye kan kusturmak can yakmak insanlık dışıdır.