akdeniz üniversitesi:1 - hacettepe üniversitesi :0
sağlığımızı futbol topu yaptılar.
yahu, o kadar gerizekalılık olur mu?
insan vücudu bırakın bir organı, tanımadığı bir hücreye bile muazzam bir direnç gösterirken; 4 organ ne demek ya?
magazin programı haline gelen sağlık sisteminin müsebbibi olduğu rezillik. devamı da gelir.
geçen gün bi yandan yemeğimi yerken, bi yandan da akşam haberlerinde sürekli bu konunun, "yani aynı anda çift kol çift bacak nakli" konusunun işlendiğini görünce gayet doğal olarak "ne gereği var ki?" diye düşündüm. bi kaç saniye sonra da durup "ya ölür mölür nasıl cesaret ediyorlar?" diye aklımdan geçirip sonra "neyse doktor bunlar sonuçta vardır bi bildikleri" dedim. aha bu vicdansızlar sade vatandaşın bile kurabileceği bu basit mantığı ve sağduyuyu gösteremiyorlar. neden? çünkü zehirlendiler bir kere, artık o zehir çıkmaz içlerinden. artık sağlık magazin bu memlekette. "dünyada ilkleri gerçekleştireceğiz" hırsı bu işte. bodoslama.
geçen bbc'de belgesel izledim. adamlar papua yenigine'de bir yere gidiyorlar kamp kuruyorlar. sonra helikopterle yukarıdan gözlemliyorlar. öyle yerler var ki insan girmemiş daha. helikopteri indirecek yer yok, çimen gibi orman çünkü. hele bir sönmüş volkan konisi var ki, içi orman olmuş. içerideki habitat dışarıya, dışarıdaki içeriye ulaşamıyor. adamlar dediler ki: "daha evvel insanoğlu buraya hiç ulaşamadı. keşfedilmeyen onlarca hayvan ve bitki olduğu aşikar." adamlar heyecandan titriyor ama. bir tanesi dedi ki ben bir yerde indirin ben gideyim bulmam lazım o türleri. ekip şefi "hayır dedi, orada ne olursa olsun senin canın daha önemli. eninde sonunda keşfedilecektir. demek ki daha zamanı gelmedi."
yapın bunu hadi? bunu yapabiliyor musunuz? var mı o kadar duyarlılığınız? var mı ciğeriniz?
adam öldü gitti be! yazık ulan yazık!
(edit: oha eksiledi resmen??? napıyorsun kardeşim napıyorsun? hay sizin de vicdanınıza!)
(edit: rezilsiniz rezil! basın eksiyi reziller vicdansızlar)
ölüm sebebi tam olarak açıklandıktan sonra yorum yapılması gereken üzücü olay. kardiak arrest mi olmuştur, immün sistem mi çökmüştür bunu bilmek lazım. tabii bu ameliyatı yapan bilmem kaç tane doktor bunların hepsini muhakkak önceden bir risk olarak görmüştür, değerlendirmelerini yapmıştır. ancak bir anda 2 kol ve iki bacak nakli yapılması şahsen bana pek makul gibi gelmiyor.
insanın aklına direkt şu geliyor; acaba hastaneler birbirleriyle mi yarışıyor? umarım bu sadece bir paranoyağın şüphesi olarak kalır, aksi takdirde bu ciddi bir suçtur.
çok riskli bir ameliyat olduğu ve ölümle sonuçlanmasının yüksek olduğu belirtilmiştir ki her ameliyatın sonu ölüm olabilir, zira tıp yaşamın devam ettirilmesi için yardımcı bir oluşumdur ve her türlü riski vardır.
tabi ki de üzücü bir olay, ama faturası ağır olmamalı.
yaşamak için umudunun olması şarttırı bize üzücü bir şekilde de olsa gösteren olaydır. kimsenin böyle riskli bir operasyon nedeniyle, söz konusu operasyonu gerçekleştiren doktorları linç etmeye kalkışması doğru değildir. pek tabi hacettepe üniversitesinin bu ameliyatı gerçekleştirdikten sonra, akdeniz üniversitesi ile aşık atarcasına vermiş olduğu beyanlar durumu belki bu noktaya getirdi ama sanmıyorum ki birileri bilinçli olarak, sırf bir rekabet uğruna bu ciddi operasyona girişsin. tüm koşullar sağlanmamış olsa pek tabi yapmayacaklardı böyle bir ameliyatı belki de. bu işler "sen grip oldun al şurdan bir theraflu iç kendine gelirsine" benzemiyor maalesef. bizzat şahit olduğum bir olayda aynı gün içinde aynı hastanede iki ayrı hastaya kalp nakli yapılmış ve hastalardan biri yaklaşık 10 gün sonra ölmüşken diğeri bugün hala yaşamaktadır. ikisi de yaşamak için karşısına çıkan fırsatı reddetmemiştir. umudunu sürdürmek için o koskoca karanlıkta gördüğü ufacık ışığa sarılmayı tercih etmiştir. bir an için kendinizi o insan yerine koyun. tek bir an empati yapabilmeyi becerin. yüzde bir bile bir ihtimaliniz olsa tekrar dokunabilmek, yürüyebilmek, hissedebilmek için siz de bu umuda sarılırdınız eminim. neticesinde fazlasıyla iç acıtan bir olay maalesef gerçekleşmiş oldu.
ilk duyduğum andan itibaren içten içe bir kıskanma, bir rekabet sezmiştim. hacettepe tıp akdeniz'e göre daha popüler olan bir bölüm malum. akdeniz üniversitesi bunu yaptı biz de yapalım gibisinden bir şeyler sezmiştim. ama yine de rekabet olacaksa sağlık konusunda, bilim konusunda olması faydalıdır diye düşünüyordum. bana kalırsa bu nakil aceleye getirildi. yani gündemde popülerken bir yenisini yapalım diye düşünüldü. üzerinde biraz daha çalışılmalıydı bence. yazık oldu allah rahmet eylesin.
egoları yüzünden bir insanı harcadılar. ya o adam ölümü bile göze aldı o kollar ve bacaklar için bir anda vücüt hepsini destekleyemezdi. dünyada bir ilk bu diye haykırdılar. zaten bütün dünya salak bi bunlar akıllı. eğer bi ihmal yada gözden kaçan birşey varsa araştırılmalı ve en ağır şekilde cezalandırılmalılar.
malesef ülkemiz ve sözlükteki beyinsizlere malzeme olmuştur. nasıl oluyor da insan kendine uzak bir konuda bu kadar acımasızca yorumlar yapabiliyor, anlamıyorum. hepiniz uzman doktorsunuz sanki amk.
detaylar bilinmemekle birlikte en yaygın senaryo "doktorlar yarışa girdi hasta öldü" senaryosudur. kolsuz bacaksız yaşamanın ne demek olduğunu empati bile edemedim, adam bu riski göze almıştır mutlaka. bilmeden yargılamamak gerekir kimseyi ama ihmal varsa da umarım cezasız kalmaz. çünkü ihmaller ülkesinde insanların bu kadar şüphe etmesi doğal.
millet olarak çok çabuk gaza geldiğimizi gösteren en yakın örnektir. işin uzmanları elbette riskleri gözetmiş ve kendilerince en iyi kararı vermişlerdir. kolları ve bacakları olanların anlayamayacağı bir durumdur hastanın aldığı risk. insanlar 'herşeye rağmen değer miydi?' sorusuyla meseleyi yıllarca sorgulayacaktır bir sonuca varamadan.
Kobay olarak kullanilip olmesidir. Sirf dogrulari ve yanlislari gosterebilmesi icin kullanilmistir. Yuz nakliyle gundemi bir sureligine oyalayan olayin, hirs kurbani doktorlar yuzunden tekrarlanip olumle sonuclanmasidir. Allah geride kalanlara sabir versin.
yurdum insanlarının çoğunluğunun tıp eğitimi gördüğünün anlaşıldığı olaydır.
hacettepe hocalarının "akdeniz bizi geçti" diye hırs yaparak böyle bir "deneye" kalkıştığını o an orada toplantı esnasında kendi kulakları ile duyan insanlar var. adam kendi kulakları ile duymuş a dostlar, "evreka ben buldum!4 uzuv nakledip alaşağı olan gururumuzu kurtaracağız".
bu doktorlar umut pazarlamış, kendi egoları için bir hastaya kıymışlar diyenlere demezlermi sen kaç yıl tıp okudun, nerden biliyorsun transplantasyonun risklerini. ya arkadaş çürüyen organ taktılar, organları yerlere düşürdüler, kolları bacakları ayrı ayrı ameliyatlarla taksalardı diyen var. tabi canım benim uzuvları dip frize koyacaklardı, sırayla iyileştikçe takacaklardı. ayrıca o organlar yere düştüğü için öldü hasta zaten.
inşallah hacettepe hocaları krizi iyi yönetebilirler. zira herkes yargıladı ve kesti cezalarını.
geçirilen her tıbbi operasyon risk taşır. günümüzde modern tıp, insan anatomisini tam olarak çözebilmiş değildir. örneğin pankreasın salgıladığı enzimlerin, hormonların yanlızca %40 ı modern tıp tarafından bilinmektedir. olaya bu açıdan bakılmalıdır. ölen insandır, elbette bu üzücü bir olaydır. aile hayal kırıklığına uğramıştır, bu durumu kabullenmek kolay olmayacaktır. ama insan olarak hepimizin alacağı nefesin sayısı bellidir. ne bir fazla ne bir eksik.
işin bahane kısmına gelirsek bir çok düşünce atılabilir ortaya. unutulmamalıdır ki bunların hepsi bahanedir. doğan her canlının ölüm zamanı bellidir...
Bu kardeşimiz belki bu dünyayı terk etti ama bize öyle bir ders verdi ki giderken kelimelerle anlatmak zor. Verdiği ders hayallerinizin umutlarınızın peşinden gidin hatta ucunda ölüm olsada gidin. Çaresizlik adama ampulü icat ettirir, çaresizlik gemileri karadan yürüttürür ve çaresizlik tüm risklere rağmen böyle bir ameliyata girmeyi gerektirir. Ama umut öyle birşey ki en imkansızı bile isteme özverisini yaşama imkanı verir insana. Umutlarınızı kaybetmemeniz dilekleriyle...
çocuklarının kolu bacağı olacağını düşünen aile için çok acı bir olay.ancak ben de çok üzüldüm. antalya'da yüz nakli yapılınca bir anda büyüdüğümüzü mü hissettik ne? dünya'da ilk milk diye bütün gün gövde gösterisi yapıldı. evet bencede ilkti. yoksa organları kolilerde taşıyan üstüne üstlük onu da yerlere düşüren başka ülke var mı? olay sanki akdeniz üniversitesiyle hacettepe üniversitesi kavgasına mı dönüştü onu da anlamadım. doktorlara lafım yok eminim ellerinden gelen herşeyi yapmışlardır. ama bu olay ihmale hataya gelmezki...
Umarım hepimizin kafasında oluşan "adam şov için mi harcandı?" sorusuna mantıklı cevaplar verebilirler. Tıp konusunda ahkam kesecek konumda değilim ancak daha önce hiç denendiğini duymadığımız bir nakil işlemini, bir önceki başarının üzerine gölge düşürecek şekilde şova dönüştürmek işin insaniyet boyutunu yok etti.
Başarısıyla övünebilmek için riski onlar aldı, ama gelin görün ki ameliyat masasına yatarken, yaşama eliyle dokunabileceği hayaliyle ve umutla gözlerini kapayan o adam öldü.
yıllardır yürümeyi, bir gün ellerini kullanabilmeyi düşleyen bir insanın bu umutla daldığı uykudan hiç uyanamamasıdır. doktorların hatası vardı, yoktu, riskliydi vs konusuna fazla takılmadan çok üzücü bir durumdur. allah yakınlarına sabır versin, iyileşecek diye umutlanırken sevdiğini kaybetmek tarifsiz olsa gerek.
haberlerde ilk kez 4 uzuv nakledilecek dendiğinde
''kan olayı ne olacak bilader kaç ünite kan gitçek? adamlar daha organı taşıyamıyolar nasıl nakletcekler?'' demiştim
sonuca üzüldüm keşke yaşasaydı ama
bu olayın doktorlar tarafından denenmesi gerekiyordu tüm sonuçları göze aldılar umarım bir daha ki deneme daha başarılı olur.
inşallah hacettepedeki proflar bu olay yüzünden mimlenmez ve başarısız ilan edilmezler.