bu zamana kadar karşı çıktığım ama yaş kemale erince tecrübeyle birlikte sonuna kadar arkasında durduğum kural. yok kardeşim iyi olmayacaksın yoksa üzülen canı yanan yine sen oluyorsun. bu kural bir anda hayat felsefem oldu. *
yüzyıllardır süren insanlık kıyımları ve burdan yola çıkarak yaratılan içimizdeki kazanma hırsı ve tüketmeyle kuşanan toplumların bütün duygularını yozlaştırdığı anda ortaya attıkları savunma ihtiyacıdır.
"ben seviyorum arkadaşım bedelinide ödemeye hazırım diyemen" " sevmeyi" oysa kendi tutumlarından yitiren hiç bir koşulda altarnatif üretemeyen ve en kötüsü üretilen altarnatifkerin statukoyu korumak için karşı çıkan yine aynı insandır.
insan dediğimiz varlık varoluşundan bu yana tüketiyor ama ortada olan çelişki şu ki bir taraf sürekli tüketiyor bir tarafta (genelde azınlıkta kalan kısım)sürekli açlığıa zülme karşı teoriler geliştirip insanlığın ayakta durmasını sağlıyor.
garip olan şu;bu sürekli tüketen kokuşmuş bireyler diğer azınlığın üretiği kavramlarla ayakta durup ama buna rağmen günde 24 saat bu azınlığa küfür edip aşağılamaktan yeri gelip taşlamaktan geri durmayanlardır.
bu nasıl çelişki eyy insanlık...
aşık olursunuz sığındığınız yer yine bu kavramlardır, aç kalırsınız sığındığınız yer yine bu kavramlardır,zülme karşı başkaldırı gösterirsiniz sığındığınız yer yine bu kavramlardır yani kısacası insana yakışan bütün duyguları hissetiğiniz anda sığındığınız bu kavramlardır.
o halde ne sikmesiden bahsediyorunuz!kim kimi...
hayatta arkadaşlıkta da sevgililikte de aynı kuralın geçtiği söz konusu. seversen sikerler, sikersen severler. sonuçta sevmiyorlar. sikiyorlar. sen de sevme ve sik?
hayatın basit kurallarındandır. kabullenmek sevenler için zor olmakla beraber, doğa kanunları böyle yazılmıştır. ben de sevenler tarafında olsam ve uygulamada kullanamasam da bu kuralı, teorik olarak haklılığına inanmamı etkilemiyor.
her genelleme yanlıştır. nah yanlıştır . al bu dogru işte. neden mi? sen ne kadar ego, sevgi, aşk, özlem, muşamba, kavanoz, bokpüsür dersen de. ne anlamlar çıkarmaya çalışırsan çalış. bir ilişkinin ardında nefret varsa bu kural dogrudur arkadaş. öyle kabul edenleri de cezmi ersöz gibi "ermiş sosyalist faşizan aşk gurusu" edalarınızla yermeye çalışmayın, bazen bayagı 4 kelimeye aidiyet hissetmek bile insanın kurtuluşudur.
açılımı "seversen sikilirsin, sikersen sevilirsin" olan kural. şu hayattaki en geçerli kurallardan biridir. seven insan karşısındakinin egosunu tetikler. hep egosunu okşarsan, sürekli ayağına sürtünen kedi olursan süper. ama gel gelelim, bir gün ters bir hareket yaparsan, bir şeyi tuttun demektir. ağzına geleni söyler. düşünmez bile ya beni bırakırsa, terk ederse diye. düşünse ne olacak lan, gidecek diye düşünse ne olacak? çok bir tarafındasın çok değerin var sanki de gitmenden korkacak. ağzına geleni söylemek o kadar kolaydır ki böyle bir durumda. ha ama eğer sürekli şerefsiz gibi davranırsan, kızın burnunu sürtersen; bilir ki senin gitme ihtimalin var. ağzını açıp ters laf etmek öyle kolay olmaz. aşık olur sana aşık. aşık olmazsan, piç hovarda kazanova şerefsiz olursan aşık olur oğlum kız sana, iyi aile çocuğu isen olmaz. yok ben şu kadar fedakarlık yaptım ettim cart curt, beni sevmedi beni bıraktı deme. bana da oldu hemen kızma, ben de tuttum birşeyleri kendi iyi niyetimden zamanında. beğenmiyorsan git diyeceksin hacı, ezeceksin, çakacaksın her türlü kötü lafı. hem dur lan, o zaman yaptığın iyiliğin kıymeti de daha çok bilinir. kırk yılda bir iyilik yap bak bir insana, kıymetini nasıl biliyor bir gözle sonra. hay bir tarafına koyayım böyle ilişki felsefelerinin. çok sinirliyim sözlük.