boyun eğmeye, biat etmeye alışkın demokrasiden korkan geri kafaları rahatsız eden protestodur.
eskiden rektörler seçimle gelirdi, şimdi siyasi bir partinin lideri tarafından atanıyorlar, haliyle kendi siyasi partisini destekleyen liyakatten uzak şahısları atıyor, haliyle öğrenciler isyan ediyorlar.
Anlaşılmaktadır ki feminist +lgbt örgütler iş başındadır
Kendi zihniyetlerinde bir rektör atansa böyle eylemlere hiçbir zaman kalkışmazlar.
Bunları ciddiye almayın içeri alın.
Ülkeye ne katkısı var feminist lgbtlerin
rektör mektör işinden bağımsız olarak söylüyorum, bir protestoda lgbt bayrağı açılıyorsa o protesto haksızdır. bu kadar. ateistim ancak bu feministlere, veganlara ve lgbtcilere gıcık olduğum kadar şeriatçılara gıcık olmuyorum.
Ülkede ilim irfan yuvası bırakmadınız, sırayla tüm üniversitelerin akademik özgürlüğüne el koydunuz. Sonra ülke neden böyle, ilerleme yok, bilim yok, üretim yok, icat yok, aşı yok lololo...
Kafası çalışan kim varsa imkanların ve çalışma koşullarının güzelliğinden yıldız gibi kayıp gidiyor ülkeden. Her hamlenizde görüyoruz ki sonuna kadar haklılar da. Kala kala demirin tuncuna, insanın...
yav yazmayayım yazmayayım diyorum ama dayanamıyorum. bu ülke gençliğinin gerçeklerinden çok uzaksınız. üniversite gençliği (en azından odtü, boğaziçi, galatasaray, bilgi, sabancı, koç gibi öncü okullarda) sizin istediğiniz profilde değil. ezici çoğunluk politik olarak muhalif. buradaki muhalifen kastımın sözcü gazetesi tayfası gibi olmadığını tahmin ediyorsunuzdur. 90 sonrası doğan gençlik sizin istediğiniz kalıplara uymuyor arkadaşlar. isteseniz de böyle istemeseniz de. bunu bir gözlemci olarak söylüyorum. politik tercihleri doğrudur yanlıştır, onu bilemem, onu zaman gösterecek. ama ben 10 senedir bu okullarda bulunmuş biri olarak bunları sürekli görüyorum zaten. örneğin, odtü'de öğrenciyken adt bir faaliyet düzenlemişti, hiç unutmam. taner kışlalıyı anma toplantısıydı. ben dahil 20 kişi ancak katıldı. 30 000 kişilik bir okuldan bahsediyorum. tersine, selahattin demirtaş geldiğinde okulun en büyük amfisinde (u3) kalabalıktan nefes alınmıyordu. yüzlercesi içeri girememişti. odtü mezuniyetinde pankartlar açan, devrim'i tıklım tıklım dolduran, mezuniyet sonrası fellik fellik yurt dışı imkanı zonlayan, gezi-yol-kayyum eylemlerini yapan, 8 mart ve onur yürüyüşlerine öne çıkan çok büyük oranda benzer kitle. tanımıyorsunuz arkadaşlar. bu kuşağı tanımıyorsunuz. apolitik olanlarını bir kenara bırakırsanız, büyük kısmı sizin değerlerinizden çok ciddi anlamda uzak. hayır, bir iki tane bir şey basına yansıdığı zaman bunları görüp galeyana geliyorsunuz. boğaziçi ya da odtü'deki çeşitli toplantılarda neler konuşulduğunu bir duysanız kanınız donacak herhalde.
desteklenmesi gereken protestodur. kayıtsız kalmak, görmezden gelmek olmaz. amaaan beni ne ilgilendirir demek olmaz. elitlerin garip garip mücadelesi demek hiç doğru olmaz.
ülkemizde elit ile zengin farkını bilmeyen güruhun kayıtsızlığı bari size bulaşmasın.
okuduğum okulun rektörü kimdi bilmiyordum. bu haklı protestolar başlayınca diplomaya baktım bizimkini kim imzalamış diye. kim acaba bu zafer gül diye girip araştırmıştım.
boğaziçi değil de başka bir üniversitede neden olmuyor bu olay? işte burada devreye bilinç yada kültür giriyor. ben öğrencilik döneminde sorgulamamış olabilirim rektör kim diye. ilgilenmemişte olabilirim. ancak bu bilince ve kültüre sahip insanlara sahip çıkmamız lazım.
haklarını alamayan bu insanlar o okulu bitirir bitirmez göçüyorlar hem de çoğu göçüyor. ne olacak demeyin konu gerçekten ciddi. insanlar rahat etmediği yerde yaşamak istemiyorlar. bu rahat etmeyen kişiler bizim geleceğimiz. beyinlerimiz.
eylem kültürü bizde maalesef bir türlü oturmadı. dhkp-c'li terörist orospu çocukları sağ olsun, eylemler öyle bir kodlandı ki halkın geneli nerede bir eylem görse anarşist bir başkaldırı, terörist bir eylem zannediyor bunu.
iktidarda olan partiler de bunu bildiği için bunlar terörist, bunların derdi başka gibi laflarla konuyu sulandırıp arkalarına yaslanarak izliyorlar cümbüşü sadece.