bu çakallığa örnek, #5160214 nolu şöyle bir entry olabilir mi acaba düşündürüyor insani.
araba devrildikten sonra yol gösteren çok olurmuş diyerek ben de dün akşam bu yol gösterici siyasi kılavuzların katliamla ilgili düşüncelerini, gözlemledim. klasik ve insani söylemlerler dışında özellikle, belli bir kesim tarafından kılavuz edinilmiş karga bir partinin ilgili katliama karşılık göstermiş olduğu reaksiyon oldukça enteresan ve insanlık adına da bir o kadar endişe vericiydi.
söylemler aşağı yukarı işaret edilen entry ile aynı türden. dtp'li emine ayna'nın basın açıklaması şu şekildedir;
"Olay, ölme ve öldürme üzerine kurulu olan ve aynı zamanda devlet tarafından cinayet şebekesine dönüştürülen koruculuk sisteminin geldiği noktaya işaret etmektedir. Mardin'deki olay her ne kadar aile içi çatışma olarak yansıtılsa da bizzat devlet eliyle yürürlüğe konulan Kürtü Kürte kırdırma politikasının bir sonucudur. Gerçekleştirilen katliam, eline devletin silahını alan, arkasında devletin gücünü hisseden korucuların kendi ailelerini bile acımasızca ortadan kaldırabileceğini, aynı zamanda bu güçlerin daha başka neler yapabileceğini de açıkça göstermektedir. Devlet suç işleyen korucuları, PKK ye karşı savaştığı gerekçesiyle kollamış, arkalarını sıvazlamıştır. işte arkasında bu gücü hisseden korucular dünkü katliamı gerçekleştirmiştir."
ayna ayna, söyle bana, benden daha çirkini var mı bu dünyada.
neymiş efendim köy korucuları devletin silahıyla katliam yapmışlar. bu katliamın asıl nedeni koruculuk sistemiymiş.
koruculuk sisteminin amacı ve ne işe yaradığı bellidir. dtp elbette bu sistemden rahatsızlık duyacaktır. ama böyle bir konuda, bu katliamı, kendi ideolojilerine malzeme yapmayı bırakın kürtleri temsil etmeyi, hiç bir insani vasıfa sığdıramıyorum ben.
kürt halkını böyle bir konuda temsil edilerek, kürt halkının sorunlarına, kanayan yaralarına değinmek adına doğu ve güney doğudaki bu kan davası, çürümüş töreler ve sistemler, tecavüzler, berdel sistemi, kadının bir hayvan gibi alınıp satılması ve sadece cinsel bir meta olarak görülmesi gibi konuların ne denli barbarca yaklaşımlar olduğunun, bu tutumların hiç bir insana yakışmayacağının, artık bu bilince erişilmesi gerektiğinin altını çizmesini ve devleti değil katliamın faillerini kınamasını duymak isterdim. o sürekli ağızlarına sakız ettikleri, demokrasi, çağdaşlık ve eşit hak ve özgürlük gibi kavramlar adına.
sen git birinin kızına tecavüz et, sonra (nasıl bir anlaşmaysa), anlaşarak töreler adına kendi kızına meşru yoldan tecavüz edilmesi kısası için kızını karşı ailenin bir ferdine ver. karşı taraf sen de anlaşma bozuldu diye git 44 kişiyi nişan günü katlet. sorumlusu da hazır devlet. ne ala memleket.
o silahlar korucuların eline birbirizin ailesine tecavüz edip, toprak kapmak için birbirlerinizi öldürün diye verilmedi.
eline silah verilen köy korucularıda çoluk çocuk değiller. eline her silah verilen akli melekeleri yerinde hiç kimse 44 kişilik katliam yapma hakkını kendinde bulmaz. böyle bir konunun silahla devletin korumasıyla ilgisi yok. böyle bir uygulama afrikadaki kabile savaşlarından görülüyor ancak. bu bir zihniyet meselesidir, barbarlık meselesidir, tahsille giderilemeyecek bir meseledir. insanlık dışıdır.
bu gibi olaylar münferit olaylar değil efendim. bu kadar geniş çaplı olmasa bile güneydoğuya özgü aşina olduğumuz insanlık suçları bunlar. devletin korucuların elinden silahları almasıyla bu gibi olaylar sonlanmayacak. kaldı ki o bölgede silah bulmak o kadar da zor değil. amerikan menşeli, israil, rus, suriye menşeli o kadar çok kaçak silah, el bombası ve mayın bulubilirsiniz ki aklınız almaz.
bu güneydoğu konusunda devlet de asker de ne yapacağını şaşırmış durumda. eğer eline silah verip korucu tayin etmeseler, bu sefer büyük şehirlerde bombalar patlatıp onlarca sivil vatandaşı öldürüyorlar, doğuda askeri öldürüyorlar, yerli ve günahsız halkı öldürüyorlar. eline silah verip hem kendilerini hem de bölgeyi pkk teröründen korumalarını isteseniz bu sefer de birbirlerini öldürüyorlar. böylesine kana susamış, böylesine birilerini öldürme, birilerinin hakkını gasp etme tecavüz etme eylemi gösteren bir başka toplum görmedim ben. hani dönem dönem türkiyede kürt olmak konusunda yakınılıyorya, bence asıl yakınılması gereken konu güneydoğuda kürt olmak olmalı.
antimilitarist olacağım derken, insanlıktanda olmamak lazım. uzaktan davulun sesi hoş gelir, bilgisayarın karşısına oturarak götünü yaya yaya kendi ideolojik doktrinlerin doğrultusunda saçma sapan yorumlar yapılabilir. ama bir de o ateş düşen evlere sormak lazım bu katliamın asıl failinin kim olduğunu.
koruculuk sistemini kaldırınca her yer güllük gülistanlık mı olacak bunu merak ediyor insan. böyle bir sisteme gereksinim duyulmasa, devlet vatandaşın eline durduk yere silah verip bir de bunun için ücret öder miydi kimseye.
koca koca jeopolitika ve strateji okumuş adamlar senden benden daha mı az biliyor acaba güney doğu sorununu. mesele devletin korucuya silah vermesi ile ya da postal yalamak ile anlamlandırılamaz. doğu illerinin özellikle kırsallarında evlerinde makineli tüfeklere kadar uzanan, tarlalarda, bağlarda, bahçelerde gömülü olmayan, silah bulundurmayan bir ev var mıdır acaba. bu silahların hepsini devlet mi vermiştir.
üstelik güneydoğudaki cinayet suçlarına bu kadar aşina iken.
kan davasının, töre geleneğinin, türlü suç ve aymazlığın tamamının faili devlet midir. böyle düşünülüyor olsa bile, oturup bunlar konuşulmalı, çözüm üretmek adına diyalog kurulmalı, yanlış politikalar dillendirilmeli, ancak böylesine, güneydoğunun kanayan yarası olan vahim olayı sadece getirip koruculuk sistemine bağlamak oldukça taraflı ve gerilim tırmandırmaktan başka hiç bir amaca hizmet etmeyen bir tutum.
kadının kan davası nedeni ile oğlu öldürülüyor, kadın cesedin başına varıyor ve bir tilili çekiyor. tek bir damla göz yaşı dökmeden "10 gün sonra diğer oğlum nasılsa askerden gelecek" diyor. bunu nasıl olur da getirip, tsk ile ilişkilendirebiliriz, ben yapamıyorum.
madem bu durumdan şikayetçiyiz hepimiz o halde oturup, güneydoğunun asıl sorunu olan bu cehaleti, eğitimsizliği, fakirliği, feodal sistemi, toprak ağalığını, töreleri, kan davalarını, berdel sistemlerini, başlık paralarını konuşalım. kürt sorunu diyince aklımıza yalnızca kürdistan gelmesin.
