hala unutamadığım katliamdır. fıstık ayıklar gibi rahatlıkla onca düzine insan öldürülüyor. biri şu koduğumun doğusu'na doğru dürüst el atmadığı sürece tekrarlanması yüksek bir katliam ayrıca. katliam olmasa bile töre bokuna öldürülenleri de hesaba katmak lazım.
Korucu denenlerin isteseler karaborsadan irak ordusu kadar silah alabilecegini bilmeyen veya bilerek susan, akp ertesi cesaret toplayabilen kürtcü,yobaz,libos tayfasinin aninda koruculuga saldirmasini saglayan olay.
namazdaki cemaati ve imamı, evde bulunan bebekden doğurmak üzere olan gebeye herkesi öldüren bir toplum geleneği vardır. bu zihniyet orduya, devlete, kurulu düzen herşeye saldırıyor. herşey devletten beklenir ama taş üstüne taş koysan onu bile yıkarlar...
bu olayda bile bütün kabahat askere çıkartılmaya çalışılıyor.
diyarbakır'da psikolog olarak çalışan bir arkadaşım psikolojik destek için bölgeye gitmişler. kendisinden duyduğum en çarpıcı yorum: ''şaşırtıcı olan,hemen her ailenin altı yedi civarında çocukları olmasıydı, devlet buraya gelip doğum kontrolü hakkında bilgi vermedi mi?'' diye sorduğumda ''geldiler ama; biz türklerin bizi kısırlaştırmak istediğini düşünüp kullanmadık demesi olmuştu''
aynen bunları dinlemiş o yerde yaşayan insanlardan. bunu kendilerinin düşünmesi mümkün değil bence, sanırım pkk propagandasını böyle yapmayı uygun bulmuş.
katliam sonrası köyde buluna silahlar akıllara durgunluk veriyor. nerdeyse okulu bile olmayan köyde bu kadar sileh olursa tabiki katliam yapılması normal değilmi işte bulunan silehlar allah aşkına bir bakın bu kadar sileh nerde var başka.
-2 adet TNT kalıbı,
-13 elektrikli fünye, -
-3 taarruz tipi el bombası,
-1 adet savunma tipi el bombası
- 1 adet sis kutusu,
-2 adet aydınlatma,
-1 adet tüfek bombası,
-1 adet C-3 tahrip kalıbı ile
-6 metre 35 santim uzunluğunda fitil
yorum sizin.
işi eğitimle çözmek namümkün malesef. yörenin yapısı, kendi içine öyle bir kapanmışki, hiç bir şekilde dışarıdan müdahale kabul etmiyor. şimdi düşünün, bir çocuğu okulda olabildiğince iyi eğittiniz.adam öldürmek kötüdür,kan davası kötüdür,töre cinayeti kötüdür diye salladınız yıllarca. eyvallah, çocukta yaladı yuttu bunları ve sorduğunuz zaman,büyüyünce doktor olmak, hemşire olmak,öğretmen olmak, halkına,yöresine faydalı bir birey olmaktan bahseder oldu. ardından ailesinden biri çıktı dedi ki ; al şu silahı falanca bizim, kanlımızdır,hasmımızdır git vur... yok vuramam,kan davası kötü,adam öldürmek kötü,töre cinayeti kötü diyebilecek mi? o cesareti olacak mı? cesareti oldu diyelim, hayır!! dediği anda ilk kurşunu kendi kafasına yemekten onu kurtaracak olan birşey var mı ?
demem o ki ; yıllardır kabuğu kırılamadı bu lanet törenin. zihni ve ufku açık birey yetişmesine izin vermedi bu katı kurallar. eğitemediğiniz içinde, gelecek nesil,bir önceki nesilden farklı olmuyor malesef.
yıllar sonrada anılacak cehaletin en bilirgin göstergesidir.
anlayamıyorum nasıl bir insan oğlu böyle birşey yapar. hiçmi içleri sızlamıyor.
yakın tarihte utanılması gereken en büyük olay.
akılsızlıktır. bunu yapan 8 kişi, ya da 9 bilemem. Fakat bu fikir bir kişi tarafından ortaya atılmıştır ve geri kalan 7 ya da 8 kişi "oha! süper fikir lan! davranın silahlara" demiştir, hiç birisi de "abi napıyoruz? olur mu olum öyle şey?" dememiştir. akılsızlık değil de nedir?
Kimi çok bilen çevrelerin koruculuğa bok atmak için sıkça üzerinde durduğu konudur. "Korucular da silah olmasa o insanlar ölmezdi!" şeklinde konuşmalar sıkça duyulmaktadır.Ama bu insanlar maalesef o kadar öküzdür ki bölgedeki silah ticareti hakkında hiçbir fikri olmadan konuşmaya devam ederler.Bakın güzel kardeşlerim,bugün K.Iraktaki pazarlarda kalaşnikofu da bkcyi de RPG-7 yi de alabilirsiniz.Çok mu para zannediyorsunuz?Hayır!Bir AK-47 yi 10 dolara çok rahat alabilirsiniz. Yani anlatmak istediğim nedir?Devletin silah vermesine ihtiyacı yok o adamların.
Diğer husus ta korucuların yaptıkları.Evet bazı korucular PKKya yardım etmiş istihbarat sağlamıştır,kötü işler yapmıştır.Ama bu tür adamlar nerede yok ki?Sırf böyle adamlar var diye,bu ülke için canını feda eden vatansever Türk aşiretlerinin korucularını nasıl suçlayabilirsiniz?Ya da korucular bölgeden çekildikten sonra köylerde dökülecek masum kanı karşısında ne hesap verebilirsiniz?işkembeden sallamaya devam.DTP ile aynı görüşlerin paylaşılması bir bşaka güzel,bir başka komik.
Hayat Televizyonu'nda önceki gece yayımlanan Masaüstü programında, Mardin'de yaşanan katliam ve koruculuk sistemi ele alındı. Prof. Dr. Neşe Özgen, köyde yaşayan ÇelebilerinAKP Mardin Milletvekili Süleyman Çelebi'nin ailesi olduğunu söyledi. Programa Almanya'dan bağlanan Halef Koyun da yine Milletvekilinin ailesinin Mardin'in idil ilçesindeki köylerinden kendileri çıkarttıklarını anlattı. Koyun önemli iddialarda bulunarak, Çelebi ailesinin kendilerinden rüşvet istediğini de ileri sürdü.
SHOW TV ANAHABER MUHABiRi HEM DE KADIN ELiNE MiKROFONU ALMIŞ KÜÇÜCÜK ANNESi ÖLMÜŞ 4-5 YAŞLARINDA KIZ ÇOCUĞUNA SORUYOR. ANNEN SAÇLARINI ÖRERMiYDi ÖYLEMi ÖRERDi BÖYLE Mi ÖRERDi ŞiMDi SAÇINI KiM ÖRECEK. BU KONUDA YORUM DAHi YAPMAK iSTEMiYORUM. BiR ÜLKEDE MEDYA BU KADRA MI AŞŞAĞILIK OLABiLiR. ÜSTELiK BU MUHABiR BiR KADIN BELKi DE ANNE 4 YAŞINDA KIZ ÇOCUĞU ÜZERiNDEN DUYGU SÖMÜRÜSÜYLE RAiTiNG YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR. O ÇOCUĞUN KEŞKE AKLINA GELSE DE SiZE ANNE DiYEYiM BUNDAN SONRA SAÇIMI SiZ ÖRÜN DESEYDi MiLYONLARIN KARŞISINDA BAKALIM DUYARSIZ MUHABiR HANIM NASIL TEPKi VERiRDi. ÇOK AMA ÇOK AYIP KANIM DONDU.
Mazıdağı'nın Bilge köyündeki katliamın arkasından gerçekler ortaya çıktıkça vahşetin boyutlarının nerelere uzandığı da gözler önüne seriliyor.
Yetkili makamlar; 'töre ve gelenek'e sarılıyor. Ve devletin bölgede yarattığı ortamı, koruculuk sistemini ve idarenin uygulamalarını temize çıkarma dışında bir kaygı gütmüyorlar. Töre ve geleneği yücelten, töre ve geleneğe sarılarak töre ve geleneğin temsilcilerini, bölge halkını, vekilleri gibi gösterip Meclis'e taşıyarak, sanki onlar töre ve geleneğin temsilcileri değilmiş gibi davranıyorlar.
Bilge köyü katliamında elbette töreden, gelenekten, ağalık aşiret sisteminden cehalete birçok neden sayılabilir, ama bu nedenlerin merkezine koruculuk sistemi konmadan bu vahşi katliam açıklanamaz.
Belki işin daha da kötüsü yetkililer, bu cinayete yol açan etkenleri ortadan kaldırmanın çözümü olarak 'kız çocuklarıyla erkek çocukların ayrı okullarda okutulması'nı öne sürüyorlar!
Devletin Mardin valisi, bunu açıkça televizyon ekranlarından ilan etti. Çünkü; töre gereği bölgede aileler, kızların ve erkeklerin bir arada okuduğu okula kız çocukları göndermek istemedikleri için kızlar cahil kalıyormuş; bu cahillik nedeniyle, 'cahil anne' çocukları iyi yetiştiremediği için çocuklar da sonunda 44 kişiyi katledecek caniler olarak yetişiyormuş!
Bu gerçeği çok önceden saptayan valimiz, kız okulları ve kız yurtları açmak için hayır sahibi zenginleri ve 'sivil toplum kuruluşları'nı Mardin'e çağırıyor!
koruculuk sisteminin tartışılmasına neden olan ve bazı korucuların ardından protesto amacıyla silah bıraktığı üzücü olay.
MARDiN'in Bilge köyünde 44 kişinin hayatına mal olan katliam, 'koruculuk sistemi'ni tartışmaya açtı. 1995 yılında TBMM'nin talebi üzerine bölgede koruculuk hakkında araştırma yapan Prof. Dr. Mehmet Ruhi Köse, katliamın sosyolojik yönünü değerlendirdi.
Van Yüzüncü Yıl ÜniversitesiSosyoloji Bölüm Başkanı Köse, devletin yanlış politikaları yaşama geçirdiğine dikkat çekti. Köse, 'Bu, normal demokratik bir devlette olmaması gereken bir uygulamadır' diye konuştu.
Koruculuk sistemi içerisine giren bireyin, toplumla diyalogunun kesilmesiyle sorunlar yaşayabileceğini belirten Köse, 'Mardin'deki katliam çok karmaşık bir olay. Bu olayın birçok nedeni olabilir. Nedenlerden biri sosyal ve psikolojiktir. Dışlanmışlığın ve yalıtılmışlığın dışa vurumudur' dedi. Ruhi Köse, çözüm için koruculuk sisteminin bilimsel bir şekilde lağvedilip, korucuların aileleriyle birlikte rehabilite edilmesi gerektiğini söyledi.
250 kişinin eline silah verilip korucu yapılmasının bir mantığı olmağına ve bu sistemin artık bir izahı bulunmadığına işaret eden Köse, 'Mardin’de yaşanan olayın ardından yine birilerine silah verip korucu yapmak anlaşılır bir şey değil' dedi.
öldürenlerde çocuktular bir zamanlar. illaki iyiliği eğitimle mi verirsin? akılları iradeleri yokmu bunların? sonuçta kürt milleti ne ederse yine kendine eder bu mantaliteyle giderse. pek acınacak olay değildir özüne indirildiği zaman. yetim kalan çocuklarında beraber büyüyeceği nefret tohumları yüzyıllardır vardı bu ülkede. din töre adet gelenek ... anladık o kadarını da. merhamet, insanlık ve vicdan töreyle mi büyür sadece öğretilebilir mi? hayır insanın içinde olacak kardeşim. ülkenin doğusunda bu merhametsizlik bugünün çocukları yarının büyükleri ile beraber yaşamaya devam eder. akıllanmaz bu millet. vicdansızlık genetik midir nedir?
aslında acımadım dersem yalan olmaz. olan zavallı imama ve ailesine olmuştur. bu olayda beni en üzen imamın babasının sözleri oldu.öldüğünü bildiğim halde kandırıyorum kendimi, diyordu. en can alacak yönü budur. gerisi hava civa.
hepsine allah rahmet eylesin.
ülkemizin doğu'sunda sıkça görülen bir hadise. sıkça derken tabii sayı her zaman bu kadar fazla olmuyor; çoğu zaman 3'er 5'er gidiyorlar.
"caniler", "insanlıktan nasibini almamışlar" gibi sözler sarf ederek de olayı trajik hale getirmenin bir alemi yok. ne bekliyorsunuz ki? o coğrafyada yaşayan insanların kültürü bu! daha dün aynı yerin biraz uzağındaki bir kasabada yine birini öldürmüşler, olay kan davasına dönüşmüş. hem de s.kindirik bir hindi telef oldu diye. bu acayiplikler üzerine de kimse birileri için başkalarından saygı, sevgi göstermesini beklemesin. adamların daha kendilerine saygıları, sevgileri, acımaları yok...
özetle: bazılarını istediğin kadar eğit, para ver, altyapı-üstyapı her şeyi önüne ser; ama nafiledir. yaradılışları böyledir, dünyanını sonuna kadar da böyle kalacaklardır!
bizim siyasetçilerde, orduda, poliste de iş yok. ne uğraşıyorsunuz yıllardır pkk savaşamcağım diye. sorunlu olan bölgelerde sok aralarına kan davası, namus, karı-kız çekişmesini yesinler birbirlerini en temizinden.
edit: imam'ın günahı neydi? gencecik çocuk ankara'dan çıkmış, oraya devlet adına din hizmeti vermeye gitmiş. gitmiş ama kimler için? daha birbirlerine saygısı bile olmayan, sevgisiz, kan güden kişiler için.
