4 luni 3 saptamani si 2 zile

    33.
  1. --spoiler--
    doktora acayip tav oldum. arkadaşının kürtajına para yetmediği için son çare olarak doktorla yattıktan sonra direkt lavaboya gittiği sahne sanırım her şeyi anlatıyor. filmi izlerken çok üşüdüm. romanya'nın o acımasız soğukluğu üzerime geldi.

    iki üniversiteli kızın gözünden doğu bloğu manzaraları. rumenceye sempati duyarsınız. cannes'da ödül aldı zaten...

    progresif ve bir o kadar da depresif...
    --spoiler--
    5 ...
  2. 28.
  3. kürtajı yapan arkadaşa cephe aldırtan filmdir. bu da bu arkadaşın rolünün hakkını fazlasıyla verdiğini gösteriyor. biz de ne oranda kafa atma isteği oluşturduysa o denli iyi bir oyunculuk söz konusu yani.
    tek sorun kafamda, şu malum masa sahnesinin kasıtlı uzun tutulması. analizi izleyici satıraralarında da rahatça yapabilir. yönetmen burada biraz fazlaca kaygılı. masada o taşralı bu kentli haha diye gülünüyor sınıfsal göndermelerden öte esas kızımızın o an kafasının arkadaşında oluşu iyi verilmiş. ben burdayım ama mına koyayım ortamın hesabı.ee bu da çok doğal bazen olur ya kafan başka yerdedir sen gerekliliği tartışılır diyalogların arasında bir yerdesindir bu insana çok batar o an. bu o anki psikolojinin hatunun kafasından geçirdiğinin diyalogsuz izahı olmuş. kafasından geçeni okumuş kadar olduk.
    o anlık batan psikoloji olgusunun verilişi tamam masa diyalogunun uzunluğu az biraz sıkar.
    ha bu arada sigara içmiyorum ama bir kent bulsam yakardım film de. çatır çatır. bulmak zor ortam gereği lakin içince zorluğu kalmaz onun. kafan dağılır, rahatlar filmin karelerini tekrardan düşünmeye başlarsın.
    3 ...
  4. 18.
  5. romanya, komünizm, yasaklar, mecburiyetler, yasakların delinişi, bedeller, vs...
    bunlar herkesin malumu.

    ama bence başka bir şeyi daha anlatıyor film; kadın olmayı...

    doğanın ve düzenin, fiziksel ve ruhsal olarak kadını ne kadar bağladığını, bu bağlar yüzünden kadının hiçbir zaman çekip gitme lüksünün olmamasını, hayattaki tüm zorlukların tam ortasında olup, çoğu zaman tek başına bu zorluklarla baş etme zorunluluğunu, çaresizliğini, çareler yaratma uğraşını, bir kadının fedakarlığının sınırlarını ya da sınırsızlığını...

    erkek mantığıyla ve gücüyle yönetilen bir dünyada kadınların ordan oraya sürüklenişini... her şeye rağmen ayakta kalma çabasını...

    not: son zamanlarda mide bulandırıcı şeyler yaşamış/görmüş/duymuşsanız ve hala etkisindeyseniz, bu filmi izledikten sonra bir kez daha kusabilirsiniz.
    4 ...
  6. 2.
  7. 1.
  8. 60. cannes film festivalinde altın palmiyeyi kazanmış film.
    3 ...
  9. 4.
  10. 5.
  11. filmekimi 2007 de gosterilecek filmler arasındaymıs.
    2 ...
  12. 3.
  13. komunizm döneminde kürtaj yaptırmak konulu, romen sinemasının rönesans'ı.
    2 ...
  14. 38.
  15. bugüne kadar çekilmiş en iyi kadın filmlerinden biri. baştan sona doğal ve gerçek. hep tamam şimdi kesin bir şey olacak diye sonuna kadar gerilidim ama pat diye bitti film.
    2 ...
  16. 9.
  17. 2007 cannes film festivali 'nde altın palmiye alan, yönetmenliğini cristian mungiu'nun yaptığı romen filmi. film; 1987 romanya'sı eşliğinde iki genç kızın bir gününü bize anlatmaktadır. bu kızlardan biri istenmeyen bir gebelik sürmektedir ve bu sebepten ötürü kürtaja başvurmaktadır. lakin gebeliği üçüncü ayın üzerindedir ve bu kalkıştığı iş illegal bir yoldur. öteki karakter ise arkadaşına yardımcı olmaya çalışan bir kızdır. konu kabaca böyle özetlenebilir.
    yönetmen gerçektende izleyenlerini zaman zaman sinir harbine sokan, rahatsız eden, koltuklara mıhlayan bir film ortaya koymuş. filmin bu derece izleyenleri etkilemesinin nedenleri altında en başta hikayenin gerçekliği, ardından yönetmenin mükemmel kamera kullanımı yatar bana göre. bunun dışında oyunculuklar da sağlamdır tabi. başroldeki anamaria marinca iyi iş çıkarmış. lakin ondan da iyi performans çıkaran bir vardır ki, oyunculuğuna şapka çıkartmaktayımdır. filmde doktor rolünü oynayan oyuncunun performansı gerçekten filmin bu denli etkiliyici olmasının ana sebeplerindendir. bu noktadan sonra yazacaklarım fena halde spoiler barındırmaktadır, bilginize sunulur.

    --spoiler--
    hikayenin ana kahramanı otilia çok güzel yansıtılmış. bu konuda yönetmen gerçekten çok başarılı. özellikle tecavüze uğramış, arkadaşını kürtajlı halde bırakıp sevgilisinin ricası üzerine gittiği otilia'nın o yemekteki hali hala gözümün önünden gitmiyor. yönetmen bu sahneyi oldukça uzun tutmuş. siz dakikalar boyunca tek bir kamera açısından otilia'yı izlersiniz. onun o sıradaki sıkıntısına, çaresizliğine ortak olursunuz. sanki aynı masadan ona bakmakta gibi hissedersiniz kendinizi. ve bir an gelir boğulursunuz, o masadan hızla kalkıp uzaklaşmak isteği doğar içinizde. işte tam bu noktada yönetmenin başarısı söz konusu. izleyenleri tamamen filmin içinde tutmayı başarıyor. filmin belkide en güzel sahnelerinden biri bana göre o otel odasında doktorun kürtaj öncesi konuşmasıydı. filmin bu sahnesi sağlam diyaloglar barındırmakta. çok gerçek, çok acı gelir size o konuşmaların tümü. bunun dışında kürtaj sonrası eve geldiğinde banyoda yerde duran fetusa bakan otilia'nın ifadeside sanırım uzun süre unutulacak cinsten değil. filmin sonunda masaya gelen o "et" yemeği ve film karakterleriyle birlikte izleyenlerinde o tabağa bakışları her şeyi özetler nitelikte. yönetmen istediğini yapmıştır, anlatmak istediğini anlatmıştır.
    --spoiler--

    kısacası film; çok gerçek, çok iç acıtan bir yapım. lakin tüm bu hissettirdiği rahatsızlığa rağmen iki saat boyunca tek bir an bile duygu sömürüsü yapmayan filmdir. bu da bence çok önemli bir noktadır. gidip izlenilmesi gerektiğini düşündüğüm iyi bir cristian mungiu filmi.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük