komunizm in ne kadar beyinsiz bir sistem oldugunu anlatan rezil bir film. eger gercekten cok begenen varsa kizin otel resepsiyonunda gordugu muameleyi romanya nin devlet kurumlarinda hala gidip gorebilir.
oldukça başarılı bir film. hatta şöyle söyleyebilirim: izlerken bu kadar sıkıldığım ama aynı ölçüde de beğendiğim başka film pek hatırlamıyorum.
biz erkekler yaşımız ilerledikçe kadın olmanın zorluğunu anca anlayabiliyoruz o da görece. üstüne bir de dönem ve rejim şartlarını da ekleyince içim iyiden iyiye üşüdü. şayet ders çıkacaksa bu filmden kendimize, işte bunu yapmalıyız. koyabildiğimiz kadar kadınların yerine koymalıyız kendimizi. bu saçmasalak "erkek" ayarlarını bir kenara itmeliyiz.
kürtajı yapan arkadaşa cephe aldırtan filmdir. bu da bu arkadaşın rolünün hakkını fazlasıyla verdiğini gösteriyor. biz de ne oranda kafa atma isteği oluşturduysa o denli iyi bir oyunculuk söz konusu yani.
tek sorun kafamda, şu malum masa sahnesinin kasıtlı uzun tutulması. analizi izleyici satıraralarında da rahatça yapabilir. yönetmen burada biraz fazlaca kaygılı. masada o taşralı bu kentli haha diye gülünüyor sınıfsal göndermelerden öte esas kızımızın o an kafasının arkadaşında oluşu iyi verilmiş. ben burdayım ama mına koyayım ortamın hesabı.ee bu da çok doğal bazen olur ya kafan başka yerdedir sen gerekliliği tartışılır diyalogların arasında bir yerdesindir bu insana çok batar o an. bu o anki psikolojinin hatunun kafasından geçirdiğinin diyalogsuz izahı olmuş. kafasından geçeni okumuş kadar olduk.
o anlık batan psikoloji olgusunun verilişi tamam masa diyalogunun uzunluğu az biraz sıkar.
ha bu arada sigara içmiyorum ama bir kent bulsam yakardım film de. çatır çatır. bulmak zor ortam gereği lakin içince zorluğu kalmaz onun. kafan dağılır, rahatlar filmin karelerini tekrardan düşünmeye başlarsın.
Yönetmenliğini Cristian Mungiu nun yaptığı bağımsız sinema olarak 60.cannes film festivalinde altın palmiye almış bir film. Film başlar başlamaz insanı geriyor.Gabitanın ulan kendi işini kendin hallet diyesi geliyor bu kadar içine kapanık pasif oluşu sinirleri bozuyor. Herşey otilla ya bağlı otel bulmak, para bulmak, kürtajda kıza yardım etmek hepsi kıza kalmış ne kadar dostane bi yaklaşım olsada epey vurucu. baskıcı kominizm rejminde kürtajın yasak olması ve bazı bağnaz yalancı insanların bu korkunç durumu kullanmak istemesi kadar adice bi sahneye yer vermiş sert bir mesajı vardır bana göre yönetmenin. ayrıca otillanın sevgilisin evinde ailesiyle yediği yemek çok uzundur anlatmak istedikleri de olsa yönetmenin gereksiz yere uzatılmıştır. Kızın o sıkıntısı bana o kadar yansımıştır ki kalk git masadan al çantanı çık dışarı diye bağırdım o kadar sıktı beni bu kızcağız. hala kalkmaması deli etti hatta beni. Ve en son olarak otilla nın bebeği yok etme sahnesinde o nefes alıp verişler kızın ömründen ömür gitmiş hali o heycanı izleyenede yansıtmıştır. Sonuç olarak film güzeldir ama gerim gerimde germiştir.
komünizmi farklı bir açıdan eleştiren film. aslında sadece komünizmi demek yanlış olur. filmin bi' mesaj kaygısı asla yok. aynı olguyu "dinler" üzerinde de kullanılabilirdi. en nihayetinde dinlerde kürtaj'a karşı. filmin asıl anlatmak istediği romanya'daki komünizmden çok iki arkadaşın 1 gün içinde yaşadığı olaylar. bu kadar sabit ve basit. filmi gereksiz yerlere çekmeye gerek yok. ama tabii ki dönemin şatlarına eleştirel bi' bakış var, sadece konusu o değil.
1987'de Romanya'da 2 kız öğrencinin başından geçen kürtaj konulu film. sahneleri oldukça durgun. kamera açıları tamamiyle diyaloglara odaklanmış durumda. oyuncuların yetenekleri son derece ön planda.
insanların sosyal ve hukuksal açıdan yaşadığı onlarca engele rağmen, yaşam savaşlarını gözler önüne seriyor. film, hayatın ne kadar pazarlığa açık ve acımasız olduğunu, insanların ne kadar fedakar ve aynı zamanda aptal olabileceğini olağanca çıplaklığıyla yaşatıyor insana.
film ilişkiler için ise çok farklı açılara sahip;
para ve cinsellik için insan hayatını tehlikeye atabilecek bir doktor bozuntusuyla, sırf arkadaşını içine düştüğü beladan kurtarabilmek için birlikte olan kız, sevgilisine aynı durumda olsa ne yapacağını soruyor ve onu yargılıyor. kendi içinde bulunduğu durumu tartmadan karşısındaki insanı sorgulamayı ve infaz etmeyi kendisinde hak görüyor. hepimize bir yerlerden tanıdık gelebilecek bir davranış kanımca. eğlenmek için değil ama ibret almak için izlenebilinecek bir film.
--spoiler--
doktora acayip tav oldum. arkadaşının kürtajına para yetmediği için son çare olarak doktorla yattıktan sonra direkt lavaboya gittiği sahne sanırım her şeyi anlatıyor. filmi izlerken çok üşüdüm. romanya'nın o acımasız soğukluğu üzerime geldi.
iki üniversiteli kızın gözünden doğu bloğu manzaraları. rumenceye sempati duyarsınız. cannes'da ödül aldı zaten...
progresif ve bir o kadar da depresif...
--spoiler--
kürtaj tartışmalarının olduğu bu günlerde izlenilmesi gereken filmdir.
spoyler falan vermeye gerek yok.
ayrıca yılmaz güney in duvar filminde de canlı doğum sahnesi mevcuttur.
tabi am görmek için izlemeyin filme yazık olur.
doğallık fışkıran başarılı psikolojik film.
özellikle otilla'nın sevgilisinin evindeki yemek masası sahnesine bayıldım. insanların doğal oyunculukları takdire şayan.
IMBD ve metascore puanları bence biraz abartılı fakat benim gibi avrupa sinemasına ilgi duyanlar için zaman kaybı değil.Film "kürtaj yasağı" etrafında dönüyor,film genel olarak aynı mekanlarda ve aynı oyuncularla geçiyor fakat oyunculukların doğallığı ve gerçekçiliği filmin ağırlığını kurtarmış,ben özellikle Anamaria Marinca'nın oyunculuğu çok beğendim.Film genel olarak ağır işleyen bir film yani izlemeden önce sakın sürükleyici bir film beklemeyin genel olarak ağır ve tedirgin edici bir film fakat özellikle sonlara doğru heyecanlanıyor ve izleyeni geriyor.Filmin bazı sekansları bence gereğinden fazla uzun tutulmuş yani gereksiz yere sahne süreleri fazla fazla uzatılmış.Oyunculuk dışında filmin en dikkat çekici özelliği bence sinir bozucu bir film olması özellikle yemek sahnesi ve kürtaj için gelen adam gerçekten sinir bozucu hatta yemek sahnesinde artık ben bağıracaktım yeter artık diye yani film sinir bozuculuk bakımından başarılı.Filmin sonlarını da gerilerek ve heyecanlanarak izlediğimi söylemeliyim.Filmin yönetmenliği ve görüntü yönetmenliği gayet başarılı.Son olarak ağır ve herkese hitap etmeyen fakat avrupa sineması meraklıları için tavsiye edebileceğim bir film.
bugüne kadar çekilmiş en iyi kadın filmlerinden biri. baştan sona doğal ve gerçek. hep tamam şimdi kesin bir şey olacak diye sonuna kadar gerilidim ama pat diye bitti film.