nerede söylemiş? bir iftarda..yani oruç tutmuş..yani dinin bir emrini yerine getirmiş...benim bildiğim kadarıyla dinin bir başka emri de yalan söyleme dir..
ha bir de şu sözü vardı; yaratılanı yaradandan ötürü severiz...
bu adamın laflarına şaşırıyorum, sonrada şaşırdıgıma şaşırıyorum. her seferinde tamam top nokta artık daha fazla saçmalayamaz diyorum, sürekli kendini geliştiriyor. müslüman taklidi yapan akayı ne olacak.
düzeysiz, alçakça iftira.
bence bu yalana türkiye nin yüzde ellisi inanır, yok öyle şey olmaz insanlar o kadar da bakar kör olamazlar diyorsanız yerel seçimlerde akp oyları yüzde ellinin altına düşerse ben bu insanlrdan özür diler ve onlarla gurur duyarım.
mitinglerini halka değil seçmenine yapması gereken bir insanın verdiği, ciddiye alınmaması gereken beyanattır. bir kesimin, garip bir tutkuyla bağlı oldukları liderlerinin her söylediklerine inandıkları gibi buna da inanmaları engellenemez sondur. ama ayıptır, günahtır...
yalan yanlış bir beyanattır.
ya kardeşim insaf artık, gerçekten insaf. uzaydan mı geldin sen? Hadi seni geçtik, peki ya sana inanan örümcek beyinliler? bu fikrini de mi savunacaklar? ki eminim böyle düşünen milyonlar var bu ülkede.
O çocuklar sizin bizim komşumuz, okuldan mahalleden arkadaşımız, akrabamız, ustamız, dostumuz belki de, ama neticede bir candır. mesela Ethem le aynı mahallede oturuyoruz, kim olduğunun, neyi savunduğunun önemi yok ama gerçekten buraya bir ateş düştü ve ateş düştüğü yeri yaktı.
28 yaşında bir birey olarak, insanlık namına, ülkemin insanlarından utanacağım, ölsem aklıma gelmezdi. Sayenizde göğsümüzü geremiyoruz artık. Bravo size içimizdeki güzel duyguları bir bir yıktığınız için.
mağdur olmada sınırları zorlamaktır.
vay vatan düşmanları var. polise şiddet uyguladıkları yetmiyormuş gibi polis onları dövdüğünde dayağa dayanamayıp ölüyorlar!
anarşistler! kesin akp yi zor durumda bırakmak için öldüler!
akla seneler evvel okuldaki dayakçı şirret öğretmeni getiren açıklamadır.
dayağıyla ve küfürleriyle bilinen bir öğretmen vardı okulumuzda. en sonunda bir gün bir çocuğun kolunu kırmış döverken. ve davalık oluyor haliyle.
savunmasında "ben kırmadım, sadece kızdığım için sözlerimi kaldıramadı ve kendini duvardan duvara çarpmaya başladı, kolu o sırada kırılmıştır" diyor
.
başkalarını bilmem de o hocayı uzaktan yakından azıcık tanıyan biri bu ifadeye g*tüyle gülerdi ve güldü de.
burada da bunu görmek... demek ortak ifade suçlunun kendini aklamak için mağduru suçlamasıymış...
hukukçular buna ne diyor merak ediyorum. hoş, hukuk mu kaldı ya, neyse...