Porto'nun teknik adamı olarak ben sahaya çıksam ve maçı satmak istesem, ilerde basan, defansı çıkarmayan, orta sahayı ezen adamları oyundan alırdım. (örn:hulk)
Üst tura çıkmanın ve lig maçlarını düşünerek Porto'nun değişikliklerle gençlere şans tanıması, kart cezalı yada ceza sınırına gelmiş oyuncularla üst turlarda oynamak istememesi, beşiktaşa yaradı.
Buna rağmen, ülkemizde futbol-futbolcu olmadığı gerçeği bir kez daha suratımıza bir tokat gibi yapıştı. 70 milyon insan'dan 70 futbolcu çıkaramıyoruz.
hayır maç güzeldi o ayrı da, maça damgayı ilker yasin vurdu, yaşlandı artık normal diyeceğiz saçmalama potansiyeli için ama adam gençken de böyleydi,bir gs maçı boyunca tam bir devre prekazi'ye smoviç dedi bu adam, sonra yine yıllar önce bir lig maçında sarıyerin kalecisi müller sakat olduğu için yerine metin oynuyor demişti, oysa alman kaleci müller, türk vatandaşlığına geçip metin ismini alalı çok olmuştu.
bu maçta da eskiyi aratmadı sağolsun, mesela hulk'un geliştirdiği ataklara dikkat etmeliyiz dediğinde, porto lu oyuncu oyundan çıkalı on dakika olmuştu, bjk li ersan'a ısrarla ibrahim dedi, rakip guarin'e de ısrarla kendi isminden başka her ismi söyledi.ufaka tefek onlarca yanlış bilgi ve sunumu daha söylemiyorum yani.
ilker yasin'in yeni tabiri kafa darbesiyle tanıştığımız maçtır.
başka bir takım taraftarı olarak* nihat'ın golünde sevincimden havaya uçtum. beşiktaş grupta ne durumda, umut var mı, hiç bilgim yok ama, umarım bu beraberlik işlerine yarar.
ilker yasin in piç ettiği maçtır kendisi. hakeminde biraz biraz maçı katletmeye başladığı dakikalar yaşadık. hakan arıkan sağolsun 1-0 geriden başlatıyor bizi her defasında. ama ne olursa olsun ikinci yarı bizim için güzeldi.
keşke bobo'nun 35-40 metre aralığından çektiği şut girseydi dediğimiz bir maç oldu. bunun dışında gruptan çıkmayı büyük ihtimalle garantiledik ve çeyrek finale gidiyoruz.
peşin edit: gruptan çıktığımızda çeyrek finale kalmamış olacağımızı biliyorum. ben sonrası için konuşuyorum.
(bkz: ahanda buraya yazıyorum)
beşiktaş'ın avrupa macerasında bence önemli bir yeri olacak maçtır. puandan ziyade, lucescu dönemi haricinde pek gözlemleyemediğimiz deplasmanda karakterli futbol oynama yetisine erişmek üzeredir beşiktaş. herkes bu sarışın adamın kıymetini bilsin.
Porto'nun kasmadığı için, haftasonu Benfica maçı olmasına rağmen cezalı futbolcular hariç bildiğin as takımla maça çıktığı, kendini yerlerden yerlere attığı, ama yine de 1 puan aldığı maçtır; doğruya doğru.
nihat'ın golüne sevindiğim kadar, bobo'nun 45 metreden vurup direğe çarpan şutuna da bir o kadar çıldırdım. çıldırdım derken, sinirden değil, sevinçten değil... farklı bi duyguygu mnskym.