uzun zamandır uludağ sözlük gerek kalitesiz trolleri gerek sözde adil olduğunu iddia eden moderasyonlarıyla sözlüğün kalitesini düşürdüğü bir gerçek. biz uludağ sözlüğün gerçek yazarları olarak bu gidişata bir dur dememiz gerektiğine inanıyorum. nitekim daha öncede bu tarz protesto niteliği taşıyan eylemlerde bulunulmuş lakin sonuç alınamamıştı. benim önerim, bugünden itibaren sırf dikkat çekmek için manevi değerlerle dalga geçen,, hakaret boyutuna erişen konular açan organizmaların açtığı başlıklara yorum yapmayalım, prim vermeyelim. ve bugün 1 günlüğüne sözlükte gerçekten emek veren, kalemi sağlam tüm yazarlar paylaşım yapmasın, konu açmamasını öneriyorum.
unutmayın ki, sözlüğü sözlük yapan zall yada bir takım yetkiler verilince kendilerini özel yetenekler bahşedilmiş ve kendilerini tanrı gibi gören moderasyonun değil, burada emeği geçen herkesindir.
manevi değerleden kasıt; "kürt-türk ayırmadan kendi insanını sevebilme, farklı görüşlere saygı duyabilme, inancı ve dini türbanlı-açık-atesit diye sınıflandırıp aşağılamamak, israil, amerika gibi sözde dünya devi insan celladı ülkelere sempatizanlığı önleme, ata'ya, kültüre, ülke toprağına ve kişinin özeli olan bekarete dil uzatmama..." ve bunları destekleme ise; yani en büyük manevi değer olan "insanlık" ı destkleme ve saygı gösterme ise " ben de varım! " denilesi; değer verilesi ve kesinlikle desteklenesi kampanyadır.
destek vereceğim eylemdir. insanlar birbirlerinin inandığı veya taraftarı olduğu değerlere hayvani şekilde saldırmamalı ve birbirlerine gereksiz kin gütmemelidirler.
sonuçta kimse kimsenin fikrini burda köpek gibi kavga ederek değiştiremez, fikirler düzeyli yazılsın.
önce maneviyat nedir onun belirlenmesi gerektiğini düşündüren eylemdir. eğer dini konulardan bahsedeceksek, her türlü dine ya da dinsizliğe de saygı gösterilmelidir. manevi değerlere saygı gösterilsin diyen insanlar bunu kabul edip etmeyeceği önemli bir sorundur. maalesef ben ben kabul edeceklerini düşünmemekteyim çünkü bu ülkede maneviyat deyince her zaman islam dini ve genel-geçer ama saçma da olsa yılların getirdiği alıştırılmışlıkla insanlara dayatılan ahlak kuralları anlaşılıyor. bu nedenle dinime küfreden müslüman olsa diyorum.
sözlük üzerinden yürütülmeye çalışılacak demokratik eylem. öte yandan bu söz konusu manevi değerler, kimin ya da kimlerin manevi değerleri olacak bu düşündürür.
ben manevi değerlere saygı diye bir şeye inanmıyorum. kimse kendisinden başka birinin manevi değerine saygı duymaz, duyması gerektiğine de inanmıyorum.
öncelikle şu var ki, hangi manevi değerlerden bahsediyoruz burada? vatan mı, bağımsızlık mı, millet mi, şehit kanı mı? peki savunurken (savunan insanın ağzıyla) ayrılıkçı terörün manevi değerleri de saygı görecek mi? bayraksa orada da bayrak var, yine onların deyimiyle onların da kurtarmaya çalıştıkları bir "vatan"ları var, o "vatan" için ölmüş "şehit"leri var. birbirini düşman gören, birbirinin vatanı vatan, bayrağını bayrak kabul etmeyen iki gruptan herhangi birinin üyesi manevi değerlere saygıdan bahsedebilir mi?
ya da bahsedilen maneviyat din mi? kafir olarak addettiğin, düpedüz cehennemlik gördüğün birinin mi manevi değerlerine saygı duyacaksın? ya da inanmadığın bir tanrıya mı saygı duyacaksın? al bak, ne demekmiş saygı?
değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram (tdk)
şimdi ben müslümansam neden saygı duyayım baba, oğul ya da kutsal ruha? buna saygı duymamak gerektiğini kabul ediyoruz, ama karşı taraftan kayıtsız şartsız saygı bekliyoruz. bir budist neden saygı duysun ki allah' a? inanmıyor. inanmadığı birine, kutsallığını kabul etmediği, üstün ya da değerli görmediği birine neden saygı duysun? (bunların hepsi saygının tanımında var)
başkasının değerlerine saygı duymak diye bir şey yok, kendimizi kandırmayalım. herkes benim değerlerime saygı duysun isteği var, öyle de bir dünya yok zaten.
özetle, gereksiz ve samimiyetten yoksun bulduğum bir eylemdir.
not: ha, bu demek değildir ki ben benim gibi düşünmeyen yaşamasın diyorum. sadece ben neden farklı görüşlere "saygı" duyayım ki? birlikte yaşarız, yeri gelir birbirimize tahammül ederiz (çünkü nasıl yeri geldiğinde onlar benim sabrımı zorluyorsa ben de onlarınkini zorluyorum), gün olur ben o görüşlerin yaşayabilmesi için belki de destekçilerinden çok savaş veririm. saygı duymamak demek nefret etmek, yok etmeye çalışmak, aşağılamak için yanıp tutuşmak değildir.
burada her yazar düşüncelerini özgürce ifade etme hakkına sahiptir, manevi değerlerden kastım, her bireyin inandığı, sevfiği, saygı duymakta olduğu değerlerin tümünü kapsamaktadır. biz inanıyoruzki uludağ sözlüğün gerçek yazarları, burada bulunan herkesin görüşüne, düşüncesine, duygularına, inançlarına, fikirlerine saygı duymaktadır. işte bu sebeble sözlüğümüzde bazı kesim kendini bilmez organizmalardan kurtulmak adına böyle bir eylemin başlanması ve devam ettirilmesi düşüncesindeyim. evet ben tek başıma burada etkili olamam, ancak hep birlikte olursak gereken değişikliği birlikte sağlamış oluruz.