kağıt üstünde endüstriyel futbola karşı oynanan bu maçtan sonra adana demirspor yönetimi bilet gelirlerinin hayal kırıklığı yarattığından dem vurmuştur. çok üzgün olduklarını vurgulamıştır, o zaman "sizin endüstriyel futbolun tanımına en baştan bakmanızda fayda var" derim kendilerine.
türkiyede gerçek manada kesinlikle solcu bir tribün veya grubu yoktur . sadece bireysel solcular tribünde olabilir . ki beşiktaşlıyım ve buna çarşı da dahil . dolayısıyla bu maça iki solcu takım ve ya taraftar buluşması demek saçmalıktan başka bişey değil .
adana'da olduğum halde gidemediğim, bunun için de kahrolduğum maç. lakin sonradan çukurova tv'den izlediğim kadarıyla beni üzmüştür de maçtan önceki görüntüler. sol görüşlü olup bunda fanatizme karşı olan biri olmama rağmen, aytaç durağın şimşekler grubu tarafından tribünlere çağırılmasına gerçekten anlam veremiyorum. herhalde, aytaç durak bize transferler yap bizi destekle demek içindi, bu kadarını anlıyorum ama iki tane kelimenin tam anlamıyla "sol kalesi"nin maçında aytaç durak gibi bir adamın tribünlere çağrılması gerçekten hiç hoş bi görüntü değildi, zira kendisinin bir çok yolsuzluğa adı karışmış -tabi hiç suçlu bulunmamış olması ayrı bir gerçek- olmasının yanında adana'ya yaptığı iyiliklerin kötülüklerden fazla olmadığını ordaki insanların çoğu da benim gibi düşünüyordu bence. adana demirspor gibi bir işçi takımının taraftarına yakışmadı diyorum daha da fazla ilerlemiyorum hem şimşekler grubuna olan saygım hem de mavi-lacivert renklere olan aşkımdan dolayı. bir de kendimi acaba aytaç durak'ın boynunda gördüğüm adana demirspor-livorno atkılarından ads storelarda satılıyor mudur acaba sorusunu kendime sormaktan alıkoyamamakla birlikte bana yanıtı verecek hemşerilerimi dört gözle beklediğimi söylemek boynumun borcudur, teşekkürler efenim.
maç ile ilgili tanımım; sosyalist tribünlere sahip bir takım* ile sol tribün muhabbeti ile rant sağlayan tribünlere sahip takımın* karşı karşıya geldiği karşılaşmadır.
Livorno hakkında söylenecek çok bir şey yok zaten. duruşları, taraftarı, tribünleri hakikaten sağlam ve özeldir. O yüzden götünün boku ile livorno'nun türkiye'ye uçak ile gelişini iğneleyen sığlara gülüp geçiniz. yok otobüs ile gelirler, sokak kebapçısında karınlarını doyursalardı çok sağlam sosyalistler, hadi peşlerinden gidelim mi diyecektin? hayır embesillğe devam edecektin eee sokakta kebap yemişler, solcu mu bunlar diye yine kendi götüne güldürecektin. Zaten az sayıda gelen livorno taraftarını gördük tribüncü insanlar alayı. bir kaç fotoğraf çekildik o da bize güzel oldu.*
ads hakkında ise söyleyeceklerim var. Söyleyeceklerimi kimse ciddiye almak zorunda değil zaten. isteyen karşılık verir konuşuruz o da sorun değil. Öncelikle şunları söyleyeyim adana'da yaşıyorum ve tribünler ile çok uzun zamandır ilgileniyorum. zaten galatasaray tribünlerinde öyle ya da böyle uzun süre kendimizce koşturmuşluğumuz vardır. ayrıca sol grup atkı koleksiyonu yapiyorum uzun zamandır. o yüzden evrensel olarak sol tribünleri takip ediyorum ki yaşadığım şehir de solcu olduğunu söyleyen bir tribün varsa takip etmemek aptallıktır. her neyse işte...
adana demirspor taraftarı solcu, sosyalist, komünist falan değildir. Evet içlerinde sol görüşlü insanlar vardır. Çünkü tribünün büyük bölümü adana'da siyasetin hüküm sürdüğü mahallenin çocuklarından oluşuyor. Ama Genel duruş olarak demirspor tribünlerinin sol ile uzaktan yakından alakası yoktur. Tamamen rant ve çıkar amaçlıdır. livorno gibi yıllardır takip ettiğim, hayranı olduğum, maçını izlemek üzere italya'ya gitmeyi bile düşündüğüm bir takımı yaşadığım şehire getirdikleri için teşekkür ederim sorun değil ama siyaset olarak rezildirler kendileri. Zaten maçta bunu kanıtladılar.
sol tribünlere karaborsa illetine karşılardır. karaborsa'yı kendileri yapmaz. karaborsa yapanları linç etmeleriyle bilinirler ki marsilya maçlarında çok defa yaşandı bu. demirspor'da ise tamamen rant/çıkar kavgaları ön plandadır. zaten bu kavgalardan dolayı tribün büyükleri bölündü ve ayrı bir dernek daha kuruldu. tek sebebi; rant ve çıkar.
Ads yönetimi mhp'li insanlardır ki "onursal başkan" olarak nitelendirdikleri aytaç durak koyu bir faşisttir, gericidir, hortumcudur. Yani livorno maçını eğer ki demirspor'un borçları olmasaydı izlemek imkansız olacaktı. 20 tl'den satılan atkılar, 10 tl maraton biletleri, diğer ürünler derken takım çok büyük para kazandı. Zaten amaç buydu yani popüler bir takımı adana'ya getirerek para kazanmak.
Maça gelelim; çav bella'nın melodisi haricinde sol bir beste kimse göremedi sanırım. heh bir de forza livorno tezahüratı. başka bir şey yoktu... yok tribünler che posterleri asmışlardı derseniz ads tribünlerinin sol'dan tek anladığı che logolu t-shirt, pankarttır derim.
Sonracığıma livorno ile eş değer tribünleri saçmalığı... ulan buna çok gülüyorum işte. Bir basit örnek; livorno tribünleri italya'nın gerici başbakanı için yaptığı olumsuz besteler ve tezahüratlar sebebiyle büyük cezalar yemiş, polis baskısına fazlaca kalmıştır. zaten türkiye'ye gelen livorno tribüncülerinin hepsi tribün grubu elemanlarıydı ve stada girişleri italya'da yasaklanmıştı. peki eş değerli demirspor tribünleri ne yaptı? adana'nın yıllardır kanını emmiş olan, bütün belediye'yi hemşerileri/köylüleri ile dolduran, faşist olduğu açıkca bilinen mhp'li bir başkan için dakikalarca tempo tuttu, utanmadan "büyük başkan" diye bağırdı. bu mu lan sol tribün?
bitti mi peki bu rezillik ile hayır bitmedi.
maçın başından bu yana forzalivorno.org üyelerinin bulunduğu bölümde asılı olan "gülere zere ölmesin" yazılı pankart kale arkasına doğru ilerleyince özel güvenlik ve çevik kuvvet saldırısı ile karşılaştı. herkes söz de solcu demirspor taraftarı'nın polisi protesto etmesini beklerken bu solcular "vur vur vur" diye polis lehine tempo tutmaya, alakasız şekilde "kahrolsun pkk" diye bağırmaya, pankartın açıldığı yer için "köşe dışarı" şeklinde tezahüratlar yaptı. maçı maraton tribününden takip eden bizler şaşırmıyoruz ancak şehir dışından gelen arkadaşlar pek bir şaşırdı. hoş barva ile birlikte "faşistlere" edebileceğimiz küfürleri bağırarak ettik ama önemli olan tribünün genel duruşudur.
bir şeyleri bilmeden klavye başında ads solcudur, sosyalisttir, devrimcidir muhabbeti yapanlara diyorum ki; sosyalizm gelecek gelecek sosyalizm" - "güler zere ölmesin" şeklinde açılan 2 pankartı "kahrolsun pkk" şeklinde yuhalayıp, "çevik kuvvete "vur vur vur" şeklinde tempo tutan, mhp'li bir belediye başkanını alkışlayarak, tribünlere çağıran bir tribün ne kadar sol" ile alakalıdır iyice düşünüp öyle yazın olur mu?
maç öncesi kuzey kale arkası girişinin bulunduğu sokakta atılan sloganlar, sağımda solumda bulunan bayraklar, tribünlerde geçit yaptırılan küba- che- filistin- orak çekiç parçalı bayrak, yakılan meşaleler, maratonda yer alan pankartlar, tezahüratların şova dönüşmesi, yangınımızı söndürmeye çalışan itfaiyenin sulama şovu vs. ile güzel bir hayaldi, geldi, yaşadık ve geçti.. güney kale arkasında yaşanan arbedeyi önce anlayamadık, içeri giren özel güvenlik aralarında kayboluyordu, demirspor tribünlerinin her yerde sadık eşlikçisi olan çevik kuvvet müdahale ederken atılan sloganlardan başka bir olay var sandık, sonradan öğrendik " güler zere' ye özgürlük" yazdığını. bu arada maç da fena değildi, bir kaç pozisyon haricinde takımlar fazla zorlamadılar.
tribünde devrimi gerçekleştirmiştir ads taraftarları. futbolda herşeyin maç sonucundan ibaret olmadığı gerçeğini gözler önüne sermişlerdir. aslında her kulübün kendine yakın hissettiği başka bir kulüple ve taraftarlaıyla böle organizasyonlara girmesi gerekiyor. bugün gördük ki, futbol şov olunca daha bir zevkli oluyor. 0-0 biten maç veya oynanan futbol kimsenin umrunda değil. herkes maç anındaki marşları, meşaleleri, stadyumdaki özgürce düşünceleri dile getirmeyi konuşuyor. gol olmuş yada olmamış, neye yarar; kardeşlik, barış vardı bugün sahada. ileride livornolu taraftarlarda ads yi ağırlarsa, bu muhabbetin tadına doyum olmaz.
kapalı tribünün biletlerinin de 15 liradan satıldığı bir izmirli olarak keşke televizyonda yayınlansaydı da bu şöleni izleyebilseydik dediğim dostluk maçı.
Bilet Fiyatlarının nedense girilmediği spor karşılaşması... Maraton 10 Liradan, kale arkası 5 liradan satıldı... Biz diğerlerine bakmadık tabii ki...
Maçtan önce Aytaç Durak da şovunu yaptı, yeri geldi Adanalı işadamları da... Şimdi merak etmeden duramıyorum, taraftardan değil de işadamlarından geçinen, o sayede ayakta duran bu takımı gerçekten Ultra-Mega Devrimci mi sandı Livorno? Şöyle ki, lise yıllarımdan biliyorum, bir genç arkası olsun diye ya Ülkü ocaklarına giderdi ya da Şimşeklere kapağı atmaya çalışırdı, çoğunluğu da hem ülkü ocaklarında zaman geçirip hem de şimşeklerden olurdu...
Bu takım ne ara Devrimci oldu... Şaşırdım...
Hele Kasım Gülek'te, gayet Militarist bir şekilde Fonda Türk bayrağı olan, bir asker imajının üzerine Allahına Kurban yazılan büyük pankart hala duruyorken...
Yapmayın arkadaşlar, ne Çarşı, ne Şimşekler size Kürt Açılımı vermez, Devrim yolunda savaşmaz... Onlar beleş bilet biraz da aksiyon peşinde, daha ötesini düşünmeye kafaları basmaz...
Edit: Haa acemiliği şuradan bilin, stada sağ kolunu kaldıran bir pankart bile asıyorlardı... Töbe ya rabbim, bunlar mı la devrimci?
haber almakta güçlük çektiğimiz maç. ve tam bu sırada bir gol haberi elimize ulaşıyor. vakti zamanında Shakhtar'a yıllık 2.8 milyon euro ya 3 yıllık imza atmış, 6 ay sonra dönüp parma ile yıllığı 2 milyon euro dan anlaşmış ağır işçi(!) lucarelli'nin golüyle durum 1-1.
bu duruma içerleyen yıllık bir çuval patatese imza atmış ferdi, skeyim böyle eşitliği dediği için kırmızı kart görmüştür.
audi cup'a, carling cup'a ,zıbılleş cup'a onlarca para döken medyanın konu adana oldumu ya abi boşver dediği maçtır, bir canlı yayın ekibi göndermek bu kadar zor mu, gece üç buçuk dörtlerde maç vermesini biliyorsunuz değil mi?
yalnızca goal.com.tr sitesinin muhabiri onur yazıcıoğlu' nun, canlı olarak siteye yazdıklarıyla takip edilebilen, koca memleketimde bir televizyon kanalının da cesaret edip yayınlayamadığı maçtır. trt' de yayınlanacağı duyurulmuştur. fakat, trt durumun güzelliğinin farkına varmış olsa gerek son dakikada yayından vazgeçmiştir.
dakika dakika onur yazıcıoğlunun bildirimleri şu siteden takip edilebilir; http://www.goal.com/tr/li...dan-canl%C4%B1-yay%C4%B1n
edit:mustafa suphi ölmedi yoldaşlar, pankartı açılabilir.maçın sonucu 0-0 bitmiştir,filistin ve küba bayrakları yer yer görülmüştür.en etkileyici olan subcomandante marcos yazan ve ya basta (yeter) yazan pankartlar ile halkın takımıyız yazanlar olmuştur.