geçen sene son anda dönen litvanya maçından sonra, başladığım her basketbol milli maçını sonuna kadar izleme kararımı tepe taklak eden lanet karsılasma.*
12 dev(!) adamın en kısa zamanda türkiye'ye dönerek kendisine bir çeki düzen vermesi, oynayan/oynayacak oyuncuları tekrar gözden geçirmesi ve 2009 avrupa basketbol şampiyonasına kadar geçecek uzun zamanda 2006 dünya basketbol şampiyonasındaki havayı yakalaması gerektiğini gösteren maç olmuştur. bir takım bu kadar mı kötü oynar ve yönetilir? hiç kimse bogdan tanjevic efendiye bu turnuvanın bir deneme tahtası olmadığını söylemedi mi? yaptığın hazırlık maçları yetmiyorsa araya bir kaç turnuva ya da maç ekleseydin ekstradan. çok sinirliyim sözlük uçmadan susayım en iyisi.
bu sonucun nedeni nba oyuncuları ve diğerlerinin uyumsuzluğunun ötesinde bir şey. bir takım ne olursa olsun yönetilmeye ihtiyaç duyar. sorun burada biraz daha elit insanlar yönetiyor, r'leri farklı söylüyorlar diye basketbol futboldan daha iyi yönetiliyor değil. koç, menajer, federasyon yönetimi, hatta eski menajer herkesin kabahati var bu ruhsuzlukta. köklü bir değişim en önemlisi zihniyet değişimi. herkesin birbirini bildiği epi topu 100 kişilk camiada birbirlerine girip bu hale getirdiler milli takımı. neyi paylaşamadılarsa..
mehmet okur ve hidayet türkoğlu nun suratlarındaki aptal ifadenin herşeyi anlattığı maç. nba de bizim bu danaları fizikleri için kullanıyorlar. tıpkı tayvan da kütük taşıtılan filler gibi. ama bu filler milli takıma gelince bütün kütükleri biz taşıyacağız diye takımı paçavraya çeviriyorlar. japonya da gençlerin terim terim terleyerek aldıkalrı maçlar nerde, bu gittikçe mongol suratına benzeyen danaların embesillikleri nerde. nowitzki ye bak, adam delirmiş gibi oyuna asılıyor, bizimkiler ( memoyla hido danaları) gelip birilerinin kendilerini kesip sucuk yapmalarını bekliyor olmalı. keşke isteseydi de atom mühendisi olsaydı ikisi de.
yaşlı olduğu gerekçesiyle bogdan tanjevic tarafından kadroya çağırılmayan kerem tunçeri'nin eksikliğini fazlasıyla hissettiğimiz karşılaşma.
(#1843866)
hadi herkes boktan oynuyor onu anlıyorum da kardeşlerim, güzel yurttaşlar, biri bana 22 de 3 üç sayıyı izah edebilir mi? yani gözümü kapayıp savursam ya da pazardan karpuz sallayan amcaları oraya götürsem kafadan 22 de 3 atardı zati.
dünyanın en büyük ödül vaadeden basketbol yarışması
- acilen, 22-3 üç sayı, 24-12 serbest atış, ilk 30 dakikada 30 sayı yapabilecek , toplam 2 asist ile maç kazanabilecek takımlar aranıyor.
not: yeterli katılım sağlanamadığından iptal olmuştur!
bu yenilginin ve litvanya yenilgisinin suçlarını nba yıldızlarımıza yüklemek haksızlıktır. elin nowitzkisi, parkerı, bargnanisi, gasolu; hatta onları da geçtim, tüm nba takımlarını gezmiş hiçbirinde dikiş tutturamamış jiri welschi takımlarının lideri statüsündeyken sen biri all star olmak üzere 2 tane nba'in bile kalburüstü oyuncuları arasında olan yıldıza sahipsen ve onlara bir oyun bile çizmiyorsan sapına kadar sen suçlusun arkadaş. bu adamlara takım oyuncusu muammelesi yapmak geri kafalılıktır. sen mehmete pick and pop lar hazırlasan, karşısında çük kadar demond greene olan hidayeti izole etsen eminim ki ikisi de 20 sayıyı geçerdi ve dün toplam sayımız olan 49 un 40 ını kafadan bulmuş olurduk. yazık.
türk basketbol tarihinin en büyük rezaletine sahne olan maç. geçmişte belki 30 sayıdan daha fazla fark yiyerek kaybettiğimiz maçlar olmuştur. ama o takımların belli bir kapasiteleri vardır ve ellerinden geleni yapmaya çalışmışlardır. dün akşama dönecek olursak; bu kadar ruhsuz bu kadar rezil bir oyun yuh olsun dedirtmiştir. geçen sene japonya'ya nba yıldızları olmadan giden takım; kora kor oynayıp beklenmedik bir dereceyle dönmüştü. bu sezon ise ruhumuzu bırakıp yerine nba yıldızlarını aldık. üstüne birde boktan tanjevic'in şaşkınlıklarını ekleyince bu tablo ortaya çıktı. tamam takımın hiç tartışılacak bir tarafı yok ama hoca efendiyi de es geçemeyiz. sen; kerem tunçeri gibi, tutku açık gibi oyun kurucuları kadroya almayıp ne akla hizmet hakan demirel'i oynatırsın. nedir kardeşim bu adamın amacı. avrupa şampiyonasını fenerbahçe'nin hazırlık kampı olarak mı görüyor? ayrıca doğru düzgün çalışmadıkları tek tük asist yapabilmemizden de ortaya çıkmıştır. her oyuncu kendi başına bir şeyler yapabilme düşüncesindedir. aslında söylenecek çok şey var ama daha fazla ne sizi ne de kendimi yormak istemiyorum.
basketboldan anlamamama rağmen milli takımı takip ettiğim için seyrettiğim maç. ömrümde 5-10 defa basket topuna dokunmuş olmakla beraber, buradan tanjeviç'e sesleniyorum. beni de çağır lan oraya.
-takım zaten savunma yapmıyor, ben hep ileride beklesem, ilyasova denilen güzel abimiz potadan dönen topu bana atsa, 5 denemede 1 basket kesin çıkarırım. al sana hızlı hücum.
-ortalarda bir yerde 40 dakika hareketsiz dursam, elime gelen her topu öylesine potaya doğru sallasam, maç içinde 20 defa yapsam en az 5'inde bizden biri tamamlar. al sana 5 de asist.
-hadi hiç oyuna almadın beni diyelim, kenarda kendi kendime mehter marşı mırıldansam illa ki bir kıpırdanma olur takımda. al sana motivasyon.
-lan tanjeviç, hadi ben de bi boka yaramadım diyelim, en azından çıkar aslanlar gibi "kazmanın biri kendini zorla davet ettirdi milli takıma, onu deneyelim derken 30 sayı fark yedik" dersin de milli takımın şerefini kurtarırırım ulan!
şimdi gelinen noktada;
çeklerle yapılacak maçı benim izlemeye cesaretim yok, sahaya çıkanın neye cesareti olsun ki? yazık... nereden nereye geldi milli takım.
bir yerlere gelince türkiyenin her zaman oldugu gibi yine kendini büyük görerek caliskan almanlar tarafindan uyandirildigi mac. umarim uyanmislardir. bu gün son sans ceklere karsi, onuda kaybederlerse on iki dev adam artik mazide kalacak.
mithat demirel i kadroya almayan tanjevic e yazıklar olsun.
ayrıca kobe bryant ın golü ofsayt değildi.
böyle maça böyle entry.
ayıp be ayıp. insan giydiği forma için savaşır biraz. ter döker. ele güne rezil ettiniz bizi. çekleri yensek ne yazar. üst tura çıksak ne yazar? basketboldan da soğuttunuz adamı.
hakkında söylenecek çok fazla şey olan, almanya'nın litvanya maçı öncesi ter attığı antreman maçı. ya da tanjeviç'in türk milli takımını denek olarak kullandığı müsabaka mı desek?
son periyotta mehmet kendisine atılan pasa bakmak yerine salonu incelerken, "acaba bu sene de all-star piyangosu vurur mu" diye düşünüyordu sanıyorum. hakan ise, ikinci yarının başında gönderdiği ve potaya değmeyen şutu sonrası bir de top kaybı yapınca "aman, ne kasıcam, bu sezon fener'de yerim garanti zaten" diye rahatlatmıştır kendini. 22/3 üçlük ve 24/12 serbest atış isabetleri de atlanmaması gereken detaylar. tüm takımı tek tek kutlamak istiyorum yaptıkları o çok değerli iki asist için.
normal şartlarda takımlarımız kötü gittiğinde eleştirmeyi sevmem çünkü genelde küçük hatalar vardır ve telafi edilirler bir süre sonra. ama şimdi? neyi telafi edeceğiz? yarın çek cumhuriyeti'ni yendik diyelim. hoplaya zıplaya sevinebilecek mi o oyuncular, dünya şampiyonası'nda sevindikleri gibi? bir üst turda da tanjeviç aynı tanjeviç olmayacak mı?
bu turnuva burada bitsin en iyisi ve bir dahaki sefere, basketbola başka şeyler karıştırmayacak olan ve oyun okuma yönünden kuvvetli olan bir coach ile, kalbiyle, ruhuyla, tüm enerjisiyle ve aklının her kırıntısıyla oynayacak 12 adam olsun. olsun da varsın all-star ünvanı olmasın, bizi mersin büyükşehir belediye'lisi de türk telekom'lusu da mis gibi temsil eder.
ayrıca ender'e geçmiş olsun, inşallah sıkıntısı geçmiştir, bir sorunu yoktur.
uzun süredir böyle bir rezalet izlememiştim.. hani maçı hazırlık maçı havasına döndürüp paso oyuncu değiştiren, ritm bulan adamı çıkartan koça mı kızayım, sahada ki 5 tane konsantrasyon özürlü, çapulcu sürüsüne mi kızayım karar veremedim. işin ilginci ortada öyle sakat bir durum var ki çözümü çok zor. elinizde her mevkiye uygun yeterince kalifiye oyuncular var, yetmemiş gibi bu adamlar en az 2 senedir beraberler,bu da yetmemiş zamanında aklıllara zarar maçlar çıkartmışlar ama şimdi içinde bulundukları duruma bakın. gerçi bu tip iniş-çıkışları hep gördük biz.ama asıl sorun bence şu:yok ki nowitzki gibi yere düştüğü zaman 4 kişinin de kaldıracağı bir liderimiz.ya adam gibi sayı atmasın, yada asist yapmasın ama saha içinde kalan 4 kişiyi koordine edecek, işini de iyi yapcak bi lider karakterli oyuncumuz olsa bence durum herşeyden farklı olabilirdi.1 numara lazım bize özetle.ufak bir örnek için (bkz: kerem tunçeri)
futbol milli takımnın 8-0 ından sonra tarihimizin en utanç verici mağlubiyetlerinden birini aldığımız maçtır. tanjevic efendinin real madrid le avrupa şampiyonluğu kazanmış bir oyun kurucu olan kerem i kadroya almamasıyla başlayan saçmalıklar silsilesinin ve bir buçuk aylık kamp sürecinde ne kadar çalışıldığının!! anlaşılmasının sonucunda gelinen noktada, biri allstar olmak üzere 12 kaliteli oyuncunun çapsız koç tanjevic in elinde nasıl ziyan edildiğinin ortaya çıktığı apaçık ortadadır.
kendilerine dev denen 12 tane adam koca bir 40 dakika boyunca sadece 2 tane asist yaparsa sonu böyle olur. aslında 30 sayı farkla kurtardığımız için dua etmemiz lazım.
Maçın kaybedilmesinin en büyük sorumlularından biri tanjevictir. Cenk,Ersan, Hakan ve Kaya nın yerine Kerem Tunçeri, Oğuz,Tutku ve Ömer Onan kadroya alınmalıydı.
iki maçın sonucuna bakarak basit bir denklem kurabiliriz
mehmet okur + hidayet türkoğlu + ibrahim kutluay = 0*, köklerini de yazalım tam olsun,
mehmet okur + hidayet türkoğlu = 1
ibrahim kutluay = -1
o ibrahim kutluay denen adam yok mu, onu oyuncu diye saha çıkarmayı bırak seyirci olarak bile tribünlere almamak lazım. burdan yönetime tavsiyem bogdan tanjevici acilen kovsunlar, takım da koçsuz oynasın bakalım görelim hangi oyun daha rezil olacak.
