galatasaray , fenerbahçe , beşiktaş ve trabzonspor'un çok büyük paralar harcamasına rağmen avrupa kupalarında başarısız olam nedenleridir.
en önemli nedeni pahalı yabancı futbolcu ( bir de karakteri sağlma olmazsa )ve gereksiz yabancı futbolcularla takımı doldurunca takım ruhunu kaybedilmesidir.
birtakım mafyanın içeriye alınması, akabininde de ligden elini çekmesi sonucu, türkiye de ve avrupa da etkisiz futbol oynamalarına yol açmıştır. anadolu takımları artık şampiyonluğa oynayabilmektedir. şikeler azaldıkça, hakemler tarafsızlaştıkça, gerçek bu şekilde vuku bulmaktadır.
avrupa'da hakemlere suç bulamıyor olmaları. türkiye'de başarısızlıkta hemen hakeme sallayıveriyorlar. avrupa'da kime sallayacaklar? orada sallanacak adam olmadığından gerçekleri apaçık görebiliyoruz.
bu takımlardaki yıldız oyuncuların avrupada hiçbir varlık gösterememeleridir.
edit: gs için bi parantez açmak istiyorum. kendileri şanssız bir madrid maçına çıktılar. eğer ki kadro sene başındaki gibi olsaydı sonuna kadar gideceklerdi.
türkiye liginde rekabetin olmamasıdır. anadolu takımlarının 3 büyüklerle maddi imkanlar açısından yarışması mümkün değildir. adil bir gelir paylaşımı şarttır. ayrıca hakemlerin hatalarını hep büyükler lehine yapması, aziz yıldırım gibi spor yöneticilerinin bağırıp çağırarak kendi lehlerine uygulamalar sağlaması, türk futbolunda rekabeti bitimiştir. o yüzden ligimiz 3 takımdan başka bir şampiyon çıkaramaz hale gelmiştir. aslında 3 büyükler kendilerine zarar vermektedir, çünkü içerde rekabetin ne olduğunu bilmeyen takımlar dışarda yamulmaktadır.
uefa gibi ikinci sınıf bir kupada bile çeyrek finali göremiyoruz. bariz iki sebebi var. birincisi türkiye liginin gerçekten kalitesiz bir lig olmasıdır. ikincisi türkiye liginde devamlı değişen form grafiğidir. bir hafta süper oynayan takım ertesi hafta berbat oynayabiliyor. birazda spor medyamızın şişirmesi ile de başarısızlık geliyor. *
klüplerin gelirleri, yanlış transferler vs. gibi bir çok neden sayılsa da temel neden klüp yönetimlerinin taraftar baskısı karşısında dirayet gösterememesidir. rijkard, zico, tigana, lucescu, del bosque vs. gibi başarılı teknik direktörler getirilse dahi, yönetimlerin transfer politikasına yaptıkları müdahaleler ve birkaç kötü sonuçta hocaların arkasındaki duruşlarının değişmesi, ülkemiz futbolunun gerçek sorunudur kanımca. bakın teknik direktörlerimize, isimler hep aynı ama her sene takımları farklı. Klüp yönetimleri bu sirkülasyona dur diyecek gücü kendilerinde bulabilirlerse işte o zaman başarılar yakalanabilir veya tekrarlanabilir.
geride kalan 14 küçüğün çok küçük olmasıdır. bu 14 takım ligde 34 maçın 8 inde oynar. o maçlar da 4 büyüklerle olan maçlardır. geri kalan maçlarda oynanan oyun, olsa olsa piştidir.
bunun sebebi bu dörtlünün avrupa'da birlikte okey oynamasından kaynaklanmaktadır.
belki azıcık futbol oynasalar başarılı olurlar. hayır yani, romanya, rusya, ukrayna liginin küçükleri, sanki o ligin büyükleriyle satranç oynuyorda, Türkiye'deki düşük rekabet bu kofti büyüklerin avrupa'daki başarısızlığına kılıf olabiliyor. ***
öncelikle en büyük neden avrupa'da başarı kazanacaklarına kendilerinin de inanmamasıdır. başarı derken gidin şampiyonlar ligi şampiyonu olun demiyoruz. o kadar yukarıya çıkmak için bütçe en birinci nedendir ama ikinci sınıf bir kupa olan uefa kupasında dahi başarılı olamayıp büyüklerimizin avrupa liglerinde kümede kalmaya oynayan bir takımı yenmesini eşsiz zafer olarak tanımlarsak sonuç bundan ötesi olamaz. bunun en büyük sorumlusu da taraftardır. avrupa'da hiçbir başarı gösterememiş takımını türkiye kupasını alınca bağrına basmak, hele de şampiyon olduysa kahraman ilan etmek oyunculara, teknik heyete ve yönetime ya boşver o zaman avrupa'yı lig şampiyonu olalım yeter düşüncesi verir. bakın yense de yenilse de takımına yine de destek olmak farklı şeydir, sıradan alışılmış bir başarı kazandı diye diğer eksikliklerini affedip onla yetindiğini belirtmek, takıma hissettirmek ayrı şeydir. ilkini tabi ki yapın ama ikincisini yapmayın artık. 6 hafta sonra fenerbahçe, galatasaray ya da beşiktaş şampiyon olunca bu 3 takımın avrupa'da hiçbir varlık gösteremeden gelmeleri unutulacak ve kahraman ilan edilecekler. hele bir de fenerbahçe bu sene 30 yıldır alamadığı türkiye kupasını da alırsa sikmişim fransa'nın adı sanı duyulmamış bi takımına elenmesini zihniyeti dolduracak her yanı. bu 3 büyüklere de rakip yok zaten elini kolunu sallaya sallaya ilk üçteler daima. oh değme keyiflerine. yarın fenerbahçe şampiyon olduğunda millet bağdat caddesi'ni doldurmayıp da sikerim şampiyonluğunuzu dese seneye görün fenerbahçe'yi bakalım. diğer büyükler için de geçerli tabi bu. o zaman yönetim dangalak dangalak sırf gösteriş amaçlı takıma zerre katkısı olmayan transferler yapabiliyor mu? 3 büyük takımımızın en az ikisi şampiyonlar liginde gruplardan çıkabilmeli ve bunu da zor gerçekleşebilir rastlantısal bir başarı değil daimi hale getirmeleri lazım.. bunun için gereken bütçeyi ayırıyorlar. öyle kupa falan tamamen hayal şu an ama şansına bir de çeyrek finali görürsek zamanla oluşacak marka değeri sayesinde dünya çapında isimleri ülkemizde görebiliriz. zamanla da avrupa takımı olmaya başlarlar ancak bize şampiyonluk yeter anlayışıyla devam edersek ispanya onuncusunu yenmeyi tarihi zafer olarak kutlar dururuz.
türkiyede her yenilginin hakem hatalarına bağlanması , futbolcuların ve yönetimin kendi performansında kusur aranmaması, kendilerini mükemmel sanması. haliyle kendilerine çeki düzen vermemesi.