30 Mart 2012 tarihinde kamuoyu olarak 4+4+4 eğitim sisteminden haberimiz oldu.
Aradan henüz 6 ay geçtikten sonra ise bu eğitim sistemine çocuklarımızı teslim etmeye hazırlanıyoruz.
Yazarların büyük çoğunluğunun çocuk sahibi olmadığını tahmin ettiğimden ne kadar büyük bir tehlike içinde olduğumuzun net olarak belirlendiğini sanmıyorum.
Şöyle düşünün ki dünyada bilimde, sanayide , yaratıcılıkta, sanatta, yapıcılıkta ileri gitmiş, gelişmiş hiçbir islam devleti yok.
islam ülkelerinin hep geri kalmış ve gelişmemiş olmalarının birinci sebebi ise düşünmeyi desteklemeyen, ezbere prim veren din ağırlıklı eğitim sistemleridir.
Ne yazık ki gelecek kuşaklarımıza bu şekilde bir eğitim sistemini miras bırakmanın acısını yaşayacağız gibi görünüyor.
Yasa muhalefetin tüm karşı durma çabalarına rağmen yangından mal kaçırır gibi geçirildi.
Hatırlarsanız CHP milletvekilleri bu yasaya muhalefet etmek isteyince tartaklandı...
"Bu yasa derhal çıkacak" diyen başbakanımız Tayyip Erdoğan'ın tavrını ise garipsememek gerekir zira kendisi ta 17 Eylül 1994 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde "Türkiye'de bütün okulların imam hatip okulları olması" özlemini dile getirmişti.
imam Hatip Okulları ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı'nın tebliğler dergisini incelediğimizde görüyoruz ki 5,6 ve 7. sınıflarda tarih ya da inkilap tarihi diye bir ders yok. Sadece 8. sınıfta haftada 2 saat inkılap Tarihi diye bir ders olacak. Yani ortaokul yılları boyunca öğrenciler hiç tarih dersi öğrenmeyecek. Haftada 11 saat ise Arapça dersleri alacak.
Hızla gelişen dünyada çocuklarımız aslında geleceğimiz.
Eğitim sistemini ciddiye almak aslında hepimizin geleceğini garanti altına almak.
ABD, Kanada, Hindistan, Japonya ve Avrupa ülkelerinde eğitim sistemleri hazırlanırken mutlak surette aklı ve düşünmeyi temel alani nitelikli eğitim için programlar yapılıyor ve konunun uzmanlarınca yıllarca üzerinde çalışılıyor. Ülkemizde en azından şu anda yıllarını eğitime vermiş, bilgi ve uluslararası deneyim sahibi bilim insanlarımız var. Ama bu yasa çıkarılırken öylesine acele edildi ve bir sonraki eğitim sistemine alınmaya çalışıldı ki hiç kimsenin deneyimlerine başvurmaya gerek duyulmadı. Önümüzdeki yıllarda eğitim hayatı AKP iktidarına denk gelmiş talihsiz bir nesil yetişecek. Biz üretim alanında gerilemeye devam edeceğiz. Demiryolları yapıyoruz diye hava atacağız ama aslında bunları yapanlar Çinliler, Fransızlar olacak. Köprüler kuruyoruz diyeceğiz ama bunları da Japonlar, ingilizler yapacak. Kullanmakta olduğumuz uçaklar, helikopterler ABD, Avrupa malı olacak. Sancılı olan eğitim sistemimizi daha ileri götürmek varken daha dibe doğru çekiyoruz.
inanç insanlık için olması gereken bir kavram belki ama onu tüm değerlerimizin üstüne koyarsa sadece gerçekleri önünü keseriz, gerçekleri göremeyiz. Nietzsche de "inanç, gerçeği bilmek istememektir" demiş bu yüzden zaten.
her kasıtlı şer hareketinin bir sonu vardır. korkmayınız. ülkenin cahil ve hain olan yüzde ellisinin oyu bunlarda ama, geri kalan yüzde ellisinin göğsünde imanı, beyninde bilinci var. vatan sevgisi her zaman üstün gelir. her zaman.