benim yakın çevremden bir arkadaşım 29 yaşında Gazi Üniversitesi Fransızca Öğretmenliği okuyor. Bu sene hazırlık sınıfını tamamladı ve 1nci sınıfa geçti. Zamanında sürekli çalıştı durumundan dolayı , 5 yıldır tanıyorum kendisini ve okuma azmini görüp ben de pes ettiğim dediğim zamanda üniversite sınavına girdim ve Şu anda Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilgiler Üniversitesi 2nci sınıf öğrencisi oldum.
50 yaşında okuyan bir insan hiç değildir. güzel bir amcamız bu sene üniversitemizden mezun oldu. ama bakmayın 50 olduğuna, bildiğiniz 25 yaşında delikanlıydı.
bunu iki anlamda değerlendirebiliriz
1-geçmişin pişmanlığı
2-geçmişteki sorunlar ve imkansızlıklar
geçmiş pişmanlığı:
genellikle üniversiteden kaçanlar dersleri boşlayanlar umursamazlıklar sonucunda okulu terk etme. sonunda anlaşılan pişmanlık diploma.
geçmişteki sorunlar ve imkansızlıklar:
aile içi fertlerde olan sorunlar veya kişisel piskoljik sorunlar ve konsantrasyon eksikliği gbi olaylar sonucunda okumayamama yada aile nin maddi eksiklikleri ve gelir düzeyi düşük olma sebebi.
azimlidir.Sınıfımda bir abla var yaşı 35 ve hamile ama derslere ilk o gelir karnı burnunda haliyle herkesten önem verir derslere.paraya pulada ihtiyacı yoktur zengindir tek derdi iyi bir öğretmen olabilmektir.Hayat görüşünü beğenmesemde azmi ve emeği takdire şayandır.
Her ne kadar Türkiye'de az olsa da dünya çapında oldukça sık rastlanılabilen durumdur. Tabii durum biraz farklıdır, insan mesleğini eline almıştır, dışarıdan üniversiteye girer kendisini biraz daha geliştirebilmek için.
