51 yılında antalya'dan istanbul'a * gelmiş, böyle şeker gibi beyaz, kullandığı taksinin içine ismini bilmediğim ancak hacı yağı olmayan mis kokular yaymış, geride kalan bir tutam saçını da belli ki ince dişli ve sürekli yanında taşıdığı tarağı ile düzeltmiş,takım elbisesi ve içine giydiği yeleği ile 'bu adamın evde bulmaca çözüp hatırladığı hikayeleri anlatması gerekiyo!' izlenimi bırakırken o sizin önünüzde oturmuş yol tarifi bekleyerek her tarifiniz için size teşekkür eder. her yeri herkesten iyi bilmesi ve yol tarifine ihtiyaç duymadığını düşündürmesine rağmen teşekkür etme arzusu olduğu için mi yoksa sözüm ona gelişen * bu şehre artık yabancılaştığından mıdır bilinmez ağzınızın içine bakar onunla yaşlanmış, yıllanmış, küçücük gözleriyle.'buralar hep bostandı' der ve şaşırtmaz. soğuk algınlığı ve halsizliğin de verdiği göz yaşarmasına * bu ak pak 76'lık kahraman da * sebep olur. bu yeni yapışan geçici ses tonuyla özellikle sabah saatlerinde konuşmak istemememe rağmen kahramanım dedeye 3 defa tekrar ettiğim yol tarifini 50 defaya çıkarabilirdim; yolumuz 5 gün sürseydi eğer.