nicki'ni söylemiyim (belki istemez) sözlüğe yazmaya başlamama vesile olan nesildaşım bir yazar,aynı zamanda kaptan pilottur kendisi, bir kayseri uçuşuna hazırlanırken 13-14 yaşlarında bir çocuğun geldiği ve kaptan pilotu ve kokpit'i görmek istediği iletilir kendisine. arkadaş çocuğu çağartır biraz konuşurlar. çocuk en büyük hayalinin pilot olmak olduğunu ama renk körü olması nedeniyle hiçbir zaman bu hayalinin gerçekleşemeyeceğini söyler. duygulanan bizim kaptan sessiz olmak kaydıyla havalanırken kokpitte oturabileceğini söyler. çocuk çok mutlu olmuştur.
neyse havalanırlar gerekli yüksekliğe erişip uçuş normal seyrine oturunca bizim kaptan; " şimdi istersen bir şeyler sorabilirsin " der. çocuk aklına gelen bir çok şeyi sorar, bizim yazar kaptan da onun anlayabileceği şekilde soruları cevaplar.
çocuk sonra yine aynı heyecanla bunları 'ekşi sözlük'e yazıcağını söyler.
kaptan arkadaşımız da; " ne güzel, ben de uludağ sözlük'te yazıyorum " der.
çocuk; " ekşi sözlük yazar alımına başladı ama " der.
kaptan yazarımız da gülümseyerek " ben ekşi'ye yazmak istemiyorum ki, uludağ sözlük çok daha güzel " der.
çocuk hiç beklemediği bu cevap karşısında şaşkınlık içinde susup kalır.
nesildaşım kaptan yazarımız bu olayı bana gönderdiği mailde böyle anlatırken; " 35 000 feet yüksekte sözlüğün reklamını yaptım. çocuk sonra kimbilir neler yazmıştır ekşi'sine " diye gülercesine anlatmıştır bendenize. *