batman'da vatani görevimi yaptığım, askerliği anladığım, mantıksal olarak çelişki yaşadığım, sayı saymayı bir kez daha gerçek anlamda öğrendiğim, daraldığım, patladığım, kimi zaman mutlu kimi zaman hüzünlü dakikalar geçirdiğim ama neticesinde 16 mayıs sabahını beklediğim dönemdir.
tabi bunlarla birlikte bana kattıkları elbette oluyor sözlük olmuyor değil. örneğin yazıcı olduğum için kendime ait bir odam var ve geceleri cips kola eşliğinde sivildeyken izleyemediğim filmleri izliyorum. sabah içtimalarına girmiyorum. seviliyor, sayılıyorum. ama yinede bazen çok sıkılıyorum.
sivildeyken yapmaya üşendiğim, sıkıldığım şeyleri bile özledim. siz halıya basmayı hiç özlediniz mi sözlük? işte böylesine basit, bayağı şeyleri bile özlüyor insan. bir de dönemin verdiği cenabetliği hiç söylemiyorum bile...
bahsi geçince askerliğini çoktan ve kısa dönem erbaş olarak yapmış erkek yazarlara vay be geldi mi dönem nosu oralara dedirten tertipler.
(bkz: uludağ sözlük 30 yaş üzeri yazarlar kulübü)
son olarak hatay yayladağ hudud alayına gelecek askerler için diyebilirim ki ulan çok şanslısınız.her boku biz görücez size keyif sürmek kalıcak.denetleme bizde kara kış bizde.siz geldiğinizde ne denetleme ne yapacak iş ne de kış kalacak.krallar gibi nöbetinizi tutar gidersiniz.
329 ların çıkış bileti yeni poşetlerdir kendileri efem. bir an önce gelselerde yemin ettirsek bu arkadaşlara sonra arkama bakmadan çıkıp gideceğim buralardan.
331. kısa dönem erbaşlardır aslında, acemilikten sonra çoğu çavuş(çift fırfırlı), bazıları ise onbaşı(tek fırfırlı) olacaklardır. o fırfırlar ne işe yarayacak şimdiden söyleyeyim "hiçbirşeye".
hali hazırda belirli merkezlerde astteğmenlik sınavına giren ve yarın bu sınavda son günleri olacak olup bu sınavdan astteğmen olarak seçilemeyecek üniversite mezunlarıdır. torunlarımın torunlarıdır. çabuk gidin sizi bekleyenlerin halini biliriz.