tuzla piyade okulunda 1-2-3 aralık tarihlerinde yapılmış sınavdır. abim gidicek bu dönemde bende o yüzden ona refakatçi hemde araca sahip çıkmak icin gittim.
şimdi efendim olayları aynen anlatıyorum. 1 aralık günü sıra verilmeye baslanmış ancak alınan duyumlara göre sıra almak için oluşan sırada 3000 (yazıyla üç bin) kişi bulunmaktaymış. forumlardan takip ediyoruz yok üç saat bekleyenler yok geceden bekleyenler. dedim neler oluyor abi burda bu kadar beklenir mi yahu. abim dedi istersen bekleme. neyse efendim 1 aralık günü saat 15.30 gibi evden hareket ettik ve yaklaşık 45 dakikalık yolculuktan sonra tuzla piyade okuluna vardık. tabi sadece sıra almak için gidiyoruz. annem söylenenleri duymuş orada kalacağımızı düşünerekten börekler çörekler koymuş, orada çok bekleyeceğimizi düşünmüstür. bizde öyle düşündük şimdi doğruya doğru. ancak oraya gittik ki birde ne görelim! 3000 kişi var denilen sırada 2 kişi var. şok halinde kalabalık arıyor gözlerimiz. yok arkadaş! askere sorduk dedik sıra burdan mı usta adam dedi evet. ismini yazdırdı abim (işlem süresi 2 dakikadır) ve biz geri döndük.
ertesi sabah 7.30 sularında tekrar tuzla piyade okuluna geldiğimizde bir de ne göreyim. sıra alma sırasında en az 3000 kişi var. ayrıca sıraya baktık en son 9000 (dokuz bin) ler dağıtılıyor. bizim sıra 6000 lerde. velhasıl efendim biz arabayı uygun olmayan bir yere park ettik çünkü uygun bir yer yoktu bilenler bilir. neyse abim gitti ben kaldım aracın başında. aradan 5 dk geçti abim geldi dedi al telefonu benim sıram gelmiş neredeyse. sırada sadece 15 dakika beklemiş kendisi. sonra içeri alınmış. bende arabayı sabah 8 den itibaren döndürdüm durdum okulun etrafında. 3 ay sonra girecekler için tavsiyem şudur ki aracınız var ise şayet caminin olduğu yere gidin ve oradaki sitelerin oraya çekin arabanızı. hiçbir şey olmuyor ve ayrıca kafanız da rahat olur. neyse efendim üç buçuk saat sonunda okulun oraya gittim kafamı bir kaldırdım baktım abim karşımda geliyor. sınava girmiş işini bitirmiş rahat rahat geliyor hemde. en sonunda efendim abim geldi arabamıza atladık ve evimize geldik. öyle söylendiği gibi saatlerce kuyrukta beklememiş şanslı insanlar olaraktan döndük evimize ve şu anda sonucları bekliyoruz artıkın. abime ve bütün tertiplerine her şeyin hayırlısı olması dileğiyle şimdiden hayırlı teskereler diliyorum.
önemli not: bu olayı benden sonra yedek subay aday adayı olarak sınava girecek arkadaşlara ışık tutması açısından anlatıyorum. yoksa anlatması bile yorucu olan bu işlemler silsilesini hayatım boyunca bir daha hatırlamak bile istemiyorum. işi olmayan okumayabilir. anlayışla karşılarım*
sınava adana'da 6. kolordu komutanlığında girdim.
**********
hatay'dan adana'ya gitmek üzere, 2 aralık'ı 3 aralık'a bağlayan gece saat 3 sularında yola bir arkadaşımla çıktım. uyumadan yola çıktığım için üzerimde hafif bir tedirginlik olsa da fazla önemsemedim. çünkü uykusuz kaldığım çok zamanlarım olmuştu. saba 05:20 civarında adana 6. kolordu komutanlığı önüne geldik ve orada bulunan çay ocağı tarzı seyyar yerlerden birinde çay/sigara molası verdik. ardından sıramızı aldık -5136 idi sanırım- orada bizlere nizamiyeye alımların saat 7:00'de başlanacağı bilgisi verildi. biz de arabada oturup beklemeye başladık.
**********
saat 06:50'de arabadan inip nizamiyenin önünden geçen yolun(nehrin de diyecem su yoktu) karşı tarafında kaldırımda bekleyen kalabalığın arasına karıştık. bu arada bir gün önceden gelip de sıra alıp, son güne tekrar çağrılan insanlar olduğunu fark ettik.
o esnada bir çavuşla birlikte üç dört asker geldiler ve numara sıraları itibariyle insanları 50 50 gruplandırmaya başladılar. mesela; "sıra numarası 3000-3050 arası olanlaaaaarrrr!" diye bağırıyorlar, o sıra numarasına sahip insanlar gruplanıyor. üç dört sıra oluşturup içeri göndermeye başladılar. bu işlemler sonucunda benim de içinde bulunduğum 50 kişilik grup 08:30 gibi nizamiyeden içeri giriş yaptı.
girişte üst aramasına tabi tutulduk.cep telefonu olan arkadaşlar endişelenmesin. batarya bir cebe, telefon diğer cebe konularak içeri giriliyor. girişte biraz ilerledikten sonra grup sağa çekilip bekletilmeye kondu. (bu bekleme süresi yaklaşık 40 dakika) ardından yukarıda kamyon otoparkı tarzı bir yere çıkarıldık.
**********
burası çok geniş bir alan. ancak içerde 50 kişilik gruplardan oluşan bir insan seli görünce göze o kadar büyük görünmüyor. ortaya iki masa konmuş ve grup numaralarına göre(her 50 kişi bir grup. mesela bizimki 20. gruptu.) insanlar gidip oradaki masada bulunan kayıt defterine isim soy isim ve imza atıyorlar.
ardından içerde prefabrik olduğunu tahmin ettiğim bir yere girdik. hemen girmeden önce bir komutan, aramızda üç yıldız dalgıçlık sertifikası olan, savcı veya hakim, uzun yol şoförü, şehit yakını, ya da halihazırda doğuda askerlik görevi yapan kardeşi olan var mı diye sordu.
ardından binadaydık. burada 10-12 tane sivil memur ve bir askeri masa var. askeri masada sabıka kaydına bakıldı. -nüfus cüzdanından- ardından sivil masaya gidip askerlik şubesinden bizlere verilen top secret zarfları açarak içindeki evrakları verdik. imza atıldı. oradan yine 50'li sıralarla doktor muayenesine gittik. muayenede fiziksel herhangi bir durum yok. gözle ve soru sorma yoluyla muayene olunuyor. (bir şeyin var mı, yok! tamam.) oradaki tabip asker optik formu imzaladı. bu kısımdan sonra "asıl" aday numaralarımızı almak için tekrar sırayla bir masadaki deftere, isim-soyisim-telefon-imza bilgilerini yazıp sınav alanına doğru yola koyulduk.
bu kez elli kişilik grup en son verilen aday numaralarına göre yeniden düzenlendi. (bu esnada bir saat kadar bekletildiğimizi söylemeden geçemeyeceğim) sınav alanına varmadan bize yemek yiyeceğimizin bilgisi verildi. yemekten kasıt kumanya. muhteviyatına gelecek olursak: bir adet salamlı kaşarlı soğuk(gerçekten soğuk) sandviç, vişne suyu, şimşek marka çikolatalı gofret, su. ardından sınav salonuna geçildi. burada da yaklaşık bir 45 dakikalık beklemenin ardından(sınava gireceğimiz salondaki diğer grubun çıkması için) sınava girdik.
**********
sınav soruları mantık soruları. örneğin:
her x bir y, her z bir x ise aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? ya da hangi sayının %20'si 200'dür? gibi.
sorular genel itibariyle basitti. ben bir kısmını yapıp bir kısmını salladım. sınavdan yarım saatte çıktım. (sınav süresi 50 dakika) ancak bütün 50 kişilik grup çıkana kadar bekledim. -ki sınav süresini sonuna kadar kullananlar oldu.-
bu arada çok önemli not: tuvalet için gidenler yüzünden sizler çok uzun süre bekleyebiliyorsunuz. tuvalete giden orada da sıra olduğundan yarım saat gelemiyor ve 50 kişi tamamlanmadığından siz de kilitleniyorsunuz.
**********
her şey bitti galiba derken başka bir yere götürüldük. burada elimizdeki askerlik şubesinden aldığımız belgeleri ayırdık, başka bir binada tekrar belgeleri farklı masalara teslim ettik. sonunda yine aynı belgelerden oluşan ağzı bantlı bir sarı zarf alıp çıkışı beklemeye başladık. elli kişi tamamlanınca da bir asteğmen eşliğinde çıkışa gönderildik. saat: 14:40
**********
sonuç itibariyle saatlerce süren beklemenin ardından işler bitti. ancak ben de bittim. ancak şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. içeride bizlere karşı hem rütbelilerin, hem de erlerin davranışları gayet güzeldi. benim sınava girdiğim yerde hiçbir problem yaşamadı. sadece işlemler genel anlamda çok uzun sürdü ve de bu her yer için geçerli. girecek arkadaşlara söylemeliyim ki sınava mutlaka uykusuz gitmesinler. çünkü o bekleyiş ve anlamsızlık gerçekten o an insanın sinir sistemini yıpratabiliyor. onun dışında oraya gelen herkesle kader birliği olduğundan arkadaş edinmeniz bile mümkün. -benim öyle oldu-
hepinize kolay gelsin...
Tam anlamıyla rezalet olduğunu belirtmek istiyorum. insan beklediği zamana mı, soruların mantıksızlığına mı, düzensizliğin düzen oluşuna mı yansın bilemiyor.
Sınava Samsun'da girdim. Dört arkadaşımla beraber girdiğimiz için muhabbet ederek sıkıntımızı giderme imkanımız oldu. Saat altıda sınav yerine vardık. Uzun bir kuyruk vardı. Oradaki kantinde isimlerin yazılı olduğu bir liste vardı. Listede ikiyüzüncü sıralarda olmamıza rağmen, sınava yediyüzüncü sıralarda girdik.
Nasıl olduğuna gelince. Saat sekizde giriş izni verdiler ve arka sırada olanlar koşarak öne geçti. Biz ise kimsenin hakkını yemeyelim dedik ve yavaşça girmeye çalıştık. isim yazdığımız listeden hiç bir yetkilinin haberi yoktu. Boşuna yazdığımızı gördük. Bizi kantin gibi bir yere aldılar. Milleti sağa gidin, sola gidin diye ayırınca biz ortada kaldık. Gelen giden yok. Muhattabın belli değil. isyan edecek kimse yok.
Saat 11:15'te bizim grubun sınava alınacağı söylendi. Başladık sınava gireceğimiz yere gitmeye. Sınava giriş binasına vardık. Tekli sıra halinde yukarı çıktık. Orada sınava giriş numarasının nasıl alınacağı anlatıldı. ilk sıraya girip askerlik şubesinde kırk kez kontrol edilen evrakları memura verdik işaretledi bize verdi. ikinci,üçüncü ve dördüncü kontrol yerlerinde aynı işlem yapıldı. Sıra numarasını aldık ve saat 13:05'te sınava gireceksiniz denildi. Hiç bir şey yemeden içmeden sınava girdik. Mantıksız, gereksiz sorularla geçen bir saat sonunda sınavı bitirdik. Mülakata girmek için ayrı bir salona alındık. ismi mülakattı ama hiç öyle geçmedi. Yüzme bilen, antrenör olan, hakim olan, gitar çalabilen var mı diye soruldu. O kadar emek vererek okuduğumuz makine mühendisliğinin bir anlamının olmadığına şahit olduğum için üzüldüm. Hem de çok.
Orada askerlik şubesinde verilen belgeler tekrar zarfa koyuldu, bantlandı, mühürlendi bize geri verildi. Artık askersiniz denildi. Belirtilen süre içerisinde sonuçlanacak sınavla artık görevi bitirme zamanı böylece geldi. Sınava girmek için çekilen sıkıntı, o kadar süre ayakta boş boş beklemek bizi çok yordu. Sabahın altısında gittiğimiz yerden ancak dört buçuk gibi çıkabildik.
Rezilliğin olmaması için, oraya iki asker konulabilirdi. Gelenlerin ismini sırasıyla yazıp içeri almaları için. Böylece kimse sıkıntı çekmezdi. Veya meslek grupları yapılıp, sınava giriş saati tüm merkezlerde bu grupların aynı olarak belirlenebilirdi. Her fırsatta büyüklüğü ile övünen kurumun bu işe bir çözüm bulması şart. Karadüzenle olmuyor bu işler. Düzensizliğin, disiplinsizliğin büyük bir güç olduğunu görmek, inanın üzüyor insanı.
bugün balıkesir de girmiş olduğum, rezilliğin en üst seviyede olduğu sınavdır.bir saatlik sınav için 13 saat boş dolmuşta ayakta götürdüler.
o bu değil de orda bi eleman vardı, kendini şimdiden hazırlamış sabah sabah bağırıyordu ;
"
-65...
+burdaaaaa
-66
...
-66
...
-66 uyumaaa uyursan ölürsün" * . *
adana 6. kolordu komutanlığı'nda girmiş olduğum sınavdır.
sabah 7:30 gibi girdiğim kolordu'dan 15:10 civarı çıkabildim. sınav anlatılanlar gibi çok basit değildi. bazı mantık soruları baba gibiydi. ayrıca öğle arası geldiğinde topluca yemeğe götürüldük. '' otur! '' emriyle oturduk. poşetlenmiş olan kaşarlı-salamlı-marullu sandviç, şimşek marka çikolata, drop marka meyve suyu ve şişe suyumuzu afiyetle tükettik.
beni çok güldüren bir olay ise tuvalete gideceklerin 4'erli sıra yapılıp, 'kolları uzatın' emri ile düzenli bir grup haline getirtilmesi ve sayım yapan erin komutanına bilgi vererek bizi tuvalete götürmesi oldu.
Daha sınava giremeden 15 dk çömelmek zorunda kaldığımız, sınavın sadece 1 saat olup ama içeride 4 saat zaman geçirdiğimiz, adı şanı duyulmamış bisküvi, meyve suyu, kek ve çikolanın kumanya olarak dağıtıldığı, amacı bilinmeyen, bilişim çağında olmamıza rahmen bilişimden nasibini alamayan, bu da mı fakülte mezunu diyeceğimiz adamlarında girdiği bir sınav oldu :D
net bilmiyorum ama türkiye nin belki de en yoğun sınav yeri olan tuzla piyade okulunda az evvel girdiğim sınavdır.
dün gece 11 sularında gidilip sıra alınması ile başlayan telaş -bu arada sıra no 7671 falandı- ancak ertesi gün akşam saatlerinde sona erdi. daha önceki dönemler tuzlada aynı şeyleri yaşamış arkadaşların anlattıklarının aksine oldukça düzenli bir sıra ve işlemler silsilesi ile karşılaştık. tabi sınav kısmı işin sadece en sonu ve 1 saat sürüyor, ama içeride işlemler, beklemeler ile de birlikte 4 saat civarı. oradan oraya git oraya imzalat o formu doldur derken bi ufaktan askerliğin acı tarafını tadıyorsunuz.
yani işin özü bu sınav bitimi itibariyle resmen asker oluyorsunuz ve bunu bir o kadar da hissediyorsunuz.
sıfırın altında 5 derece ile 2-3 derece arası değişen havada açık alanda 7,5 saat bekledikten sonra girebildiğim sınavdır. ama pardon filminde dediği gibi askeriyede herşey düzenli, sadece ben değil sabah 6 da gelende 5 te gelende 7-8 saat bekledi herkese adil yaklaştı tsk. toplam 9 saatte işim bitti ancak iş dediğime bakmayın aksiyon anlamında iş 1 saat 15 dakika sürdü geri kalanı üçlü ve beşli sıralar halinde beklemekten ibaretti.
resmen asker olan 331. dönem arkadaşlara şimdiden hayırlı tezkereler. 30 kasım 2009 itibari ile asker oldunuz ve 30 mayıs 2010'a kadar sivil değilsiniz. izin kullanmayanlarınız 16 ya da 17 mayıs'ta terhis olacak, yol iznine bağlı olaraktan... *
yukarıdaki entry'de yaşananların birebir aynısı, aynı yerde fakat farklı zamanda (2 aralık 2009 itibariyle) başımdan geçmiştir. sabah 7 de önüne indiğim etimesgut zırhlı birliklerde 13:30 itibariyle ayrılmışımdır. gebermek üzereyimdir halen...
dün itibariyle izmir-narlıdere'de sınava girdim. girmez olaydım. sabah saat 06:00 dan 13:00 e kadar ayakta bekleyip, mala bağladık. sonrasında 50 şerli gruplar halinde içeriye aldılar, kantinde sürttük. sonra beynimiz pörtletildikten sonra sınava aldılar. spor salonunda kumanya dağıtılıyordu. sağ olsunlar bizden önceki grupta aç karınlı arkadaşlarımız kumanyanın hepsini bitirmiş. aç kaldık. zombi gibi sınava girdik. 50 soru vardı. yaptık ve çıktık. ayse, düriye, ferhat, serhat diye bi soru vardı. kim kimin eşidir diye soruyordu sanırım. o kafayla, o soruyu okurken aşk-ı memnu geldi aklıma. sonra izin kağıtlarını kendimiz doldurduk, imzalattık. bir zarfı bırakıp, başka bir zarf aldık. ilk gün yüzbaşıyla tartıştık. o da bana laf attı. ilk askerlik anım bile oldu yani. eve geldiğimde anılarımı anlatmak için hemen telefona sarıldım ve bana askerliğini anlatarak kafamı sikenlerin kafasına işedim. eee bu işler karşılıklı. artık sonuçların açıklanması ve yerlerin belirlenmesi kaldı. girecek olan herkese sabır... başarılarından şüphem yok zaten.
satırlarıma burada son verirkene büyüklerin ensesinden, küçüklerin burnundan, ortancaların ise ayak parmaklarından öperim.
