yaşama dair yürek burkturan anlardan biri daha. onun bilinçaltına işlenen "öküz gibi sıçıyormuş ya bu adam" mesajı. artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
girersin bim'e, alırsın le cola'nı, dost yoğurdunu, peripellanı, buona çikolatanı, muratbey kaşar peynirini.
aklına gelir o sırada evde tuvalet kağıdı olmadığı, yaklaşırsın , sarılırsın bir dost yoğurda sarılırcasına o kocaman pakete, işte tam o sırada göz göze gelirsin sevdiceğinle.
yarılsın yer, gir o sırada içine.
bahanen anca biz apartmanca birleşip 32'li tuvalet kağıdına girdik olabilir, yemez tabii ki zeki sevgili bu bahaneleri.
bir fair dondurma ya da simbat fıstık alırsın ona sus payı olarak.
kabul etse de artık imajın sıfırlanmıştır gözünde.
ağlayarak çıkarsın bim'den, sanki kadınlar sıçmıyor diye diye.
bunu yaşayan insan bir kizsa gayet basi dik olarak yurur, cunku kizlarin sicmamasi gibi bir durum vardir. oyle bi havasi vardir ki bu kizin, "ben sicmiyorum ama ne yazik ki bizim evde de sicanlar var" der gibidir
Aynı şeyi o da kullandığından sorun yaratmayacak durumdur. Hatta "Sende al bak hem fiyatı iyi hem dayanıklı hem de 32'li. " şeklinde söylenirse de samimiyeti tavan yaptırabilirsiniz.