her topu kendine ister, boştaki adama atmaz, bencil, şımarık biriyse eleştirilir hocam daha çok eleştirilir. harcadığı her top sonrası arkasındaki adamlarına kızarsa daha çok eleştirilir. 32 gol attı diye eleştirmemek futbol cahillerine has bir özelliktir. futbolda gol atmak her şey değildir.
edit: kesinlikle türk olduğu için eleştirmiyorum futbolunu eleştiriyorum. ben ki oynadığım football manager oyununda bile kadrolarımda 1 veya 2 tane yabancı oyuncu bulundururum. türk oyuncuya oyunda bile değer veririm. ama burak çok farklı bir futbolcu. ne dediğimi anlayan anlamıştır.
32 gol atmıştır iyidir hoştur fakat kaçırdığı pozisyonlarda pas vermeyi tercih etseydi yanına en az 30 asist ekleyecekti. o yüzden büyük futbolcu olamayacaktır.
attığı kadar ezdiği top ve harcadığı pozisyonlardan dolayıdır. eleştiri iki yönde de olabilir, burak yılmaz biraz daha dikkat etse daha iyi bir oyuncu olabilir. hep bana, hep bana ile oynanmıyor bu oyun, madem hep sana al topunu git.
bu ülkenin futbol taraftarı, üç sezon arka arkaya gol kralı olup toplam 89 gol atmış hakan şükür' ü eleştirdiğinden, ciddiye alınmaması gereken durumdur. burak yılmaz' ın ağzıyla kuş tutarken aynı anda gol atması bile eleştirileri bitirmeyecektir.
fenerbahçe'de kalıp bu patlamayı yapsaydı ayağının altı öpülürdü net! trabzon'da ya, değersizleştirilmeye çalışılıyor, kafa golü olmasa da yeteneklidir, sadece bencildir oynarken, yani azıcık, birazcık. onu da bu noktada eleştirmek trabzonsporluların hakkıdır.
yersizdir. burak bu sene çok iyi oynadı, inanılmaz rakamlara ulaştı ve takımını adeta tek başına taşıdı. kredisi çok büyük, bir iki maçta gol kaçırdı diye kimsenin onu gömmeye hakkı yok. bir oyuncunun kötü maçları da olur elbet. nasıl ki kötüyü eleştiriyorsak iyiyi de alkışlamalıyız. burak alkışları sonuna kadar haketti.
dün oynanan fener maçı burak yılmaz'ı anlatır gibiydi aslında. golü atarak beraberliği getiren ama maçın en önemli pozisyonlarından birinde topu solundaki olcan'a vermek yerine kaleyi düşünerek trabzonspor'u üç puandan eden adam aynı adamdı. yani iyidir hoştur ama eksiktir. rekora kilitlenmiş olması belki de bir başka etkendir.
yerli ya da yabancı olması önemli değil fakat 32 gol atması iyi oyuncu olduğunu da göstermez. güiza ispanya liginde penaltısız 28 gol atmıştı. burak penaltı da kullanıyor. sorun şu ki burak veya güiza gibi oyuncular başarısını kendinden değil takımından alır. ayrıca herkes sana, sen ise kendine çalışırsan, bu ligde elbet biraz gol atarsın.
pozisyona girmek de bir başarıdır. ama burak'ın değil trabzon'un başarısıdır bu. hani deniyor ya 150 gol pozisyonuna giriyor 30 tane atıyor diye. bu şunu gösterir takım sistemi burak'ın üzerine kurulmuş. takımın görevi burak'ı pozisyona sokmak, burak'ınki de gol atmak.
bu nedendir ki, burak milli takımda çok başarılı değil, bu nedendir ki avrupa'da bu kadar başarılı olamayacaktır.
cristiano ronaldobile ispanya'da eleştriliyor burak kim dediğim eleştiri.
sonuçta futbolcu iyi yada kötü oynar ben eleştirmessem sen eleştirmessem kim eleştirecek?
ben futbol maçı seğretmessem eğer onlar rekla,tv vb gibi gelir olmaz aldıkları milyon dolarlar 100-200 binlere düşer eleştirmek güzeldir.
bir trabzonsporlu olarak geçen sezon ki burak yılmaz'ı bu sezonkine tercih ederdim. geçen yıl bu yılın yarısı kadar atmıştı ama inanılmaz bir hırsı vardı. adam resmen maçı kazanmak için savaşıyordu. inönü'de beşiktaş'a attığı gol, sivas'ta sivas'a attığı goller, arena'da gsaray'a attığı goller tamamen azminin sayesindeydi. bu sezon da ligin 2.yarısı 3 büyüklere gol attı ama bu gollerin hiçbiri geçen sezon attıkları gibi değildi. bu yıl özellikle ligin 2.yarısında mücadeleden uzak, ekip oyunundan geçen sezona göre daha kopuk bir görüntüsü var. topla çok fazla oynamaya başladı ayrıca. evet 32 gol atmasına rağmen eleştirilebilir ama bazı arkadaşlara bakıyorum; kazma, futbolcu değil falan diye konuşanlar var. bu kadar eleştiri de saçma ve bence çekememezlikten geliyor. 100 tane pozisyona girmiş de 32 tane atmış çok muymuş. halbuki o arkadaşlara sorsak trabzon kendi takımlarından daha kötü bir takım. bu kötü takım içerisinde bu kötü futbolcu 100 tane pozisyona girebiliyor. oysa ligdeki 10 milyon euro üzeri ederi olan futbolcular burak yılmaz'ın attığı gol sayısı kadar pozisyona giremiyor. hem de o yıldızlar topluluğu! takımlarında.
ben şahsen burak'ı trabzonspor'da oynadığından daha çok beğendim bu sezon milli maçlarda. niye milli takımda başarısız diye eleştirildiğini kavrayamadım. oynadığı maçlar; belçika, avusturya, kazakistan, azerbaycan, almanya, hırvatistan maçları. bir de slovakya hazırlık maçı. belçika maçında iyiydi. arda'nın asistinde çok iyi koşu yaptı ön direğe doğru ve çok iyi vurdu gelişine. golü attı. azerbaycan maçında selçuk'un asistinde golü attı. kazakistan maçında bence mükemmel oynadı. gayet güzel akıllıca bir gol attı. son dakikadaki gol olan frikiği yaptırdı. avusturya maçında umut bulut'la birlikte bence sahanın en iyi 2 isminden biriydi. yine çok iyi oynadı. almanya ve hırvatistan maçlarında takım dökülüyordu. bu kadar kötü oynayan bir takımın santraforundan savunmadan topu alıp herkesi çalımlayıp gol atmasını mı bekliyorsunuz anlamıyorum. rakipler de almanya ve hırvatistan. el insaf!. son olarak slovakya maçında 15-20 dk oynadı. o dakikaya kadar oynayan mustafa pektemek'i gördük. burak girdikten sonra hücumdaki hareketliliği de gördük. takım azcık top oynamaya başladı burak girdikten sonra. be milli maçlar için burak'ı eleştirenlerin hırvatistan ve almanya maçları dışındaki maçları izlediğine dahi inanmıyorum.
neticede bu adam topsuz oyunda türkiye'de şuan oynayan en iyi forvet. savunma arkasında koşu yapabilen, sürekli pozisyona girebilen bir forvet. bu sezon arkasında aykut yerine selçuk inan olsaydı şuan 40'ı da geçerdi. hele bu adamın arkasında alex olsaydı düşünemiyorum bile.
sonuç olarak 32 gol atmasına rağmen evet eleştirilebilir, ben de eleştiriyorum ama futbolla uzaktan yakından alakası olmayan futbolsever olmayıp takımsever olan ve trabzonspor'un derbiler dışındaki hiçbir maçını 90 dakika izlemeyen bünyelerin yaptığı gibi saçma sapan eleştirmek de yersiz.
forvet oyuncularında her zaman istatistikler aldatıcı olmuştur. dünya'nın en iyi futbol takımına bile gitseniz daha önceki gol sayılarınıza bile ulaşamayibilirsiniz. burda önemli olan oyuncunun sistem içindeki rolü. her zaman, forvet oyuncusu, tüm motivasyonunu gol atmaya odaklayan kişi demek değildir.
bu iş biraz organ nakline benziyor. bünye(takım) ile tam uyuşmak ve bütünlük göstermek gerekiyor.
32 gol atan futbolcu takımını bir yerlere getiriyorsa * o zaman eleştirilmez. yoksa 80 gol atsa da yine eleştirilir. ne zafer biryollar gol kralı oldu da gidip barcada mı oynadı. gözümüzün önünde süper bir örnek var. Guiza ispanya gol kralı oldu ama hangi takımda oldu? ve şuan hangi takımda oynamakta. işte bütün mesele bu...
Her sene 32 golden daha fazla golde emeği olan alex bile eleştirilebiliyorsa, sadece bir sezon parlayıp 32 gol atarken takımı liderden pek çok puan geride bulunuyorsa, normal fiildir.
